LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
SABAH-ATV grubunun satışı dünyanın bir başka ülkesinde yaşansaydı...
Cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümetin bu işe müdahele ettikleri inancı bu kadar yaygın olsaydı...
O ülkede ne cumhurbaşkanı, ne başbakan, ne de hükümet kalırdı.
Ama kimse merak etmesin, Türkiye’de hiçbir şeycik olmaz.
Bütün bunlar unutulur gider.
* * *
Zaten bizim Başbakanımız böyle bir şey yapmaz!
Katar’da matarda bir işadamına kredi ayarlamaz.
Gerçi Katar’ı son 5 ayda Cumhurbaşkanı, Başbakan ve 8 bakan ziyaret etmiş ama olsun.
Kuşku yok ki bu ziyaretler gerektiği için yapılmıştır. Bunları başka şeylere yormak iftiradır.
Başbakanımız her zaman "Türkiye’yi pazarlıyorum. Bizim için verilecek para önemlidir" demiyor mu?
İşte onu yapıyor.
Kıyamet koparmanın anlamı ne?
Kendileri ne zaman ihalelere müdahale etti ki?
* * *
Başbakanımız, kendisine yakın ve yandaş medya grupları da oluşturmaz.
Kendisini ve hükümetini eleştiren medyaya büyük bir hoşgörü gösterir.
Muhalif gazetelere ve gazetecilere kesinlikle kızmaz.
Onları kürsülerden azarlamaz.
Gazete patronlarını tehdit etmez.
Kızdığı yazarları, patrona şikáyet etmez.
Kendisine yakın şakşakçı gazetecileri çevresine toplamaz.
Uçağına sadece onları almaz.
Hatta bazı gazetecilere "Ağabey" filan demez.
Başbakanımız, demokrat olduğu ve demokrasiye saygı duyduğu için basına müdahale etmeyi hiçbir zaman düşünmez.
* * *
Başbakanımız, işadamlarımıza da aynı mesafede durur.
Onların aralarında hiçbir ayrım yapmaz, yapılmasına da izin vermez.
Kendine yakın işadamlarını koruyup kolladığı, hatta onları kayırdığı düpedüz birer iftiradır.
Sonra Başbakanımız hukuka, demokrasiye, rejime sonuna kadar bağlıdır.
Bundan kimsenin kuşku duymaya hakkı olmamalıdır.
* * *
Başbakanımız sakın üzülmesinler.
Ne yazılırsa yazılsın, ne çizilirse çizilsin, ne söylenirse söylensin...
Nasıl olsa halkımız bunların hiçbirine inanmaz.
Bunların hepsinin iftira olduğunu bilir.
Önüne geleni azarlayıp hakaret etse de...
İşçilere "ayaktakımı" dese de...
Hukuk devletini hiçe saysa da...
Yolsuzluk söylentileri ayyuka çıksa da...
Halkımız yine de götürür oyunu Başbakanımıza verir.
* * *
Yalnız ben merak ediyorum.
Bu ülkede RTÜK, TMSF, BDDK, yani Radyo Televizyon Üst Kurulu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ne yapar?
Bu yaşadığımız olay onları hiç mi ilgilendirmez?
Bu kurumların yöneticileri de, iktidarın sorumluları gibi bir gün gelir mutlaka hesap vermek durumunda kalır.
Bu da böyle biline!
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları