Afife

Tuğrul ŞAVKAY

Dün akşam Halk Sigorta’nın sponsorluğu da aşan gayretleriyle gerçekleşmiş bir modern bale gösterisine, ilk Türk kadın tiyatro sanatçısı Afife için hazırlanmış ve onun adıyla anılan ‘Afife‘ye konuk oldum. Son yıllarda seyrettiğim en güzel gösterilerden biriydi.

Turgay Erdener ismini müziğe merakıma rağmen şimdiye kadar hiç duymamıştım. Bu genç bestecimizle müthiş gurur duydum. Müzik yalnız beni değil, herkesi büyüledi. Rengim Gökmen’in yönettiği Ankara Operası Orkestrası da harikaydı. Ama ya o kanun solo! Tahir Aydoğdu’nun kanunu çalışında adeta bir büyü vardı.

Dansçıların hepsi mükemmeldi. Ama Meriç Sümen’i bir kere daha sahnede görmek insanın yüreğini bambaşka güzel duygularla dolduruyor. O gerçek bir ‘prima ballerina’. Sahneye çıkışıyla birlikte etrafında esen esir rüzgarından belli bu.

Gösterinin sonunda Atatürk Kültür Merkezi fuayesinde bir supe verildi. Eski dansçıların çoğu oradaydı. Konuşabildiklerimin hepsi Afife’yi çok beğendiklerini söylediler. genç meslektaşlarından övgüyle söz ettiler.

Bir ara Gülriz Sururi ve Engin Cezzar ile ayaküstü sohbet ettik. Gülriz Hanım, koreografiyi kalabalık sahnelerde o kadar başarılı bulmadığını söyledi. Doğrusu ışık ve efektler de pek çarpıcı değildi. Ama kostümler çok alkış aldı. Genç stilist Bahar Korçan’ı herkes kutladı.

Halk Sigorta Genel Müdürü Erhan Dumanlı, sanata destek olmakla kurumsal vatandaşlık görevini yerine getirdiklerini söyledi. Küçük bir destekle Türk sanatçısının neler yapabildiğini görmekten mutlu olduklarını belirtti. Sanata ve sanatçıya destek olmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Hüseyin Akbulut da, devlet-özel sektör işbirliğini övdü.

Halk Sigorta birkaç yıldır Türk tiyatrosunu teşvik için ‘Afife‘ adına ödüller veriyor. Sanata gerçekten destek sağlıyor. kurum sanatla neredeyse içiçe geçmiş.

Şimdi benim bir önerim var. Bu çalışma, birkaç küçük rötuşla Roma’da, Berlin’de, Paris’te, hatta müzikaller kenti Londra’da ve niye olmasın denirse Broadway’de bile sergilenebilir nitelikte. Bunu Halk Sigorta’nın sanat danışmanı ve bu müzikalin mimarı Haldun Dormen daha iyi bilir. Ben seyirciler arasında bu işi iyi bilenlerin görüşünü aktarıyor ve destekliyorum.

Halk Sigorta Genel Müdürü Erhan Dumanlı, var mısınız bu iddiayı dünya çapında sürdürmeye?

Dedikodu

Korhan Abay, fuayede tevazu ile ‘ne gerek vardı‘ dedi ama, temsilin sonunda yapılan konuşmalar gereğinden uzun ve biraz dağınık oldu. Korhan böyle bir olayı toparlayabilirdi. Bir de bu tür konuşmaların sonda yapılması hoş sayılmıyor. sanatçılar ilkokul müsameresine çıkmış çocuklar gibi ayakta dikmek gecenin şıklığı ile uygun düşmedi. Ayrıca temsilin sonundaki dramatik efekt de arada kaynayıp gidiyor. Bu işler başta yapılmalı ve kısa kesilmeli.

Temsile gelenler AKM’nin 1200 kişilik salonlarını doldurdu. Neredeyse 500 kişi merdiven aralarında oturdu veya temsili ayakta izledi. Güvenilir kaynaklarım, 200-300 kişiye yakın bir kalabalığın da kapıdan döndüğünü söyledi.

Temsil İstanbul’un, Fransızların deyimiyle ‘kremanın kreması‘ kesimi ile sanat çevrelerini buluşturdu. Bu kadar çok dansçı, operacı, tiyatrocu ve televizyoncu bir daha zor biraraya gelir doğrusu. Davetlilerin çoğu vakit geceyarısını geçtiğinde fuayede hala sohbet ediyordu. Bunda Borsa’nın ikramının mükemmelliği de rol oynadı tabii.

Mahvettiler Güzelim Şenliği

Eğer o korkunç kaza olmasaydı, size İstanbul Müzik Şenliği ile ilgili çok güzel şeyler anlatacaktım. Gerçek bir şenlikten keyifli izlenimler aktaracaktım. Ama olmadı. Kaza, geliyorum falan demeden geliverdi. Pozitif ve Açık Radyo 94.9 işbirliğiyle düzenlenen İkinci İstanbul Müzik Şenliği’nde Kürt Reşo ile Ermeni Knar’a şarkı söylemek yasak edildi. ‘Yasak hemşehrim‘ sözüyle de şenlik, şenlik olmaktan çıktı.

Haber kulaktan kulağa yayıldığında insanların yüzlerini görmeliydiniz. Herkes bu saçmalığı kimin yaptığını merak ediyordu. Belli bir isim telaffuz edilmedi ama eleştiri okları ‘vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü‘ne hassas kesimlere yöneldi.

Şenliğe katılanların ortak dileği, Ömer Madra’nın bu güzel şenliği gelecek yıllarda da tekrarlaması. Bu tür kültürel barbarlıklar onu ve diğer girişimcileri yıldırmamalı.

İstanbullu olarak 2. Müzik Festivali’ni düzenleyenlere ve böyle bir festivali destekleyen Borusan, Eczacıbaşı, Karıncalar Nakliyat, MNG Bank, Total İletişim ile basından Batı Alman Radyosu West Deutscher Rundfunk ve Cumhuriyet’e yürekten teşekkürler.

Asım Kocabıyık’tan Not

Borusan’ın düzenlediği Montserrat Caballe konseri ile ilgili yazdığım yazıya Asım Kocabıyık’tan çok nazik bir teşekkür notu geldi.

Yalnız anlaşılan o ki, yazıda bir hata yapmışım. Aösatan yararlanıp yalnız bana değil, hepimize iletilmesi gereken mesajlar içeren bir bölüm eklemiş notuna. Aynen aktarıyorum: ‘‘İleri yaşıma rağmen’’ ifadesi beni değil ama hemyaşlarımı üzecektir. Cumhurbaşkanımız sayın Süleyman Demirel ile aynı yaştayım. Sayın Ecevit ve Erbakan’dan da bir yaş büyüğüm.