SÜREYYA Operası binasına daha girer girmez duyduğum mutluluğu anlatamam.
Kendimi 1913’te yapılan Paris’teki ünlü Champs-Elysees (Şanzelize) Tiyatrosu’nda zannettim.
Çünkü yapının girişi Şanzelize Tiyatrosu’nun kopyası.
Süreyya İlmen tarafından yaptırılan ve 1924 yılında temeli atılıp 1927 yılında açılışı yapılan binanın salonu da Alman tiyatrolarından esinlenerek düzenlenmiş.
Asker kökenli olan Süreyya İlmen, paşalığa kadar yükselmiş ama sonra ordudan ayrılarak iş yaşamına atılmış.
Süreyya İlmen, kentin kültür yaşamına yeni bir renk getirmek için bu güzel binayı yaptırmış.
Yapının çok amaçlı olması için projeye ek salonlar sokturmuş.
Yapı baştan sonra resim, heykel ve süslemelerle donatılmış.
Ön cephedeki kabartma heykeller, fuayedeki gösterişli süslemeler ve salondaki freskler (duvar resimleri), tavan süslemeleri, panolar ve heykeller mükemmelliği tamamlıyor.
Yerlere, duvarlara egemen olan kırmızı renk, salona ayrı bir sıcaklık ve ağırlık kazandırıyor.
* * *
Yıllar yılı Kadıköylülere sinema ve konser salonu olarak hizmet veren yapı, yılların değişiminin hoyratlığından kurtulamamış.
Süreyya İlmen tarafından 1950’li yılların başında Darüşşafaka’ya bağışlanan yapı, son zamanlar iyice bakımsız durumda kalmış.
İşte o sırada iki kültür adamı çıkmış ortaya: Mimar Ersen Gürsel ile eski Kültür Bakanlığı Müsteşarı Murat Katoğlu.
Bu iki saygın insan perişan durumdaki yapıyı, bir opera binasına dönüştürerek kurtarmayı akıllarına koymuşlar.
Bunun için Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’e gitmişler ve coşkuyla kafalarındaki projeyi anlatmışlar.
Selami Öztürk, kendisine yakılan bu muhteşem ışığı anında kapmış ve kolları sıvamış.
Yapı önce Darüşşafaka’dan kiralanmış, sonra içindeki kiracılar çıkarılmış ve restorasyon 2006 Mayıs’ında başlamış.
Yapının cephesindeki ve salondaki ilk Türk heykeltıraşı İhsan Özsoy tarafından yapılan heykeller olduğu gibi korunarak yenilenmiş.
Salondaki duvar ve tavan resimleri büyük bir titizlikle çalışılarak temizlenmiş, süslemeler tek tek elden geçirilip onarılmış.
Koltuklar, halılar, avizeler özel olarak yaptırılmış.
En büyük harcama ise yapının opera binasına dönüştürülmesi için sahne ve sahne arkası yapılaşma ile aydınlatmaya yapılmış.
* * *
Bütün bu çalışmalar 2007 yılının sonunda tamamlanmış ve Süreyya Operası yalnız İstanbul’a değil, tüm Türkiye’ye kazandırılmış.
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ü Türk kültürüne yaptığı bu eşsiz katkıdan dolayı bütün kalbimle kutluyorum ve kendisine bir sanatsever olarak teşekkür ediyorum.
Aynı şekilde projeyi Selami Öztürk’e götüren bilim adamları Murat Katoğlu ile Ersen Gürsel’e ve restorasyona emeği geçen herkese yine bir sanatsever olarak teşekkür ediyorum.
İstanbullu sanatseverlerin, Türkiye’de bir benzeri olmayan bu güzel yapıyı görmelerini öneriyorum.
Orada bir sanat etkinliği izlemenin ayrıcalığını bir an önce tatsınlar.
Ancak...
Burada bir endişemi de belirtmem gerekir.
Eğer Kadıköy halkı, AKP’li bir belediye başkanı seçerse Süreyya Operası’nın akıbeti ne olur bilemem.
İstanbullu sanatseverler eğer bu yapıyı yitirmek istemiyorlarsa hemen oturup bazı çareler aramalıdırlar.