KİTLE gazetesi olma özelliğini hızla yitiren Sabah militan gazete olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Bunu AKP hükümeti istediği için yapıyor.
Bana göre Sabah’ın kendini bu tehlikeli görevden kurtarması olanaksız.
Bunu, TMSF döneminde yukardan gelen talimatla gazeteye monte edilenlerle yeni döneme yaranmak için bir gecede saf değiştiren ve gazetenin yüzünün kirlenmesine neden olan yazarların dışındaki deneyimli meslektaşlarımız da görüyor.
Bu yolun sonu bellidir: İktidar partisinin organı olmak ve yavaş yavaş erimek.
Oysa Sabah daha önce de yazdığım gibi Türkiye için önemli bir gazetedir.
Ülkenin en büyük iki kitle gazetesinden biridir.
Kitle gazeteleri tarafsız, doğru habercilik yaparak toplumu etkileyen, onu yönlendiren gazetelerdir.
Yüklendikleri görev, ülkenin zor günlerinde toplumun moralini ayakta tutmak, onu sağduyuya çağırmaktır.
Şimdi kitle gazetesi olarak bu misyon tek başına Hürriyet’in sırtına yüklendi.
Sabah AKP hükümeti tarafından bilinçli olarak böyle bir misyondan uzaklaştırıldı.
Sabah AKP’nin organı haline getirildi.
Bu bir kitle gazetesinin yok oluşu demektir.
* * *
Dünyanın hiçbir ülkesinde iktidarın yayın organı olan gazeteler varlıklarını sürdürememişlerdir.
Bu tip gazeteler hiçbir zaman kamuoyunda inandırıcı ve etkili de olamamışlardır.
Bunun örnekleri Türkiye’de de yaşandı.
1960 öncesi Zafer ve Havadis gazeteleri iktidardaki Demokrat Parti’nin organıydı.
Her iki gazete sağlanan olanaklara karşın belli bir tirajın üzerine çıkamadı, toplumda etkili hale gelemedi, saygınlık kazanamadı.
Ulus Gazetesi de öyle.
Ulus tek parti dönemi ile muhalefet yıllarında CHP’nin organıydı.
O da Zafer ve Havadis gibi küçük, etkisiz bir gazete olarak kaldı.
Daha sonra Adalet Partisi iktidarındaki Son Havadis var.
Son Havadis, AP’nin organıydı. O da bir şey olamadı.
Erbakan’ın partilerinin organı olan Milli Gazete de hiçbir zaman bir varlık gösteremedi.
Ulus, Zafer, Havadis, Son Havadis artık yok. Milli Gazete ise ufak bir gazete olarak yayın hayatını sürdürüyor.
Sabah eğer AKP organı olarak militan gazeteciliğini sürdürürse aynı sondan kurtulamaz.
Bu da Sabah’ın intiharı olur.
Özkök Paşa’yı anlayamamak
BEN Özkök Paşa’yı anlayamıyorum. Çünkü Paşa konuşuyor ama bir şey söylemiyor.
- Paşam darbe girişimleri iddiaları için ne söyleyeceksiniz?
- Ne vardır ne yoktur derim.
- Paşam, sizin döneminizde görev yapan iki paşa darbecilikle suçlanıyor, ne diyorsunuz?
- Ben darbeciler veya değiller diyemem.
Paşa’nın söyledikleri bilmece gibi.
Ben çözmek için uzun uzun kafa yordum ama işin içinden çıkamadım.