Susan, konuşmaya korkan Türkiye

SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi’nin 2010-2011 akademik yılı açılış törenine üniversiteye ismi verilen 9. Cumhurbaşkanı Süyleyman Demirel ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.

Haberin Devamı

Hem Demirel, hem Kılıçdaroğlu yaptıkları konuşmalarda ‘Susan Türkiye’den büyük endişe duyduklarını söylediler.

Türkiye’nin AKP iktidarında konuşmaktan korkan, suskun bir ülke haline getirildiğini vurguladılar.

Gıkı çıkmayan üniversitelere sitem ettiler.

Gerçekten de Türkiye sessiz sedasız bir ülke oldu çıktı.

İnsanlar ve kurumlar başımıza bir bela açılır diye konuşmaya korkuyorlar.

Herkes “Konuşursam Silivri’yi boylarım” endişesi içinde.

Karı-koca bile telefonda birbirleriyle konuşurken tedirgin oluyor.

Oysa Üniversiteler böyle suskun değillerdi.

Cumhurbaşkanı Gül’ün atadığı rektörler göreve başladıktan sonra böyle derin bir sessizliğe büründüler.

Oysa demokratik ülkelerde üniversiteler her türlü düşünceyi, eleştiriyi korkusuzca dile getirirler.

Sendikalar da öyle... Ha varlar, ha yoklar...

Sivil toplum örgütlerinin, dernek ve vakıfların da sesi soluğu çıkmıyor.

Herkes en kutsal demokratik hak olan düşüncelerini söylemek, toplumsal tepki koymaktan kaçınıyor.

Susan bir ülke nefes alamıyor demektir.

Demirel, içinde bulunduğumuz bu anormal atmosferi şöyle özetliyor:

“Susan bir ülkede yaşamak aslında bir nevi kâbus gibi yaşamaktır.”

* * *

Haberin Devamı

AKP iktidarının bu susturma operasyonundan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da nasibi almıştı.

Toplanmaları, çalışmaları ve karar almaları engellenerek kurum olarak onların da kapısına kilit vurulmuştu.

Anayasa referandumundan sonra HSYK’nın 4’ü asil, 3’ü yedek 7 üyesi “Çalışmalarımızı sürdüremiyoruz” gerekçesiyle istifa etti.

Bir başka demokratik ülkede yargının yapısını belirleyen yüksek kurulun üyelerinin iktidara karşı ortaya koyduğu böyle bir tepki fırtınalar yaratır. Ama bu olay, ‘Susan Türkiye’de pek etki yaratmadı.

Başbakan istifalar için “Geç bile kaldılar” dedi.

Adalet Bakanlığı ise istifaları “Geleceğe dair birtakım beklentileri gerçekleştirmeye yönelik girişimler” olarak değerlendirdi.

Eminim hem Başbakan, hem de Bakanlık istifaları, işlerini kolaylaştırdığı için sevinçle karşılamışlardır.

İktidar istediği kadar demokratikleşiyoruz desin.

İnsanları, kurumları, sivil toplum örgütleri, sendikaları ve de üniversiteleri susan bir ülkede demokrasi olmaz.

Haberin Devamı

Toroğlu-Çakar şov

DOĞRUSU ikisi de çok başarılıydı.

Pazar akşamı yaptıkları ağız dalaşı da...

Önceki geceki tartışma da...

Biri sesini yükselttiği zaman öteki susmasını bildi.

Tam ipler kopacak noktaya geldiğinde ise ikisi birden gerilimi düşürüverdiler.

“Biz profesyonelleriz.

Program devam edecek” dediler.

Sanırım iki gece üst üste sahneye konan şov büyük reyting almıştır.

Ama ikisi de unutmasın ki bunlar yalancı reytinglerdir. Sabun köpüğü gibi uçup gider.

Zaten Reha da onlar kavga ederken ekranın altına koydurduğu yazıyla şovu şöyle ilan etti:

“İki cambaz bir ipte oynamaz.”

Yazarın Tüm Yazıları