AKP iktidarının oluşturduğu YÖK, görevini yerine getirip cumhuriyet üniversitelerini tarikat üniversitelerine dönüştürmek için rektör listelerini bir güzel ayarladı.
Çok yakında 70 milyonun cumhurbaşkanı olacağını açıklayan tarafsız, partilerüstü Abdullah Gül de bu listeleri bir güzel onaylayacak.
Listeleri seçim sonuçlarını hiç dikkate almadan altüst eden YÖK’e destek verdiğini önceki gün zaten Kars’ta açıkladı.
Şöyle dedi:
"Kanun, onlara (YÖK) ve cumhurbaşkanına yetki veriyor.Bu yetki en iyi şekilde kullanılacaktır.Bütün bunlara bakacağım.Hemen bir şey yapacak değilim.Ben de incelemeyi yapacağım.YÖK de, cumhurbaşkanı da her yetkisini en iyi şekilde kullanacaktır.Gerekçeleri nedir bilmiyorum.Bütün bunlara bakacağım."
İyi, güzel de neye bakacak, neyi inceleyecek Cumhurbaşkanı?
YÖK Başkanı’nı bunları yapsın diye kendi elleriyle atamadı mı?
* * *
Peki sonra ne olacak?
Ne olacağını ben yazayım.
Üniversitelerde kargaşa başlayacak.
Anımsarsınız bunun provası Akdeniz Üniversitesi’nde yapılmıştı.
Onun gibi bütün üniversitelerde kavgalar, çatışmalar çıkacak.
Ne bilim kalacak, ne huzur, ne güvenlik.
Cumhurbaşkanı, AKP iktidarı bunu görmüyorlar mı?
Görmüyorlarsa birileri çıkıp onlara "Dünyanın girdiği bilgi çağında tarikat kafasıyla, akıl ve bilim yerine hurafelere dayanan eğitim sistemiyle üniversiteleri yönetmek olanağı yoktur" demiyor mu?
AKP’nin gözü bu kadar mı karardı?
NOT Yorum
Kim kimin kuyruğu
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Deniz Baykal’ı suçluyor.
Baykal’ın söylediklerini anlamadan, işine geldiği gibi yorumlayıp CHP Genel Başkanı’nı Ergenekon’un kuyruğu olmakla suçluyor.
İnsan böyle bir suçlama yaparken önce kendi durumunu düşünmeli.
Baykal da ona "Esas sen kendine bak.Sen sık sık ’Sayın Öcalan!’ diye saygıyla andığın teröristin kuyruğu değil misin?" dese ne yanıt verecek?