Üzgünüm Mancini burası City değil

‘Galatasaray’ın hocası Roberto Mancini, Gaziantepspor maçında tam 3 kez sistem değiştirdi. Farklı sistemler tabii ki denenebilir.

Haberin Devamı

Ama buna uygun bir kadro derinliğin olmalı! Hem sistemi değiştirip; hem orijini sağ bek olan Sabri’yi sol bekte, orijini sol bek olan Hakan’ı stoperde oynatırsan olmaz.’

G.SARAY’da, hoca dahil herkes iki konu konuşuyor: Transfer ve sistem! Gaziantep maçında Mancini 3 defa sistem değiştirdi. Oyunun gidişatına göre farklı sistemler tabii ki denenebilir. Ama buna göre bir kadro derinliğin olmalı! Oyunun içinde bu akışkanlığı gösterecek futbolcularının olmalı!
Hem sistemi değiştirip; hem orjini sağ bek olan Sabri’yi sol bekte, orjini sol bek olan Hakan Balta’yı stoperde oynatırsan olmaz. Üzgünüm Mancini ama burası Mancesher City değil! Oradaki futbolcu kadrosu, kadro yapısı, bu sistem değişikliklerine çok çabuk uyum sağlayıp geçebilirler ama senin şu an elindeki mevcut kadro bu geçişkenliğe hemen adapte olabilecek bir kadro değil!

Haberin Devamı

iSYAN EDEN (!) TEK iSiM YOKTU

BÜTÜN bunları bir kenara koyarsak da ortada şöyle bir gerçek var: Galatasaray iyi oynamıyor! Hangi sisteme geçerse geçsin iyi oynamıyor! İlla ki şampiyonluk yolunda kötü oynanan maçlar olur; kaybedilen puanlar olur. Ama Galatasaray iyi mücadele de etmiyor. Gaziantep maçında Felipe Melo ve Semih Kaya dışında Galatasaray takımında mücadele eden, isyan eden bir oyuncu yoktu sahada...
Bazen bu tip deplasman maçlarını kötü oynasanız da isyan ederek kazanabilirsiniz. Büyük takımlarda isyan eden oyuncularla bu tip maçları kazanabilirsiniz. Ama Antep maçında bir kez daha gördük ki; gidişata isyan eden bir oyuncu da yok Galatasaray’da!

NE GOL YiYOR NE ÜRETEBiLiYOR

DİĞER taraftan; elindeki kadro şişkinliği yüzünden yabancı oyuncuları daha yeni göndermeye başladı G.Saray... Ama Mancini ısrarla gelen veya gelecek oyuncular için defansif kurgu üzerine oyuncu istediğini söylüyor. Belki Galatasaray bakıldığında çok gol yiyen ve defansif zaafları olan bir takım görüntüsü çiziyor olabilir.
Tamam kabul, bir takım 3 gol atıp 5 gol yerse ‘Defansif zaafı var’ diyebilirsiniz ama gol yemediğiniz maçlarda üretemiyorsanız, o zaman daha önemlisi, yani hücumsal anlamda bir sıkıntınız var demektir.

Haberin Devamı

GÖZDEN KAÇMAYANLAR

1-Toptan vazgeçmek!

ZIDANE’ı Zidane yapan özellikleri çabuk düşünmesi ve toptan ne zaman vazgeçeceğini biliyor olmasıydı. Ligimizde 2 oyuncu izliyorum ki yetenekleri doğrultusunda toptan ne zaman vazgeçeceklerini bilmiyorlar. Bunlardan biri Gökhan Töre diğeri Alper Potuk. Toptan ne zaman vazgeçeceklerini bilmeleri gerekiyor.

