Tarihten ders alamayanlar

TAM da içinde yaşadığımız çetrefilli döneme rastladı bu çarpıcı oyun.

"Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe..."

Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın iki oğlu arasındaki taht kavgalarını anlatan, Orhan Asena’nın ibret alınacak derslerle dolu yapıtı.

Önce oyunu özetleyelim.

Muhteşem Süleyman dünyaya hükmetmektedir.

Ama iki oğluna bir türlü söz geçirememektedir.

Zaten Mahidevran Sultan’dan olan tahtın várisi oğlu Mustafa’yı Yeniçerilerle birlik olup kendisini tahtan indirmeye kalktığı gerekçesiyle öldürtmüştü.

Mustafa’nın katlinde ikinci karısı ünlü Hürrem Sultan’ın da büyük rolü olmuştu.

Mustafa ölünce taht kendi oğulları Selim veya Beyazid’e kalacaktı.

Kendisi de Valide Sultan olacaktı.

Ancak Hürrem Sultan bir şeyi hesaba katmamıştı.

Taht babayla oğulu, kardeşle kardeşi birbirine düşürürdü.

Nitekim iki şehzade daha babaları tahtta otururken kavgaya başladılar.

* * *

Beyazid atak, cesur ve yürekliydi.

Selim ise içki ve eğlenceye düşkündü ama sabırlıydı.

Beklemesini biliyordu.

Halk ve asker, yiğit Beyazid’i tutuyordu. Ancak taht sırası daha büyük olan Selim’deydi.

Beyazid biraderinin tahta çıkması halinde kendisini öldürteceğini biliyor, onun için daha babası sağken tahta oturmak istiyordu.

Her fırsatı değerlendiriyor, bu nedenle padişahın öfkesini çekiyordu.

Beyazid’in her hatasından sonra gazaba gelen padişahı annesi Hürrem Sultan yatıştırıyordu.

Sonunda Beyazid "Ya devlet başa, ya kuzgun leşe" diyerek topladığı kuvvetlerle kardeşi Selim’in üzerine yürüdü. Amacı onu ortadan kaldırmaktı.

Bu pahişaha başkaldırıydı.

Kanuni buna büyük tepki gösterdi, tebaasını birbirine kırdırtacak olan oğlu Beyazid’i bu kez affetmeyerek yakalattı ve öldürttü.

Cihan Padişahı bu emri verdikten sonra büyük bir üzüntü içinde şöyle bağırdı:

"Ya devlet, ya evlat..."

* * *

İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelenen ve sanatçıların mükemmel oyunlarıyla izleyicileri etkileyen yapıt, çok çarpıcı bir tarihi olayı günümüze taşıyor.

Oyunu soluksuz izlerken günümüzde ülkemizi yöneten politikacıların tarihten hiç ama hiç ders almadıklarını düşündüm.

Koca Kanuni, devletin dirliği, tebaasının huzuru ve mutluluğu için evladını yüreği kan ağlasa da kurban ediyor.

O dönemde dünyayı titreten Kanuni Sultan Süleyman, "Benim sağlığımda ülkemi bölmeye kalkanı evladım da olsa imparatorluğumun selameti için affetmem. Böyle bir hakkım yok" diyor.

"Devlet için evladımı feda ederim" diyor.

Bir de bugünü düşünün.

Bugünün babalarını ve evlatlarını...

Siyasi güçlerini kişisel çıkarları için nasıl pervasızca kullandıklarını...

İhaleleri, kayırmaları düşünün...

Devleti satıp savmalarını...

İnsanlarımızı siyaset diye, inanç diye nasıl böldüklerini düşünün...
Yazarın Tüm Yazıları