Paylaş
Bu illet bizim mesleğin yüreğine giren, oraya yerleşince de bütün bünyeyi kemirip tüketen bir kurttur.
Ne yazık ki aşırı hırsa kapılan gazeteciler zaman zaman bu girdaba kapılırlar ve geleceklerini yok ederler.
Bu yolu deneyenlerin meslekte uzun ömürlü oldukları bugüne kadar görülmemiştir.
Ancak gazeteler, meslek kuruluşları, yıllardan beri bu konuda gösterdikleri aşırı titizliğe rağmen yalan haberin önüne geçemediler.
Bu illet yalnız Türk basınının değil, dünya medyasının da en büyük sorunudur.
Son deprem dünyanın en ünlü haber televizyonu CNN'de yaşandı.
Bu kanalın muhabiri Peter Arnett'i hepimiz 1990 yılında Körfez Savaşı'nda tanıdık.
Peter, gösterdiği inanılmaz gazetecilik performansıyla bir anda dünyanın en ünlü insanı oldu.
O savaşı inanılmaz bir ustalıkla bütün dünyaya canlı olarak izlettirdi.
Bütün dünya bir gazetecinin yürekliliğini, özverisini ve ustalığını Peter'ın kişiliğinde hayranlıkla izledi.
O günlerde hepimiz gazeteci olarak bu Amerikalı meslektaşımızı kıskançlıkla izlemiş, ama aynı zamanda da onunla gurur duymuştuk.
* * *
Aynı Peter Arnett, o efsanevi gazeteci, ne yazık ki şimdi yalan habercilik yapmakla suçlanıyor.
Özellikle de meslektaşları tarafından yerden yere vuruluyor.
Olay şöyle gelişti:
CNN'nin April Oliver ve Jack Smith adlı iki program yapımcısı bir araştırma haber hazırlıyorlar.
Sunuculuğunu da Peter Arnett'e yaptırıyorlar.
7 Haziran'da yayınlanan haber son derece korkunç iddialar içeriyor:
Amerika, Vietnam Savaşı sırasında sinir gazı kullanıyor ve bu gazdan o sırada geri çekilmekte olan bazı Amerikan askerleri de etkileniyor.
Haber bomba gibi patlıyor.
Washington bu korkunç iddia karşısında ayağa kalkıyor.
Savunma Bakanı William Kohen hemen bir açıklama yaparak konuyu araştıracaklarını söylüyor.
Bir süre sonra haberin doğru olmadığı, programda konuşturulan görgü tanıklarının sözlerinin de saptırıldığı anlaşılıyor.
CNN hemen seyircilerinden bu yalan haber nedeniyle özür diliyor.
Kanalın sahibi Ted Turner, ‘‘Bu haber sonrası toplu intiharı düşündük’’ diyerek ne kadar perişan olduklarını itiraf ediyor.
Arkasından programın iki yapımcısının işine son veriliyor.
Peter Arnett ise programın içeriğinden haberi olmadığını, bu nedenle suçlanamayacağını söylüyor ve affedilmesini istiyor.
Buna rağmen Peter'a tekdir cezası veriliyor.
Yani efsanevi gazeteci bir daha belini doğrultamayacak bir darbe yiyor.
* * *
İş bununla da bitmiyor.
Bu kez CNN çalışanları ayaklanıyorlar.
Arnett'in suçlu olduğunu ve işine son verilmesi gerektiğini söylüyorlar.
CNN'nin ünlü muhabiri Christiane Amanpour, New York Times Gazetesi'ne bir yazı yazarak meslektaşını çok ağır bir dille suçluyor.
Amanpour yazısının bir yerinde şöyle diyor:
‘‘Arnett'in yaptığı 'Ben yalnızca haberi okurum' savunması televizyon haberciliğinin kalbine vurulmuş bir darbedir.’’
Ünlü muhabir bu konuda son derece duyarlı; Arnett'i yerden yere vuruyor:
‘‘Arnett'in bu tavrı tüm meslektaşlarımızı, değerlerimizi ve çalıştığımız müesseseleri kirletmektedir. Haberden sorumlu olan gazeteci, yalnızca hazırlanmış soruları okumamalı.’’
Amanpour'un bu duyarlılığına yürekten katılıyorum.
Yalan habercilik konusunda hiçbirimiz en ufak bir ödün veremeyiz.
Amanpour gibi hiçbirimizin böyle bir hakkı olmadığına inanıyorum.
Çünkü haber, biz gazetecilerin namusudur.
Paylaş