Kampanyayı kırmanın tek yolu halka gitmek

EPEY zamandır Türkiye üzerinde sinsi ama çok etkili bir kampanya yürütülüyor.

Bu kampanya, cumhuriyeti, cumhuriyetin değerlerini ve kurumlarını, toplumun duyarlılıklarını yıpratmayı amaçlıyor.

Siyasi partiler içinde en büyük hedef de CHP...

Bütün hesaplar, bu partinin, AKP karşısında iktidar alternatifi olmasını önlemek.

Kampanya hem içeriden, hem de dışarıdan yürütülüyor.

Bence amacına da ulaşıyor.

Geçen hafta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, çağrı üzerine İstanbul Sanayi Odası'nda bir konuşma yaptı.

Edindiğim bilgiye göre Baykal, konuşmasının tamamına yakınını ekonomiye ayırdı.

Önce dünya ekonomisiyle ilgili bir değerlendirme yaptı.

Daha sonra Türkiye'de uygulanan ekonomik modelle ilgili görüşlerini açıkladı.

İstanbullu sanayiciler, Baykal'ın saptamalarını doğru buldu.

Ondan da önemlisi, ileri sürdüğü çözüm önerileri, işadamlarını daha çok etkiledi.

Baykal, "Sıcak paraya dayalı bir ekonomiyi değil, üreten bir ekonomiyi hedefliyoruz" dedi.

Arkasından da şu güvenceyi verdi:

"Bunu sizlerle yapacağız."

***

Konuşmadan etkilenen bir sanayicinin değerlendirmesi ilginçti:

"Baykal dediklerinin yarısını bile yapsa bu çok önemli. Bugüne kadar Baykal'ı hiç böyle tanımamıştık. Ekonomi için parti olarak hazırlıkları çok doyurucuydu ve doğrusu bizleri şaşırttı."

Bir sanayici de Baykal'a şöyle dedi:

"Nedense bugüne kadar biz sizi hep muhalefette sevdik."

Baykal'ın yanıtı biraz sitemkárdı:

"Haklısınız; çünkü ben hiç iktidar olmadım ki..."

Dönelim kampanyaya...

CHP'nin seçimde iyi sonuç alabilmesi için bu kampanyayı aşması gerekiyor.

Bunun tek yolu da halka gitmek.

Baykal'ın gecesini gündüzüne katarak ülkeyi kent kent, kasaba kasaba, köy köy dolaşması şart.

Halkı kazanabilirse bu işi başarır, kampanyayı kırar.

***

Ecevit 1972'de CHP Genel Başkanı seçildikten sonra hakkındaki "komünist" kampanyasını, halka gidip onların gönlünü fethederek kırdı.

Özellikle de büyük kentlerin varoşlarını kazanarak başardı bunu.

Unutmamak gerekir ki, büyük kentlerin varoşları oy deposudur.

Ecevit 1973 ve 1977 seçimlerinde ortanın solundaki CHP'yi birinci parti yapmayı, varoşlardaki oyları toplayarak başardı.

Baykal da aynı şeyi yapabilir.

Bugün koşullar buna son derece elverişlidir.

Ezilen yığınların yüreğini ısıtacak, onlara umut verecek yeni sloganlarla varoşlarda güçlü bir rüzgár estirmek yeterlidir.

O insanların yüreklerini ateşleyecek bir heyecan yaratmak gerekir.

Türkiye'nin böyle bir heyecana belki de siyasi tarihinde hiç olmadığı kadar ihtiyacı var.

Su gibi... Hava gibi... Ekmek gibi...
Yazarın Tüm Yazıları