ILIK bir Pire akşamında Ankara Gemisi’nin güvertesi Türk ve Yunanlı konuklarla tıklım tıklım.
Türk denizcilerinin geleneksel davetine ilgi büyük. Sahnede Türkiye’den gelen pop şarkıcısı Ziynet Sali nefis şarkılar söylüyor. Önce Türkçe başlıyor, ara ara Rumcaya dönüyor. Romantik parçalardan sonra sıra her iki toplumun ortak zevki olan kıvrak şarkılara geliyor. Ziynet Sali’nin nefis sesiyle kalabalık da hareketleniyor. Türk ve Rum gençleri hep birlikte müziğin ritmine uyarak dans etmeye başlıyorlar. Bir ara Ziynet Sali kıvrak parçaları kesip yeniden romantik şarkılara dönüyor ve İsmet Nedim’in Agora Meyhanesi bestesini söylüyor. Agora Meyhanesi beni çok çok eskilere götürüyor. Bu şarkının çok ilginç bir öyküsü var. Şarkının sözleri benim çocukluk arkadaşım şair Onur Şenli’ye ait. Onur benim Afyon’dan arkadaşım. İkimizin de babası memurdu. Orada arkadaş olmuştuk. Onur ilk şiirini 13 yaşında yazmıştı. Şiir, Çanakkale Boğazı’nda batan ve yüze yakın denizcimizin öldüğü faciayı anlatıyordu. Şiirini Dumlupınar şehitlerini anma gününde düzenlenen törende okumuştu. Şiir herkesi çok etkilemiş ve Onur’u ilk kutlayan da sınıf arkadaşı geleceğin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olmuştu. İşte Onur’un şairliği böyle tescil edilmişti. O günden sonra hepimiz ona şair gözüyle bakar olduk. Sonra babalarımız başka illere atandı. Biz de birbirimi kaybettik. * * * Aradan yıllar yıllar geçti... Onur’un tıbbiyede okuduğunu ve doktor olduğunu duydum.  Bir gün Agora Meyhanesi adlı bir şarkısı çıktı ortaya. Sonradan bu şarkının sözlerinin Onur’a ait olduğunu bir gazete haberinden öğrendim. Bestekâr İsmet Nedim bu şiiri tıp dergisi Neşter’de görmüş, çok etkilenmiş ve bestelemiş. Ancak sözlerin sahibi şairin adını koymamış. Bunu öğrenen Onur hemen maddi ve manevi dava açmış. Mahkeme yıllarca sürmüş ve dizelerin Onur’a ait olduğu mahkeme tarafından karar altına alınmış. Böylece Agora Meyhanesi’nin sözlerinin Onur’a ait olduğu kabul edilmiş. Aslında Onur’un yazdığı şiir çok daha uzun. Ancak bestekâr bu uzun şiirin içinden bazı satırları alıp şarkıyı bestelemiş. Şiirin şarkı olarak bestelenen satırları şöyle: Burası Agora meyhanesi Burda yaşar aşkların en divanesi en şahanesi Bu gece benim gecem, bu gece benim gecem. Cama vuran her damlada seni hatırlıyorum. Ve sana susuzluğumu... Bu akşam ümitlerimi meze yapıp içiyorum İçiyor içiyorum. Şiirden alınan satırlar bunlar. Hatta son iki satır biraz da değiştirilmiş. * * * Onur kaldığı lojmanda bir komşusunun kızına âşık olmuş ve aşkına karşılık alamamış. Zaten çok içli ve duygusal bir insandı. Bu karşılıksız aşk onu çok incitmiş ve oturup bu şiiri yazmış. Şiirin tamamı çok daha iyi bir şekilde Onur’un duygularını dile getiriyor. Karşılıksız aşkı çok daha etkili bir biçimde yansıtıyor. İşte Türkiye’ye özgü bir aşk öyküsü. Bir şaire verilen değer ve saygı işte bu kadar. Onur şimdi nerelerdedir bilemiyorum. Belki 50 yıldır ondan haber alamadım. İşte bazen güzel bir yaz gecesinde bir şarkı insanı nerelere götürüyor.