Kültür ve sanat kurumlarında olumlu gelişmeler var

BİR gerçeği yazmak istiyorum, sakın şaşırmayın... Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, sanat kurumlarında çok olumlu ve doğru adımlar atmaya başladı.Dilerim, kendine özgü bir kişiliğe sahip olan bakan, enkaz haline getirilmiş kültür ve sanat kurumları için bu olumlu adımları atmaya devam eder.Bakanın uyuması, ikide bir gaf yapması, benim bu doğruları yazmama kesinlikle engel olmamalı diye düşündüğüm için bunları sizlere duyurmak istedim.Çünkü, Türkiye’de sanat üzerine yazı yazmaları gereken insanların pek çoğu nedense bazı gerçekleri dile getirmiyor. Ben, Türkiye için bu kurumların birer uygarlık anıtları olduğuna inanıyorum. Onun için kültür ve sanat konularında gerçekleri yazmaya çalışıyorum.Uyuyor, ikide bir gaf yapıyor diye eleştirdiğimiz bakan, kültür ve sanat kurumlarında bakın neler yaptı. Öncelikle Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü’nü değiştirdi. Bu bölümün başına, Meriç Sümen gibi kariyerinde dünya starı olma onuru taşıyan bir sanatçıyı getirdi. Meriç Sümen, benim balerin olarak hayran olduğum ve yıllarca danslarını gururla izlediğim bir sanatçıydı. Ünlü balerinimiz, Bolşoy’da dans ederek mesleğinin doruğuna tırmanmayı başarmış ve Türk sanatseverlerin yıllarca gururu olmuş bir sanatçıdır. * * *Bakan Atilla Koç’un, böyle karizmatik bir sanatçıyı büyük bir çöküntü yaşayan opera ve balenin başına getirmesi son derece önemlidir. Meriç Sümen, büyük sanatçı duyarlılığı ve titizliğiyle, tarihinin en acı günlerini yaşayan İstanbul Opera ve Balesi’nin müdürlüğüne kontrbas sanatçısı Kerim Soysal’ı, Opera Başrejisörlüğü’ne de İstanbullu sanatseverlerin dört gözle bekledikleri Yekta Kara’yı getirdi. Yıllarca İstanbul Opera ve Balesi Müdürlüğü yapan ve bu kuruma parlak dönemler yaşatan ünlü yönetmen, büyük bir özveriyle başrejisörlük görevini üstlendi.Bu değişikliklerin İstanbul Opera ve Balesi’ni yeniden parlak başarılara götüreceğine eminim ve bir sanatsever olarak bundan büyük mutluluk duyuyorum.Yekta Kara’yı hiçbir komplekse kapılmadan bu özveriyi göstermesinden dolayı kutluyorum ve sanatseverlerin gözünde daha da büyüyeceğine inanıyorum. Ankara Opera ve Balesi’nin başrejisörlüğüne de Gürçil Çeliktaş’ın getirilmesini de çok olumlu buluyorum. Mersin, İzmir ve Antalya operalarının sezona yepyeni bir heyecanla gireceklerine de eminim. * * *Bakan Atilla Koç, bu olumlu adımlarını devam ettirir, öteki sanat kurumlarına da doğru insanları atarsa kültür ve sanat kurumlarımız kısa zamanda büyük bir atılım içine girer, önemli yapıtlara imza atarlar. Kendisine küçük ama çok önemli bir örnek vermek istiyorum. Yeni yönetim gelir gelmez uzun zamandan beri yaşanan bir rezalete son verdi. İstanbul Opera ve Balesi’nin Genel Müzik Direktörü, Antonio Pirolli adlı bir İtalyan’dı. Bu zat, özel ilişkileri nedeniyle ayda 10 bin dolar maaşla bu göreve getirilmişti.Ancak Antonio Pirolli bu kadar büyük para almasına karşın İstanbul’a arada bir uğruyordu. Düşünün, ödenek yetersizliği içinde kıvranan kurum, yöneticilerin keyfi tutumuyla bu kadar parayı bu zata yıllarca boşuna ödedi.Bunun gibi daha pek çok saçmalıklar yapıldı İstanbul Opera ve Balesi’nde.Operalar, baleler, senfoniler, tiyatrolar ancak sanatsal kişilikleri tartışılmayan yöneticilerle gerçek sanat kurumları gibi çalışırlar ve özlediğimiz yapıtları yaratırlar. Atılan adımlar doğrudur. Kültür ve sanatımız için devam etmesi gerekir.
Yazarın Tüm Yazıları