Paylaş
Vuranlar üç kişiydi: Biat kültürü, cemaat ruhu ve mahalle baskısı. Hiç acımadılar.
Zaten epeydir eskisi gibi değildi birey: Zayıf ve halsiz görünüyordu. Yormuş, yıpratmışlardı garibimi.
Oysa onlara kötülük yapmamıştı. Tabii yenilmez olmadıklarını hatırlatmasını saymazsak.
Ne de olsa Mustafa Kemal, cumhuriyeti birey için kurmuştu. Tevfik Fikret’in deyimiyle “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” insan için.
Fikri hür olacaktı ki, önüne konanla, ezberle yetinmesin, her şeyin aslını araştırsın.
Vicdanı hür olacaktı ki, icabında mahalle baskısını falan sallamadan, yüreğinin götürdüğü yere gitsin.
İrfanı hür olacaktı ki, en pis karanlıkta bile alnındaki ışıkla hem yolunu bulsun hem de başkalarına buldursun.
“Birey” bunları yapabilen cumhuriyet insanının adıydı. “Yeni Türkiye” hayırlısıyla onu halletti.
Sonra biat kültürü geri geldi. Cemaat ruhu geri geldi. Mahalle baskısı geri geldi.
Aslında hiç gitmemişlerdi. Sadece köşeye sinip cumhuriyetin yorgun düşmesini beklemişlerdi. Vakti gelince de ağır adımlarla döndüler sahneye. Karşılarında bireyi buldular.
Yani şu hayatta görmeye tahammül edemeyecekleri tek şeyi. Onlara yenilgilerini hatırlatan.
Bu yüzden öldürmeye karar verdiler. Uyguladılar planlarını gayet profesyonelce.
Sonunda rahatladılar. Cumhuriyeti hatırlatan şeyden kurtuldular çünkü. Artık sahne onların. İstedikleri gibi dans edebilir, şarkı söyleyebilir, hayatın tadını çıkarabilirler...
Ama yapamıyorlar. Bunları öğretecek tek kişiyi gömdüler çünkü. Şimdi ellerinde iktidar, önlerinde sıkıcı bir hayat, öylece duruyorlar.
Reyting baskınındaki polis
“Reyting operasyonu” sırasında, senarist bir arkadaşımın çalıştığı şirkete de polisler gelir.
Bizimkiler senaryo toplantısı yaparken yanlarına oturur memurlar. Usul gereği.
Başta “Siz bize bakmayın, çalışmanıza devam edin...” deseler de, yarım saat sonra genç polislerden biri dayanamaz: “Sizinki de iş mi, vallahi milleti kandırıyorsunuz!”
“Ayıp oluyor ama...” der senaristler: “Bu da bizim ekmek paramız.”
“O da doğru...” diye cevap verir polis: “Ama madem yazıyorsunuz, bari ‘CSI’ gibi yazın!”
tatlı Sözlük
Tiyatro: Bugünlerde en büyük hasretim.
Paylaş