Hesaplaşma bir gün AKP içinde olacak

ABDULLAH Gül oy vermediler diye muhalefete sitem ediyor.

Bunun haklı bir tarafı yok.

Çünkü Abdullah Bey’in Çankaya yoluna muhalefete güvenerek çıkmaması gerekirdi.

Dünyanın hiçbir parlamentosunda, seçilmesine karşı çıktıkları bir adaya muhalefet partilerinin oy verdiği görülmemiştir.

Biliyorum, Gül’ün seçilememesi nedeniyle iç dünyasında kopan fırtınalara katlanmak kolay değil.

Ama bunun için sitem etmesi gereken kişi Tayyip Erdoğan olmalı.

Neyse, bütün bu olaylar geride kaldı.

Sanırım bunun hesaplaşması ilerde AKP içinde yapılacaktır.

Abdullah Bey büyük bir coşkuyla çıktığı yolun sonunda adaylıktan hüzünlü bir basın toplantısıyla çekilmek zorunda kaldı.

Ama "Çekiliyorum" demesine rağmen gereğini yerine getirmedi.

Ben bu yazıyı yazarken Gül istifa dilekçesini henüz Meclis Başkanlığı’na vermemişti.

Bunun nedenini ve mantığını anlamak da gerçekten zor.

* * *

AKP, cumhurbaşkanlığı seçimindeki başarısızlığı kimseye fatura etmesin.

Bu işin sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır.

353 milletvekili olmasına karşın bu parlamentodan bir cumhurbaşkanı çıkaramadı.

Bu küçümsenecek bir başarısızlık örneği değildir.

Eğer Tayyip Bey uzlaşma arasaydı, şimdi bir AKP’li Çankaya’ya çıkmış olabilirdi.

Ancak Başbakan’ın başarısızlıkları bununla da sınırlı değil.

Anımsarsanız, "Seçim zamanında olacaktır. Erken seçim vatana ihanettir" dedi. Ama ülkeyi seçime gitmek zorunda bıraktı.

"Cumhurbaşkanını bu Meclis seçecek, cumhurbaşkanı da AKP’li olacak" dedi.

Olmadı.

Şimdi de halka seçtirmek için hukuku zorluyor.

Gül’ü seçimden önce cumhurbaşkanı ilan etti ama sonuç dramatik bir şekilde sona erdi.

* * *

Şu yaşadığımız sürecin en yararlı yanı halkın yarattığı laik demokratik cumhuriyete sahip çıkma hareketidir.

Bunun sonucunda sağ birleşti.

Solda seçim işbirliği gerçekleşmek üzere.

CHP yapacağını fazlasıyla yaptı, şimdi top DSP’de. Halk bu partinin sağduyuyla bir karar almasını bekliyor.

DSP halkın umudunu boşa çıkarırsa bunun faturasını öder.

Çünkü meydanlara çıkan milyonlarca insan merkez sağ ile merkez sol partilerin birleşmesini istiyor.

Kadınların başı çektiği halk yığınları Tayyip Bey’in Türkiyesi’ni değil, Atatürk’ün Türkiyesi’ni istiyor.

İstenen ve özlenen Türkiye, kadınını örten, onu toplum yaşamından dışlayan Türkiye değil.

Özlenen Türkiye; çağdaş, uygar, üreten, teknoloji ve marka yaratan, bilgiye, kültüre, sanata yönelen, insan haklarına, hukuka saygılı, laik demokratik Türkiye...

Türkiye’ye ılımlı İslam gömleğini giydirmek isteyen Amerikan yönetimi ve onların içerdeki maşaları eninde sonunda bunu anlayacaklar.

Ruhunu pis emel sahiplerine satanlar bir gün yaptıklarının utancı içinde ezilecekler.
Yazarın Tüm Yazıları