2-Bir stoperden daha fazlası

STOPERLERİN oyuna katkısı son derece önemlidir. Bir stoperin topla ilişkisi, oyuna çıkışı... Bunun üstüne o stoper skor da yapabiliyorsa ballı kaymak olur. Egemen’in, bir taçta, hissederek pozisyonu devam ettirmesi ve Kuyt’ın kaldırdığı topa kafa ile yaptığı ver-kaç bu hafta gözümden kaçmadı! Bitirici vuruşu da adeta bir santrafor klasındaydı.

Haberin Devamı

3-Caner Erkin ve ortaları

FUTBOLDA kanat bekleri son derece önemlidir. F.Bahçe’nin 3 hücumcuyla oynadığı söyleniyor. Ama bence F.Bahçe 5 hücumcuyla oynuyor. Caner ve Gökhan’ı da bunlara dahil ediyorum. Caner’in ortalarının kalitesi, şu an Avrupa seviyesinde. Önünde bir rakip oyuncu varken yanından şiddetli ve kaliteli ortaları atmak Caner’i farklı kılıyor.

4-Aatıf farkını konuşturuyor

SİVASLI Aatıf gollere devam ediyor! Tipik santrafor meziyetleri olmamasına rağmen, tamamlayıcı oyuncu olarak ligimizin mevcut gol kralı... Futbolcu gol attıkça daha da şevke gelir. Ben Aatıf’ın gözlerinde o şevki ve gol atmanın verdiği hazzı görüyorum. Lige böyle devam et Aatıf!

Haberin Devamı

Kartal’ı ‘devşirme’ çabası yaktı

Trabzon maçında orijini stoper olan Franco yerine Necip ortadaydı. Atiba sağ bek oynatılıyorsa, o zaman Serdar Kurtuluş neden alındı?

BEŞİKTAŞ’ın genleriyle elindeki mevcut kadro uyuşmuyor! Takımın genlerinde devamlı hücum eden, saldırgan özellikler var. Ama eldeki mevcut kadro, aslında kontratağa daha uygun! Yani, bekleyen, topu tutan ve fırsat buldukça çıkabilecek bir kadroya sahip Beşiktaş... Oyunu rakip alana yıkayım, ‘topu kalemden uzak tutayım’ şeklinde oynayamaz. En azından bunu 90 dakikaya yayabilecek bir kadrosu yok.

En formsuzu bile daha iyidir

Sivok sakatlandığında Necip’i stoper oynatıyorsanız bu zaafları tabii ki yaşarsınız. Siz Atiba’yı sağ bek oynatıyorsanız o zaman Serdar Kurtuluş neden alındı? Ben anlayamıyorum. Orijini stoper olan Pedro Franco, iyi paralar ödenerek transfer edilmiş, gelecek de vaadediyor.Ama kulübede oturuyor.
Trabzon maçında Necip Uysal, mevkisi olmadığı halde stoper oynuyor!? Hep söylerim, devşirme yani mevkiisinde oynamayan oyunculara son derece karşıyım. Mevkisinin en formsuz oyuncusu bile devşirme bir isimden çok daha iyidir!

Haberin Devamı

O formanın Kıymetini bilin!

BEŞİKTAŞ’ta kadroyu kuran Önder Özen-Bilic ikilisi uzun vadeli düşünmelilerdi. Beşiktaş’ın kadro yapılanmasında bir B planı yok! Oğuzhan Özyakup, Fernandes oynar, Hugo Almeida atar, Gökhan tutarsa hesabıyla olmaz. Ve daha da önemlisi Beşiktaş’ın bazı oyuncularının kendini değerlendirmesi lazım! Üzerinizdeki Beşiktaş’ın forması! O formaya sahip olmak o kadar kolay değil, kıymetini bilin!

Bu kredi zor biter!

Fenerbahçe, Konyaspor’u geçip Eskişehir ve Sivas deplasmanları öncesi avantaj yakaladı. Zirvede 10 puan farkla öndeler ve bundan sonra maçlara 1 yenilgi ve 2 beraberlik kredisiyle çıkacaklar.

