Sorunlar bitmiyor tersine ağırlaşıyor

TÜRKİYE hem içeride, hem dışarıda savrulup duruyor.

Terör, Kuzey Irak, Kıbrıs, Ege, Ermeni sorunu, AB ile durma noktasına gelen ilişkiler...

Bunlara bir de ekonomik zorlukları ekleyin.

Bu sorunların çözülememesinin nedeni, Ankara’nın yürüttüğü siyaset stratejisindeki yanlışlardır.

Erdoğan hükümeti inatla kendi bildiği yolda yürüyor.

Uzlaşma ve yardımlaşma yollarını kullanmayı sevmiyor.

Neyse hükümetin elini siyaseten güçlendiren tezkere çok geç de olsa Meclis’ten geçirildi.

Önemli olan, bu gücü maharetle kullanarak sınırötesi operasyona gerek kalmadan sonuca ulaşmaktır.

* * *

Şu referandum olayına bakın.

Tam "skandal".

Cumhuriyet döneminde böyle bir garabet yaşanmadı.

Referandum başlamış, ama metin Çankaya’da oturan Cumhurbaşkanı’nın durumuyla çelişiyor.

Kabul kararı ile Cumhurbaşkanı’nın istifa etmesi gerekecek.

Panikleyen iktidar, bu kez daha büyük bir skandala imza atıyor.

Oylanmakta olan metinde değişiklik yapılıyor.

* * *

AKP’nin referandum konusundaki tutumu, baştan itibaren antidemokratiktir.

Bu, "Ben ülkeyi keyfimin istediği gibi yönetirim. Hukuk mukuk tanımam" anlayışıdır.

Oylamaya 4 gün kala referanduma sunulan metinde değişiklik yapılmasının bir örneği dünyada yoktur.

Cumhurbaşkanı da bu değişiklik metnini jet hızıyla onaylamakta bir sakınca görmemiştir.

Telaş içinde garip bir tutum sergilenmiştir.

Bu onay, hukuk devleti açısından büyük bir talihsizliktir.

Anlaşılan 11. Cumhurbaşkanı, hukuk devleti titizliği içinde olmayacak.

Rejim açısından endişe duyulacak bir durum.

Cumhurbaşkanı Gül’ün gösterdiği telaşı anlıyorum.

Ama o makam, kişisel hesapları kaldırmayacak kadar sorumluluk gerektiren bir makamdır.

Rejimin güvencesidir, supabıdır.

* * *

Bugüne kadar sınır kapılarında 20 bine yakın oy kullanıldı.

Referandum 10 bin oy farkla kabul edilirse ne olacak?

Yüksek Seçim Kurulu ne yapacak?

Tersini düşünelim.

Sınır kapılarında kullanılan oylar, sonucu etkilemeyecek sayıda kaldı.

Bu sonuç, referandumun hukuka uygunluğunu sağlayacak mı?

* * *

Bugün yaşadıklarımızı, AKP iktidarının nasıl keyfi bir yönetim özlemi içinde olduğunu yandaşları bile görmeye başladı.

Ama hálá görmemek için direnenler var.

Bir iktidar için en tehlikeli olan, "Ben istediğimi yaparım. Halk benim yanımda" psikolojisidir.

İktidarları yok eden de bu psikolojidir.
Yazarın Tüm Yazıları