Paylaş
◊ “Cennetten Çiçek” şarkınla hayatımıza resmen yıldırım gibi düştün Zehra... Hayırlı olsun.
- Çok teşekkür ederim.
◊ Sosyal medyadaki “Cennetten Çiçek” caps’leri ile fark ettim seni. Bu planlı programlı bir çıkış mıydı, strateji harikası mısın?
- Plan program hiç yok inanın. Ben de şaşkınım. Geçen yıl bir YouTube kanalı açtım. Yakın çevremden başka kimse bilmiyordu ama. Orada cover şarkılar yapıp yayınlıyordum. İçlerinden biri de “Cennetten Çiçek”ti. Aralık ayında paylaştım o şarkıyı.
“ŞARKICI OLACAĞIM” DEME YOKSA REZİL OLURSUN!
◊ Ve bombanın pimi çekildi.
- Nasıl oldu bilmiyorum, şarkı hiç anlamadığım şekilde yayıldı ve çok sevildi. İzlenme sayısı kısa sürede 4 milyonu geçti. Kanalım da 42 bin aboneye ulaştı. Bana çok uğurlu geldi. Her çiçek gibi vaktini bekledi ve açtı. Devamında ise yapımcılar bana yazmaya başladı.
◊ YouTube kanalını açarken hedefin o mecrada keşfedilmek miydi?
- Hayır, böyle bir amacım yoktu.
◊ Hayal bile kurmadın mı yani? Neredeyse “istemeden oldu” diyeceksin.
- O kadar da değil. (Gülüyor) Çocukken böyle bir hayalim vardı, şarkıcı olsam diyordum.
◊ Düşmedin mi o hayalin peşine?
- Düşmedim. Annem “Söyleme böyle şeyler, şarkıcı olamazsan rezil olursun” diyordu. Sonradan öğretmenliğe yöneldim, müzik öğretmeni olmak istiyordum.
◊ Müzik hep hayatındaydı yani...
- Tabii. Zaten müzik okuyordum.
PATLAYACAĞIM AKLIMIN UCUNDAN BİLE GEÇMİYORDU
◊ Şarkıcılık hayali kurmuyorsan, YouTube kanalını niye açtın?
- Yakın çevrem çok ısrar etti, “Hadi sen de bir kanal aç” dediler, ben de sırf keyif için açtım. Bir gün patlayacağım aklımın ucundan geçmiyordu ama oldu. Çok da güzel oldu... Galiba yaptığınız işi karşılık beklemeden, gönülden yaptığınızda er ya da geç karşılığını alıyorsunuz. Benimki öyle oldu.
◊ Ailede müzikle ilgilenen başkaları da var mı?
- Seslerini birçok insan beğenmez ama kulakları iyidir. Annem de kardeşlerim de kendilerince şarkı söyler. Bilindik isimler olmasa da anne tarafımdan birçok kişi müzikle uğraşıyor.
BENİ YAŞADIĞIM AİLEVİ OLAY GAZA GETİRDİ
◊ Gelelim YouTube keşfi sonrasına... Erol Köse ile yolunuz nasıl kesişti?
- Erol Abi’nin yanında çalışan bir arkadaş bana ulaştı. Önce çekindim. Birçok şirket yazıyordu ama onlara da cevap vermiyorum, çünkü korkuyorum.
◊ Nasıl oldu da aşabildin korkunu?
- Bir hafta sonra içimden bir ses “O mesaja geri dön, bir dene bakalım ne olacak” dedi. İç sesimi dinledim, aradım, konuşup randevulaştık. Gözümü kararttım, kalkıp İstanbul’a geldim. Erol Abi’nin konuşması da beni çok etkiledi. Korkularım silindi.
◊ Tüm motivasyon bundan ibaret miydi?
- Aslında başka bir şey var ama...
◊ “Ama”sı ne?
- Hani “Bir hafta bekledim yanıt vermeden önce” dedim ya...