İLK yarının bittiği hafta Ersun Hoca’yı, Pazartesi Gecesi Futbolu’nda konuk aldığımızda, ikinci yarıdaki ilk 5 haftanın önemini vurgulamıştı. Fenerbahçe’yi, Konya maçından sonra önümüzdeki iki hafta üst üste Eskişehir ve Sivas deplasmanları bekliyor. Aynı haftalarda G.Saray’ı da evinde, zorlu 2 mücadele, Bursa ve Eskişehir karşılaşmaları bekliyor.
Dolayısıyla Ersun Hoca, hem Fenerbahçe’nin hem Galatasaray’ın bu ilk haftalardaki zorlu maçlarının ligin gidişatını belirleyeceğini söylemişti. Haklıydı! Şimdi fark 10 puan ve F.Bahçe cebinde 1 mağlubiyet 2 beraberlik kredisiyle önündeki maçlara çıkacak. Bu çok önemli bir kredi...

Pierre Webo’nun eksikliği hissedildi

Birçok görüşün aksine Konya maçında F.Bahçe’nin ‘kötü’ oynadığını düşünmüyorum. Hatta Fenerbahçe’nin iştahında veya kazanma arzusunda bir eksiklik görmedim. Sadece ‘iyi oynamadılar’. Bunda tabii ki Konyaspor’un iyi oyunu da çok önemli rol oynadı. Peki Fenerbahçe neden iyi oynayamadı?
Maç öncesi, Cristian-Meireles-Mehmet Topal üçlüsünden kurulan orta sahanın kanatları kapatmış Konya karşısında; dikine daha çok gideceğini düşünmüştüm. Daha çok pozisyonun içinde olmaları ve ceza alanına girmelerini beklerdim. Bunu yapamadılar ve hücumsal verim düştü. Evet, Gökhan ve Caner’le durdurulamaz kanat organizasyonlarını yaptılar. Ama bu kez de içeride golü yapabilecek bir isim yoktu. Burada da tribüne gönderilen Pierre Webo’nun eksikliği fazlasıyla hissedildi.

HAFTANIN FUTBOLCUSU: Egemen Korkmaz (Fenerbahçe)

HAFTANIN TAKIMI: F.BAHÇE

HAFTANIN TEKNİK DİREKTÖRÜ: MESUT BAKKAL (Torku Konya)

Gönlümün kazananı: TORKU KONYA

UZUN zamandır bir Anadolu takımını bu kadar keyifle izlemedim. Hatta uzun zamandır F.Bahçe’yi (G.Saray ve Beşiktaş da dahil) Kadıköy’de bu kadar aciz duruma düşürüp, saha içinde zorluk çıkartan bir takım seyretmedim.

Haftanın artısı:

TOLGA VE ONUR’UN ÖRNEK DOSTLUĞU

+ BU hafta en hoşuma giden görüntü... Trabzon’da beraber oynadıklarında tatlı bir rekabet içinde olan ve şu an ayrı ayrı iki büyük takımın kalesini koruyan Onur ve Tolga... İki kaptan olarak çıktıkları Trabzon-Beşiktaş maçındaki görüntüleri çok güzeldi. Maç öncesi ve içerisinde ikisini el ele omuz omuza, kardeş havası içinde görmek beni mutlu etti.

Haftanın EKSiSi:

SERGEN YALÇIN’A YAKIŞTIRAMADIM

- GEÇEN haftasonu bir görüntü beni çok rahatsız etti. Kendisi halen yakın arkadaşım olmasına rağmen, Sergen şu an futbolcu değil! Adının önünde ‘teknik direktör’ sıfatı var. Tabii ki hırs, konsantrasyon, reaksiyon göstermek güzel... Ama ben Sergen Hoca’nın soyunma odasına giden Eboue’ye çıkışını, söylediği ibareyi bir teknik adama yakıştıramadım.

Yazarın Tüm Yazıları