Yüzde 46.7’nin pervasızlığı

SEÇİMDE AKP’nin kazandığı zaferden mutlu olanlar ülkede istikrarın devam edeceğine yürekten inanıyorlardı.

AKP’nin dünya görüşünü paylaşmayan milyonlarca insan bile bu yüzden AKP’ye oy vermişlerdi.

Ancak bugün görüldü ki "yüzde 46.7" istikrar getirmedi.

Tersine gerilim getirdi.

Gelişmelere bakarsanız önümüzdeki günlerde gerilim boyutsal açıdan daha da büyüyecek gibi görünüyor.

Herhalde ne AKP’liler, ne de AKP yanlıları ortamın gerilmesinin sorumlusu olarak muhalefet partilerini gösteremezler.

CHP ve MHP, seçimden bu yana ülkeyi gerecek hiçbir şey yapmadı.

Ülkeyi geren de, huzursuzluğu yaratan da antidemokratik bir anlayışla anayasa hazırlamaya kalkan iktidardır.

AKP iktidarı, bugüne kadar yapmak isteyip de yapamadığı rejim karşıtı değişiklikleri yeni bir anayasa ile gerçekleştirmek istiyor.

Bunda hiç kuşkusuz "yüzde 46.7"nin sarhoşluğu ve pervasızlığı var.

* * *

AKP kendi anayasasını gerçekleştirebilecek mi?

Başbakanı "imparator yetkileri" ile donatabilecek mi?

Kendi dünya görüşüne göre düzenlediği özgürlükleri, laikliği ve demokrasiyi anayasaya sokabilecek mi?

Ülke dinamiklerinin direnmesi buna engel olabilecek mi?

Eğer işler AKP’nin istediği gibi sonuçlanırsa yeni anayasa rejimi ciddi şekilde sıkıntıya sokar.

Ülkedeki "Laik-Müslüman" ayrımı tehlikeli boyutlara tırmanır.

Ülkeye büyük zarar verecek olan bu politikanın mimarı da iktidar partisidir.

* * *

Şöyle bir seçim kampanyasını anımsayalım.

Erdoğan, Gül ve arkadaşlarının yürüttüğü seçim kampanyasının ana teması "Laik-Müslüman" çekişmesinin vurgulanması değil miydi?

Kürsülerden "Laikler bize bir şey yaptırmıyor. Dindar bir cumhurbaşkanı bile seçtirmediler" diye haykırmadılar mı?

"Bize 400 milletvekili verin ki, millet iradesini egemen kılalım" demediler mi?

Seçmeni "Ya laik olacaksın, ya Müslüman" ikilemiyle karşı karşıya bırakmadılar mı?

AKP’nin aldığı "yüzde 46.7" oyda bu stratejinin önemli rolü olmadı mı?

* * *

Dışarıdan sürekli darbe yiyen ve ayakta kalmak için savaşan bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür bu "Laik-Müslüman" ayrımı.

Sonuçta AKP istediği oyu aldı.

Bunun sarhoşluğunun ve pervasızlığının sonuçlarını görmeye başladık.

Türkiye, Amerika’nın ülkemiz için uygun gördüğü "ılımlı İslam!"a doğru sürükleniyor.

Hani, nerede Abdullah Gül’ün verdiği tarafsızlık sözleri?

Hani, 70 milyonun cumhurbaşkanı olma vaatleri?

Hani devletteki uyumu sağlayacağına dair verdiği güvenceler.

Dün bir bugün iki, Çankaya noterliğe başladı bile.

Gül, bütün kararnameleri, atamaları bir bir onaylıyor.

Belli ki, AKP’nin cumhurbaşkanı olacak.

"Yüzde 46.7" başımıza daha çoook işler açacak.

Bunu içte ve dıştaki Türkiye düşmanları da biliyor ve gelişmeleri ellerini ovuşturarak bekliyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları