Türban, müzik ve dans

TÜRKİYE derin ve şaşırtıcı çelişkilerin yan yana, hatta iç içe yaşandığı garip bir ülke.

O kadar ki, 85 yıl önce aşılmış bir giyim kuşam şekli, dünyanın bilgi çağını yaşadığı 21. yüzyılda yeniden toplumun yaşamına sokuluyor.

Kadınları örtme histerisine kapılan iktidarın belediyesinin konser salonu, çağdaş dans ve müzik gösterisine sahne olabiliyor.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda önceki gece izlediğimiz Fazıl Say ile Zeynep Tanbay Dans Projesi, dünya çizgisinde bir sanat olayıydı.

Salonu tıklım tıklım dolduran sanatseverler, gerçekten çok şanslı bir gece geçirdiler.

Bu sanat yaratısının, kadınlarını örtmek için uğraşan Türkiye ile bağdaşır hiçbir yanı yoktu.

* * *

Önce ünlü balerin, koreograf Zeynep Tanbay’ın çağdaş dans grubunun gösterisini anlatayım.

Gösteri iki bölümden oluşuyordu.

İlk bölümde Zeynep Tanbay’ın sanat yönetmenliğini yaptığı dansçıları, Vivaldi’nin müziği eşliğinde çok güzel bir çağdaş dans gösterisi sundular.

Vivaldi’nin büyüleyici konçertolarını harika figürlerle canlandırdılar.

Bu genç ve yetenekli dansçıların kısa zamanda daha da mükemmele ulaşacakları kesin.

Zeynep Tanbay, böyle önemli ve çağdaş bir projeyi yarattığı için büyük övgü ve teşekkürü hak ediyor.

* * *

Konserin ikinci bölümü ise çok daha ilginçti.

Çünkü ikinci bölümde Stravinsky’nin "Bahar Ayini"ni ünlü piyanist FazılSay çaldı.

Stravinsky, bu bale eserini kalabalık bir orkestra için yazmıştı.

İlk kez 1913 yılında Paris’te çalındı ve sahnelendi.

Bu eserin "dört el piyano" için hazırlanmış versiyonu ise bugün piyano ikilileri tarafından sık sık çalınıyor.

Fazıl Say, 2000 yılında bu eseri müzik tarihinde ilk kez üst üste yapılan iki kayıtla seslendirdi.

Bu ilginç albüm, müzik dünyasında olay yarattı ve Fazıl Say’a en saygın uluslararası ödülleri kazandırdı.

Fazıl Say bu eseri, CRR’deki konserde de tek piyanoda iki elle çaldı.

Bu konserlerde Yamaha firmasının ürettiği bilgisayar endeksli özel bir piyano kullanıyor.

Say’ın önceden seslendirdiği ve piyanoda kayıtlı olan partisyon üzerine konser sırasında oluşan performans ekleniyor ve "dört el" çalma gerçekleşiyor.

Fazıl Say’ın performansı, yabancı müzik eleştirmenlerinin dediği gibi "nefes kesici"ydi.

* * *

Fazıl Say gibi bir dünya virtüözünün yeteneğini sanat için bir dans grubu ile paylaşmasını ayrıca kutlamak gerekir.

Zeynep Tanbay Dans Projesi’nin genç dansçıları, Fazıl Say’ın müziği eşliğinde dans etmenin ne kadar önemli ve onur verici olduğunu bildikleri için uçarcasına dans ettiler.

Gösterinin ikinci bölümü bu nedenle çok daha çarpıcıydı.

Bu birliktelik, bütün sanatçılarımıza örnek olmalı.

Sanatın yaratıcı ve etkileyici gücü topluma yayıldıkça Türkiye’nin çağdaşlık çıtası da yükselecektir.

Hálá türbanla uğraşılarak, kadınları örtülerek yüzlerce yıl gerilere götürülmek istenen Türkiye’nin tek kurtuluşunun sihirli anahtarı da budur.
Yazarın Tüm Yazıları