Eğlence mesafe tanımaz

Yaklaşık iki aydır kısıtlamalar altında yaşıyoruz. Zorunlu haller dışında evden çıkmıyoruz, hijyen konusunda obsesifliğe yakınız. Maske ve eldivenler, günlük hayatımızın ekmek-su gibi olmazsa olmazları...

Haberin Devamı


Ama güzel günler ufukta belirdi.
Büyük çoğunluğun duyarlı davranması, gerekli önlemleri alması ve Sağlık Bakanlığı ile sağlık çalışanlarının müthiş çabaları sayesinde pandemi kabusundan beklenenden daha hızlı uyanacağız gibi duruyor. Nitekim hafta içinde “kademeli olarak normalleşmenin” ilk sinyalleri verildi.
Ne var ki hızlı bir normalleşme algısının her şeyi berbat etmesi ihtimali gözümü korkutuyor.
Nitekim üç günlük sokağa çıkma yasağının sona erdiği pazartesi günü İstanbul’daki manzara akıllara zarardı.
Trafik yoğunluğu yüzde 40’ları aştı.
Sosyal medyada “bana bir şey olmaz” edasıyla “sıfır önlem” dolaşanlara rastladım.
İşte bu sebeple tatil sezonuna dair kafamda ciddi soru işaretleri var.
Ege ve Akdeniz’in mavi sularıyla buluşmanın hayalini kuranlar, belli ki hayat biraz olsun normalleşir normalleşmez Bodrum, Çeşme civarlarına akacak.
İstanbul sokaklarında şimdiden durum böyleyse, tatil beldelerinde dizginleri elde tutmak iyiye güçleşecek. Özellikle de eğlence mekanlarında...
Otel, restoran ve plajlarda Turizm Bakanlığı’nın getirdiği kurallara uyulması çok daha mümkün. Ancak alkolün etkisiyle ekstra rahat tavırların sergileneceği eğlence mekanlarında sıkıntı yaşanacağı aşikar.
Gece hayatında vaktinden önce yaşanacak bir serbestliğin, korona salgınında o çok korkulan ikinci dalganın fitilini ateşlemesi işten değil.
İki aydır “evde kal” çağrılarına uyan, bir an evvel rahatça dolaşabileceğimiz özgür günlere dönmeyi arzulayan milyonlarca kişiden biriyim.
Kimilerinin sorumsuzluğu ve keyfi hareketleri yüzünden tekrar ve belki de daha ağır kısıtlamalarla karşı karşıya kalmak istemiyorum.
Dolayısıyla insanların balık istifi gibi eğlendiği mekanların kapılarını aralamak için acele edilmemeli diye düşünüyorum. Kısıtlama yaz boyunca sürmeli ve duruma göre yaz sonu değerlendirilmeli bence.
Yeri gelmişken bir de not düşeyim.
Covid-19’la savaşa ağır darbe vuran tek madde sigara değil. Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa bölge ofisi tarafından yayınlanan rapora göre, alkol Covid-19 vakalarında durumun kötüleşmesine sebep olabiliyor.
Aklınızda bulunsun. Bu yaz kontrollü bir şekilde deniz ve güneşe kavuşmakla yetinmekte, eğlenmek için bir başka baharı beklemekte yarar var.

Korona raporu

Haberin Devamı

Yeşilay’ın danışma hattı YEDAM, korona günlerinde fazla mesaide... Akciğerleri vuran virüsün yarattığı endişe, sigarayı bırakmak ve bunun için yardım almak isteyenlerin sayısında belirgin bir artışa sebep oldu.
YEDAM’ın yapılan başvuruları baz alarak hazırladığı raporda ilginç verilere rastladım.
Örneğin, rakamlara bakılırsa bu virüs kadınlardan çok erkeklerin gözünü korkutmuş...
◊ Koronavirüs en çok sigara içen erkekleri korkuttu.
Korona günlerinde sigarayı bırakmak için Yeşilay’ı arayanların yüzde 80’i erkek.
◊ Sigarayı bırakmak isteyenlerin büyük çoğunluğu 45-70 yaş arasında...
◊ YEDAM’ın 4447975 numaralı danışma hattına son 15 günde Türkiye genelinden 8 bin 412 çağrı geldi. Bunlardan 6 bin 673’ü sigaradan kurtulmak isteyenlerdi.
◊ Çağrıların çok büyük kısmı İstanbul’dan yapıldı. Onu Ankara, İzmir ve Antalya izledi.
Sigarayı bırakmak isteyenlerin gerekçelerinden örnek vermek gerekirse...
◊ Çocuklarımla daha fazla zaman geçirebilmek için sigarayı bırakmaya karar verdim.
◊ Koronavirüs salgınında sigara almak için dışarı çıkıyorum. Ya korona ya da sigara, ikisinden biri beni öldürecek, bırakmanın zamanı geldi.

Haberin Devamı

Geri dönüşüm aksamamalı

Plastik atıklarla ilgili yazım üzerine bir mail aldım. Sizin de sesiniz olmak için noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyorum.
Kadıköy Belediyesi yetkilileri cevap vermek isterse köşemden yayınlarım. “Merhaba Tülay Hanım...
1 Mayıs’ta yazdığınız plastik atıklarla ilgili benim de bir şikayetim var, belki köşenize taşımak istersiniz bu konuyu.
Kadıköy Belediyesi pandemi sebebiyle artık apartman ve sitelerden geri dönüşüm için toplanan atıkları almıyor. ‘Kaynak eksiğimiz var’ demişler apartman görevlisine.
Özellikle tüketimin arttığı bugünlerde bu durum beni çok rahatsız etti. Üstelik hem evimizde hem de yazlığımızda alüminyum kahve kapsüllerine kadar geri dönüşümü kullanan bir aileyiz.
Teşekkür ederim.”
K. Burak Misket

 

Yazarın Tüm Yazıları