YER Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu...Sahnede Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve yaşları 10-14 arasındaki çocuklardan oluşan Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası...
Dinleyiciler arasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile eşi Semra Sezer de var.
Şef Rengim Gökmen...
Konserden önce Şef Gökmen şu kısa konuşmayı yapıyor:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası Türk çocuklarına bir mesaj vermek için kuruldu.Bu da müziği, doğayı, insanı ve yaşamı sevmektir.
Bizler çocuklarımıza birer çalgı verebilirsek, onlar da ellerine silah almak istemeyeceklerdir."
Şef Rengim Gökmen’in 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle verilen konser öncesi söylediği bu anlamlı sözler başta Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi olmak üzere salonu dolduran izleyiciler tarafından uzun uzun alkışlandı.
Her iki orkestranın Atatürk ve arkadaşları için seslendirdiği Ludwig van Beethoven’ın 5. Senfonisi’nden bir parçayla başlayan konser büyük beğeni topladı.
* * *
Yer, geçen yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Salonu...
Her yıl olduğu gibi Meclis Başkanı’nın yerine bir çocuk oturacak.
Geleceğimiz olan çocuklarımızın temsilcisi olarak onların adına bazı mesajlar verecek.
Her yıl yinelenen bu sahne törene katılanlar tarafından heyecanla bekleniyor.
Ancak bu kez başkanın koltuğuna bir çocuk yerine, sakalı ve bıyıkları çıkmış bir delikanlı oturuyor.
Meclis Başkanı da bu duruma müdahale edeceğine bu garip sahneyi tebessümler içinde mutlulukla izliyor.
Çocuk diye kürsüye çıkarılan delikanlı imam hatipli ve 21 yaşında...
Basına, bu delikanlının yaşının okula bir süre ara vermek zorunda kaldığı için büyük olduğu bilgisi veriliyor.
Başkanlığı geçici olarak devralan delikanlı yaptığı konuşmada 23 Nisan’la ilgili duyguları yerine imam hatiplerin sorunlarını anlatıyor.
Üniversitelere giriş için önlerinin kasıtlı olarak kapatıldığını, buna isyan ettiklerini söylüyor.
Delikanlının sözleri Meclis Başkanı Arınç, AKP’li milletvekilleri ve izleyiciler tarafından coşkuyla alkışlanıyor.
Geçen yıl 23 Nisan’da milletin meclisinde böyle bir gariplik yaşanıyor.
* * *
Güzide Tuzcu...
Cumhuriyet’le yaşıt emekli bir öğretmen...
Atatürk’ün öğretmenlerinden...
Geçenlerde evine hırsızlar girip onun gençlik yıllarına ait anılarla dolu bazı eşyalarını alıp götürüyorlar.
Güzide Tuzcu anlatıyor:
"Hırsızların alıp götürdüklerine üzülmedim.
Ama oturdum iki gün ağladım.Durmadan ağladım.
Neye biliyor musunuz?
Çocuklarımı iyi yetiştiremediğime ağladım.
Onları Atatürk’ün istediği gibi eğitemediğime ağladım.
’Demek ki ben görevimi iyi yapamamışım’ diye ağladım.
Çocuklarıma iyiliği, güzelliği, insan sevgisini, çalışkanlığı, dürüstlüğü ve yurt sevgisini iyi öğretememişim diye ağladım.