En etkili 10 çocuk

Bizim oğlanın okulunda sınıf başkanlığı seçimleri yapıldı. En az 10 sınıfta “öğretmenle öğrenciler arasında köprü olacak” isimler belirlendi.

Haberin Devamı

Can onlardan biri olmadı. Hatta adaylığını bile koymadı. Annesiyle ağzımız açık kaldık.
Hele sorduğumuzda mistik bir edayla “şu an bununla uğraşamam” deyince daha beter şaşırdık.
Oysa diğer adaylar kadar onun da şansı vardı.
Aday olsaydı sınıfa proje sunması, vaatte bulunması gerekiyordu.
Mesela bir arkadaşı, reklamcı babasıyla afiş hazırlamış. Sloganı: “Beni seçin, dostluk kazansın!” Annesine “Dostluk kazansın ne demek?” diye soruyormuş garibim.
Bir başkası, daha somut vaatlerde bulunmuş: “Oyuncak getireceğim, kalem getireceğim!”
Bizimkiyse oralı değil: “Nasılsa bütün adaylar arkadaşım” diyor: “Hangisi kazansa benim için fark etmez.”
Ben onun yaşındayken sınıf başkanı olmak için bir tarafımı yırtmıştım. Sonunda başarmıştım da. Hatta sınıfın en güzel kızı Aydan da yardımcılığıma atanınca dört köşe olmuştum.
Ama Türkiye bir noktaya geldi. Bugün sınıf başkanları bile “atama” değil “seçim” yoluyla belirleniyor.
Bizimkinin aday olmaması hakkında annesiyle konuştuk: “Bir çocuk nasıl bu kadar ihtirassız olur anlamıyorum” dedi.
Ben de ona Filipova’nın romanından alıntı yaptım: “En iyi sosyal imaj, olmayan imajdır.”
Yani perde arkasında kalıp işini görmek.
Tıpkı bizim gazetenin “en etkili 10 isim” listesinde yer almayan, tiplerini bile bilmediğimiz ama memleketi perde arkasından yöneten kişiler gibi.
Hiçbirimiz siyasetten çakmıyoruz aslında. Çünkü listelere girmeyen o etkili kişilerden haberimiz yok. Aslında Can kafasında kişiler yönetiyor bizi, ruhumuz bile duymadan.

Haberin Devamı

Küçük İskender etkisi

Laf “en etkililer” listesinden açılmışken, sanal alemde psikiyatr Erol Göka ile ihtilafa düştük. Kendisi Ertuğrul Özkök’ün listeye şair Küçük İskender’i eklemek istemesine şiddetle karşı çıkıyor.
Ben de diyorum ki: “Küçük İskender son 20 yılda Türk şiirini en çok etkilemiş isimlerin başında gelir.”
Çünkü şair gibi yaşamayı ve bunun bedelini ödemeyi seçmiştir bizim İskender. Hem yazarken hem de yaşarken risk almayı bilmiştir.
Hani rahmetli Cemal Süreya derdi ya “şair şiirinin de ötesinde bir şeydir, o bir tavırdır” diye, Küçük İskender aynen bu tarife uyduğu için etkili işte.

Haberin Devamı

Tatlı  Sözlük

Aylin Aslım: Sözde değil, özde rock’çı.

Yazarın Tüm Yazıları