Başörtülü esas kız

Dizileri reyting şampiyonu yapan başörtülü seyirci değil mi? Niye baba kanallardaki diziler hiç onları göstermez? Dizi aleminin yazılı olmayan kuralı mıdır?
Hemen söyleyeyim, başınızın açık mı kapalı mı olduğu aslında umurumda bile değil.
Sadece her Türk gibi yetenekli doğduğumdan,
sit-com uydurmadan edemedim: Aynı evde yaşayan iki üniversiteli kız olsun. Birinin başı açık, diğerinin kapalı.
Bunlar kuzen olsunlar. Farklı yaşam tarzları yüzünden başta itişseler de zamanla alışsınlar birbirlerine. Hatta erkek egemen dünyaya karşı omuz omuza mücadele etsinler.
Kimse kimseyi yargılamasın, değiştirmeye çalışmasın. Bir nevi “Perfect Strangers” uyarlaması.
Üşenmedim, yarım günümü harcayıp Twitter’da sondaj yaptım. Tepkiler çeşit çeşitti.
Mesela “Eyvah, başörtüsü dizilere de girecek!” paniği yapanlarla “Eyvah, laikler başörtülü kız dizisi yapıyor!” paniği yapanlar ışık hızıyla belirdiler.
Sonra “Süper olur, aslında fark olmadığını görür millet” diyen başörtülü kızlar ortaya çıktı.
Tıpkı “Önemli olan insanın kafasının içi. Böyle bir sit-com bunu göstermiş olur” diyen başörtüsüzler gibi.
Derken enteller geldi: “Başörtülü ve başörtüsüz iki insanın aynı evde yaşamasını, dizisi yapılacak kadar ayrıksı bir şey sanmanız cahillik” şeklinde.
En nihayet kötümserler: “Karşılıklı hoşgörünün dipte olduğu böyle bir devirde bu diziyi yayınlayacak kanal bile bulamazsınız, üzgünüz.”
Dediğim gibi, kimin açık kimin kapalı olduğu aslında bendenizi hiç ilgilendirmiyor.
Sadece “esas kızlardan” hiçbirinin başörtülü olmaması ilginç.
Demek ki konu dizi olunca saçımızı rüzgâra komple bırakıyoruz.

İncir reçeli tatlı çıktı

Ne zaman DVD almaya gitsem, “en çok satanlar” rafında bir film görüyordum: İncir Reçeli.
Sıra gelmediğinden midir yoksa hasedimden mi bilmem, bir türlü elim gitmemişti Aytaç Ağırlar’ın filmine.
Nihayet televizyonda seyrettim. Ne yalan söyleyeyim, pek beğendim. Hem öykü hem de Sezai Paracıkoğlu-Melike Güner ikilisinin kimyası tatlı.
Filmin gişesi de fena değil (247 bin) ama asıl DVD çıkınca parlamış. Bu da bana vaktiyle video kasetiyle parlayan “Muhsin Bey”i hatırlattı. Ne demişler, tarih tekerrürden ibaret.

tatlı  Sözlük

Ne: Bulgarca hayır, Yunanca evet. Ne terslik be komşular!