◊ Evet...
- O ara ailevi bir şey yaşadım. Onun üzerine gaza geldim ve “Bu işi yapacağım” dedim.
BABAMI TRAFİK KAZASINDA KAYBEDİNCE DÜZEN DEĞİŞTİ
◊ Daha açık olmanı istesem...
- Peki açık olacağım, gizlemeye gerek yok. Babamı 2014 yılında, trafik kazasında kaybettim. Aile yapımız ondan değişmeye başladı. Hem baba hem anne tarafı inanılmaz değişti bize karşı.
◊ Bize karşı derken...
- Üç kız kardeşiz biz, en büyükleri de benim. Bir anda kendi kendimize kaldık. Çok acılar çektik.
◊ Annen...
- Annem ev hanımı...
◊ Yok, annenle de bir kopukluk oldu mu?
- Yooo, kesinlikle. Biz çekirdek aile olarak geçinip gidiyoruz işte. Ben her zaman kendimden önce annemi ve kardeşlerimi düşündüm. Onlar için yaşadım, kararlarımı onlara göre aldım. En büyük hayalim de annemi mutlu etmek, gurur duymasını sağlamaktı. Umarım başarırım.
◊ Çok küçük yaşta çok büyük bir sorumluluk sırtlamışsın Zehra...
- Öyle. Tam 6 yıl oldu. Babamdan sonra birçok yükü taşımaya çalıştım.
◊ Seni en çok zorlayan neydi?
- Kardeşlerimin psikolojileri çok bozuldu. İkisi durumu kaldıramayıp okulu bıraktı. Ben hepsine destek olmaya çalıştım. Dedim ya, kendi içimizde çok acılar çektik.
◊ Müzik senin için kaçış noktası mıydı acaba, ne dersin?
- Müziği kendimi bildim bileli seviyorum, orası tartışılmaz. Ama yaşadığım acılar beni bu yola daha çok itti, o da tartışılmaz.
◊ Annen senin bu hızlı yükselişini nasıl karşıladı peki? Seviniyor mu yoksa tedirgin mi?
- Açıkçası ondan çok ben korkuyorum hâlâ. Sonuçta zor, ciddi sorumluluk gerektiren bir iş...
◊ Gerçekten zor bir sektöre adım attın, farkında mısın?
- Zor olduğunu biliyorum ama ben razıyım.
◊ Daha önce İstanbul’da yaşamıyor muydun?
- Hayır. 1998 doğumluyum ve Mersin’in Mut ilçesinde doğup büyüdüm.
◊ Müzik eğitimini orada mı aldın?
- Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü’ne girdim. Uzun zamandır Mersin dışındaydım. 3 haftadır İstanbul’dayım, alıştım bile.
◊ İstanbul’u sevdin mi?
- Çok güzel. Sadece ulaşım sıkıntısı var, onun dışında her şey çok güzel. Bir de ben hep küçük yerlerde bulunduğum için burası bana çok büyük, güzel ve gösterişli geliyor.
HARBİYE NEDEN OLMASIN
◊ 5 yıllık kalkınma planın hazır mı? 27 yaşında kendini nerede görüyorsun?
- 5 yıl sonra... Bilmiyorum ki, yarınımızın garantisi yok sonuçta. Ayrıca bu piyasada daha çok yeniyim.
◊ Fazla mı temkinlisin acaba! Biraz cesaret...
- Azimle çalışarak, beni tanıyıp seven insanlardan da güç alarak iyi yerlere ulaşacağıma inanıyorum diyeyim o zaman.
◊ Mesela 5 yıl sonra seni Harbiye Açıkhava’da dinler miyiz?
- Neden olmasın? Kesinlikle olur demiyorum tabii, bu çok büyük bir hayal ama neden olmasın yani...
REMİKS İÇİN KİMSE BENDEN İZİN ALMADI
◊ “Cennetten Çiçek”in klibi de çok iddialı. Enteresan mekanlarda çekilmiş.
- Evet, Cahide adlı mekan müşterilerinden önce benim klibim için kapılarını açtı. Bir de eski Devlet Bakanı ve Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın malikanesi ile yatında çekim yapıldı. Üstelik Mehmet Bey bugüne kadar böyle bir iş için kimselere kapılarını açmamış. Ben ilkim. Büyük gurur.
◊ Yine de herkesi memnun edemedin. Bazıları şarkının remiks versiyonunu daha çok sevmiş.
- Evet bana kızan, remiksi hazırlayan Alper Eğri’ye haksızlık yaptığımı iddia eden ve “Klibi o versiyona çekseydin” diyenler var. İyi de remikste şarkının sadece nakarat kısmı var, ben tutup ona klip çekemem ki... Ayrıca Alper remiks yapıyor, aranjör değil. Üstelik ilk başta remiks yaparken benden izin de almamıştı. Hiç sormadı.
◊ Buna kızmış gibisin...
- Yok, ben dinledikten sonra, yani şarkı daha patlamadan önce dinledim ve beğendim, hiçbir şey de demedim. İstesem o zaman da kaldırtırdım yayından. Ama insanlar işin bu yönünü hiç düşünmüyor.
◊ Muhtemelen remiks versiyonu şimdi beach’lerde ve yazlık mekanlarda çınlıyordur.
- Sanırım. Bu da çok mutlu ediyor.
◊ Radyolarda durum nasıl?
- Her şey çok güzel gidiyor. İlk başta yayında nasıl konuşacağım diye acayip heyecanlıydım. İlk defa böyle bir işe kalkışıyor, bu ortamlara giriyorum sonuçta. Birçok radyoda çalınıyor şarkım.
◊ Ama bir anda parlayıp sönen yıldızlardan olmamak için devamını getirmek zorundasın.
- Evet, muhtemelen o çıkış da Mustafa Ceceli ile düetimizle gelecek. O şarkının da çok tutacağına inanıyorum.
MUSTAFA CECELİ İLE DÜET GELİYOR
◊ Mezuniyete daha var mı?
- Bu ay mezun oldum.
◊ Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceksin? Yeni projelere çalışmaya başladınız mı?
- Yakında şan derslerim başlayacak. Sonra da bir düet çalışmam olacak.
◊ Kiminle?
- Mustafa Ceceli ile... Ondan sonrası için de bir single planımız var. Güzel ve uzun bir yol beni bekliyor.
◊ Yine cover bir şarkı mı gelecek, yoksa yeni şarkılar bekleyelim mi senden?
- Her ikisi de olabilir. Hiç belli değil şu an, deneme sürecindeyiz.
BİR TEK EBRU GÜNDEŞ’İ ÖRNEK ALDIM
◊ Yeni jenerasyon ilginç bir sound yarattı. Sizde hem eski arabesk şarkıların tınısı ve ruhu var hem de bambaşka bir yorum.
- Ben aslında küçüklüğümden beri türkü de dinliyorum, arabesk de, pop da...
◊ Rap?
- Onu zaten bu zamanda herkes dinliyor. Galiba bizim jenerasyon hepsini biriktirdi ve tek bir tarzda topladı.
◊ Müzik arşivin bu kadar genişken, kimleri örnek aldığını ya da severek dinlediğini tahmin etmek güç...
- Ebru Gündeş. Sadece o yani...
◊ Muhteşem bir ses. Onunla bir düet yapsanız ne güzel olur. Hiç bunun hayalini kurdun mu?
- Keşke, çok isterim. Gerçekten çok isterim. Onun bütün şarkılarını bilirim.
◊ Bir mekanla sahne anlaşması yaptın mı? Seni canlı dinleyebileceğimiz bir yer var mı?
- Şu an yok. Aslında hiç sahne geçmişim yok benim. Olursa ilk olacak.
Paylaş