Hülya Hanım’ın izlenimleri

HÜLYA Avşar’ın Başbakan Erdoğan’la ilgili izlenimlerini kendi kalemlerinden okuyunca doğrusu yüreğime su serpildi.

Ülkemize şeriat geleceği konusundaki bütün endişelerim kaybolup gitti.

Bu nedenle Hülya Hanım’a teşekkür ederim.

Kendileri, programında ağırladığı Başbakan’a hem kişisel, hem de halkın merakı olan ve her babayiğidin sormaya cesaret edemeyeceği soruyu da sormuş.

Hem de öyle bazı meslektaşlar gibi evire çevire değil, direkt olarak sormuş.

Başbakan’ın, "Ne biçim soru bu ya? Böyle soruyu sen hangi hakla sorarsın? Sen ulema mısın ya? Hadi şimdi ananı da al git..." der diye hiç korkmamış.

Helal olsun.

Doğrusu ben olsam korkardım.

Hülya Hanım, Başbakan’ın bu soruya verdiği yanıtlardan endişe edilecek bir durum olmadığını da anlayıvermiş.

Tayyip Bey’in öyle korkulacak biri olmadığını da özellikle vurguluyor.

Başbakan’dan sık sık papara yiyen vatandaşlar, gazeteciler, işadamları ile bürokratlar sanırım Hülya Hanım’la aynı düşüncede değiller.

Belli ki Başbakan, Hülya Hanım’a bir hayli tolerans göstermiş.

* * *

Bu arada Hülya Hanım izlenimlerinde isteyenin türban takmasından yana olduğunu belirtiyor.

Bunu Başbakan’a şirin görünmek için yapmamış.

"Bu düşüncem Sayın Başbakan’la tanışmadan, konuşmadan önce de vardı" diyor.

Ama... Bir başka düşüncesini de yüreklice ortaya koyuyor:

"Ne var ki kara çarşaftan yana değilim. Kara çarşaflıların çoğalmaması gerektiğini düşünüyorum."

Ancak bu düşüncelerini Başbakan’a söyleyip söylemediğini yazmıyor.

Efendim, Hülya Hanım’a göre Başbakan’ın bir ışığı ve karizması var. "Sakin ve soğukkanlı. Çok kuvvetli bir kişiliğe sahip" diyor.

Ancak buna rağmen Başbakan’ın kendisini iyi ifade edemediğini, buna çok üzüldüğünü özellikle vurguluyor.

Programdan sonra Başbakan, Hülya Hanım’a kahve ikram etmiş.

Sadettin Bey’le kızı Zehra’yı sorma nezaketini göstermiş.

Başbakan’ın bu ilgisi, Hülya Hanım’ı çok mutlu etmiş.

"Bu sohbet sırasında Sayın Başbakan’dan bana sıcak bir elektrik geçti" diyor.

Hülya Hanım’a bizi aydınlatan ve şeriat korkusundan kurtaran böyle bir sohbeti gerçekleştirdiği için minnettarım.

Başbakan’dan geçen sıcak elektriğin kendilerine büyük güç ve dinamizm vereceğine de eminim.

Bu elektriği güle güle kullansın.

Ama sakın Başbakan’ın "Çocuk yap" önerisine uymasın. Çünkü o elektrikle dördüz mördüz doğurup perişan olabilir.

NOT YORUM

Ahmet İyimaya

AHMET Bey gibi deneyimli bir siyasetçinin önerdiği formülü ben anlayamadım.

Anlayanın olduğunu da sanmıyorum.

İyimaya keşke lafı döndürüp dolaşacağına, "Şu Anaya Mahkemesi’ni kapatmak için Anayasa’yı değiştirelim" deseydi.

Böyle bir öneri daha anlaşılır, daha dürüst bir yaklaşım olurdu.

Demek ki politika insanları böyle "eksantrik" öneriler yapma durumunda bırakıyor.

Olmadı, İyimaya ortaya iyi bir maya çıkaramadı.

Bu iş biraz Nasreddin Hoca’nın maya hikáyesine döndü.
Yazarın Tüm Yazıları