Paylaş
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan hemen sonraydı. Ecevit'in halkın kalbinde ulusal kahraman olduğu günler...
Harekâttan sonra Ecevit ve kurmayları ilk kez İstabul'a gelmişlerdi.
O zaman CHP'li Ahmet İsvan belediye başkanı.
Ecevit'in belediyeyi ziyaret edeceği, oradan da halka hitap edeceği haber verildi.
Koşa koşa gittik.
Belediye Başkanı'nın odası ana baba günüydü. Herkes Karaoğlan'ın boynuna sarılıyor, ağlayarak ona övgüler düzüyordu.
Ecevit her zamanki alçakgönüllülüğü içinde ‘‘Estağfurullah’’ diyerek ezilip büzülüyordu.
Halk, önceden ilan edilmemesine rağmen Ecevit'in konuşma yapacağını duymuş, Saraçhanebaşı Meydanı'nı hınca hınç doldurmuştu.
Ortalık ‘‘Kahraman Ecevit’’ sloganlarıyla inliyordu.
Ben gazetecilik yaşamımda böylesine coşkulu bir kalabalık görmemiştim.
Başbakan, konuşma yapmak için belediyenin balkonuna çıktığı zaman deprem oluyor sandık.
Yer yerinden oynuyordu.
Bu manzaraya tanık olan herkesin o sıradaki ortak kanısı ‘‘Eğer seçim olursa Ecevit sandıktan tulum çıkarır’’ şeklindeydi.
Gerçek de buydu.
O günlerde Ecevit hangi partili olursa olsun herkes için bir kahramandı.
Ve eğer o günlerde bir seçim olsaydı Ecevit ortalığı siler süpürürdü.
* * *
Bu hava çok geçmeden CHP-MSP koalisyonunun önce çatırdamasına sonra da dağılmasına neden oldu.
Ecevit'e seçime gidinceye kadar koalisyon kurma umudu veren Demokratik Parti bundan cayınca CHP'nin planları suya düşmüştü.
Daha sonra Demirel'in başbakanlığında Birinci Milliyetçi Cephe hükümeti kurulmuştu.
Ecevit'i tek başına iktidara getirecek seçim ise düşlerde kalmıştı.
2.5 yıl sonra 1977'de yapılan seçimlerde Ecevit sevgisinin tansiyonu düşmüş ama Karaoğlan'ın CHP'si sandıktan yine de birinci parti olarak çıkmıştı.
Ama bu tek başına iktidara yetmemişti.
Yani Ecevit'in Kıbrıs fatihliğinin getirdiği büyük prestij, seçime gidilemediği için tam olarak sandığa yansımamıştı.
Bu kez Ecevit 1974'ten çok daha şanslı.
Apo'yu yakalayan ve Türkiye'ye getiren adam olmanın kazandırdığı sevgi selinin etkisi kaybolmadan sandığa gidilecek.
Bu da Ecevit'in partisinin oylarının artmasında etkili olacak.
Politikada çok az lidere nasip olan bir şans bu.
* * *
Şimdi öteki liderler kazanılan başarının Ecevit'e değil, devlete ait olduğunu söyleyecekler.
Kuşkusuz bölücübaşının yakalanıp deliğe tıkılması yıllardan beri ısrarla izlenen devlet politikasının getirdiği bir başarıdır.
Ama kim ne derse desin zafer başbakana mal edilir.
Bu operasyonun fiyaskoyla sonuçlandığını düşünün, o zaman kimse Ecevit'i ilahların gazabından kurtaramazdı.
Kimse ortalarda görünmez, bütün sorumluluk başbakanın sırtında kalırdı.
İşte Yunanistan'da yaşananlar bunun en güzel örneği.
Eğer onların melanet dolu planları yolunda gitseydi Simitis şimdi halkı tarafından alkışlanıyor olacaktı.
Çünkü PKK ve Abdullah Öcalan Yunanlıların yaptıkları hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaklar, onların Türkiye'ye karşı en güçlü silahları olacaklardı.
Ama Tanrı haklının yanında oldu.
Türkiye Apo'yu kıskıvrak yakalarak deliğe tıktı ve büyük bir zafer kazandı.
Yunanistan ise bütün dünyaya rezil oldu.
Paylaş