Paylaş
Olan olmayana, varlıklı darlıktakine el uzattı.
Bu sayede pandemiyi mümkün olduğunca az hasarla atlatma yolunda önemli mesafe kat ettik.
Belediyeler “küçük esnafa destek” çağrısı yapıyor, bu çağrılar büyük ölçüde yanıt buluyor.
Büyük işletmelerin imdadına ise genellikle mal sahipleri yetişiyor.
Kısıtlamalar çerçevesinde günlük ciroları ciddi ölçüde azalan mağazalara kimi AVM’lerden yılbaşı hediyesi tadında müjde geldi.
Zaten temmuz ayından beri kiracılarına yüzde 50 indirim sağlayan Capitol de “Gün birlik olma günü” diyenlerden...
2021 Nisan sonuna kadar yüzde 50 indirimli kira uygulamasına devam edecek olan AVM, aralık ayında başlayan hafta sonları sokağa çıkma yasağı nedeniyle ek destek kararı aldı.
Yetkililer, hafta sonu yasakları kaldırılana kadar yüzde 50’ye ek yüzde 25 indirim yapılacağını duyurdu.
Türk milletinin en önemli, en güzel özelliği belki de bu... Fikir ayrılığına düşsek de dar günde el ele vermeyi biliyoruz. Bu da hiç şüphesiz gücümüze güç katıyor.
Her krizden eğilmeden, bükülmeden, ağır yaralar almadan çıkıyoruz.
Yeni tez alanımız hayırlı olsun
“Bir Başkadır” ile bir akımın fitilini ateşledik.
“9 Kere Leyla” ile o akımı zirveye taşıdık.
Dijital mecralardaki dizi ve filmleri artık tez konusu yapıyoruz.
Telefon görüşmelerinde ana konu o, sosyal medyada ana başlık o...
“9 Kere Leyla”yı izleyen izledi ama hâlâ gündemden düşmedi, düşmüyor.
Eleştiriler de savunmalar da birbiri ardına gelmeye devam ediyor.
Ezel Akay’ın yönettiği filmde başrolü Haluk Bilginer ve Elçin Sangu ile paylaşan Demet Akbağ, geçenlerde Nişantaşı’nda habercilerle karşılaşmış. Konu dönmüş dolaşmış, yine son filmine gelmiş.
Açıklamalarına bakılırsa Akbağ eleştirilere pek de kulak asmamış.
Özetle “Ben her işimin arkasında dururum, bu filmin de arkasındayım” demiş. Onun gibi profesyonel bir isme de böyle bir açıklama yakışırdı zaten...
Ama açık söyleyeyim ben bile “Kadro çok güçlü, her durumda reytinginin yüksek olacağı belli bir iş... Peki neden bu kadar eleştirildi?” diye düşünmedim değil.
Bana kalırsa beklenti çok çok yüksekti.
Beklenti o kadar yüksek olunca da “kusursuzluk” arandı. Ki bu ekip açısından en büyük handikaptı.
İkincisi, filmin ağır mesaj kaygısı olabilir diye düşünüyorum.
Akbağ’ın finaldeki tirada kaçan repliği, “Hâlâ anlamadıysanız bir daha anlatayım” tadındaydı.
Bu kadar altını çizmeye, mesaja dikkat çekmek adına sondaki sahneyle tekrara düşmeye gerek var mıydı? Bence yoktu.
Ama öyle ya da böyle izlendi. Tüm ekibin emeğine sağlık.
2021’de şifalanalım
2020, astrolojiye duyulan ilgiyi hiç olmadığı kadar artırdı. Depremde, salgında, ekonomik dalgalanmalarda gözümüzü bir işin uzmanlarına bir de “gökyüzünden ne haber” diyerek astrologlara diktik.
Sizin de ilgi alanınıza giriyorsa, yeni yıl için bir ajanda önerim var. “Astroşifa Ajandası”... Ajandayı Aygül Aydın ve Dr. Ender Saraç birlikte hazırlamış.
Bu yıldan yaka silkenlere Aydın şöyle sesleniyor: “Yeni bir dönemin kapısı aralanıyor. Bu yılki seçimlerimiz gelecek 20 yılımıza etki edecek. Bu nedenle 2021, ilmek ilmek dokumamız gereken bir yıl!”
Bu cümle bile ilgimi çekmeye yetti de arttı.
Ajandada ay takviminin yanı sıra Aydın ve Saraç’ın önerileri de yer alıyor.
Deniyor ki “Bu ajanda, gökyüzünün şifreleriyle beden ve ruh uyumunu yakalamanın fırsatını sunuyor”... Yani pek iddialı, pek gizemli...
Farklı bir yeni yıl hediyesi de olabilir. Benden söylemesi...
Paylaş