Hálá papatya falıyla avunuyoruz

BÖLGEMİZDE bu kadar hızlı oluşumlar yaşanıyor ama biz öyle bir kış uykusuna yatmışız ki bir türlü uyanamıyoruz.

Yöneticilerimiz hálá Kuzey Irak’ta kurulan Kürt devletini kurulmamış farz ediyor.

Oysa bakın neler oluyor.

Barzani
çıkıp "Çoktaaan kurduk. Kendinizi alıştırsanız iyi olur" diye açıklamalar yapıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Condaleezza Rice PKK ile ilgili değerlendirmeler yaparken açık açık "Kürdistan" diyor.

Biz ise hálá tartışıyoruz, "Efendim henüz bir Kürt devleti kurulmadı. Türkiye buna izin vermez. Kurulmaya kalkılırsa Türkiye gerekeni yapar..."

Oysa her gün tanık oluyoruz ki atı alan çoktaaan Üsküdar’ı geçti.

Kürt devleti kuruldu, tıkır tıkır işliyor.

Parlamentosu var, hükümeti var, parası var...

Vergi kesmeden Türk TIR’larını Irak’a sokmuyor.

Biz ne kadar "Olmaz, kabul etmeyiz" desek de yakında Kerkük’te referandum yapılacak ve kentin Kürtlere ait olduğu da tescil edilecek.

Amerika ise yıllardan beri "Merak etmeyin, Irak’ın toprak bütünlüğü korunacaktır" diye güvence üstüne güvence veriyor.

Kürt devletinin gözetiminde sınırımızın dibinde üstlenen PKK için parmağını bile oynatmıyor.

"Kaynaklarını keseceğim" masalıyla Avrupa’da bir iki göstermelik operasyon yaptırıyor hepsi o.

Türkiye rahatsızlığını dile getirdikçe de "Irak hükümetiyle birlikte çözüm arayın" diye akıl veriyor.

***

Kuzey Irak bu durumda da, Ermeni konusu nasıl?

Aynı aymazlık orada da devam ediyor.

Hálá "Acaba geçer mi, geçmez mi?" diye papatya falı açmayı sürdürüyoruz.

"İnşallah geçmez" diye kendimizi avutuyoruz.

Ermeni soykırımı yasasının kongreden geçmemesi için elimiz kolumuz bağlı bir mucize bekliyoruz.

Bakın ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz Washington’da bulunan TESEV heyeti için "Açık Toplum Enstitüsü"nün düzenlediği bir toplantıda neler diyor:

"Türkiye, ABD’de tarih savaşını kaybetti. Kongre’yi ikna etmek mümkün değil. Bu konudaki temel argüman, Türkiye’nin ve Türkiye ile ilişkilerin ne denli önemli olduğunu anlatmak. Kongre üyeleri bunu anlamalı. Bence tek makul argüman budur."

Abramowitz
Washinton’u iknaya giden TBMM heyetine de aynı şeyleri söylüyor.

***

Kendimizi avutmayı bırakalım.

Hiç zaman yitirmeden hükümet ilgili kurumların, muhalefetin görüşlerini de alarak yeni duruma göre politikalar oluşturmalı ve kararlılıkla bunları uygulamalı.

Bu konuda sivillerle askerler arasında görüş ayrılıkları da olmaması gerekir.

Bu Türkiye’nin elini zayıflatır.

Şunu unutmayalım, Amerika, artık stratejik müttefik gibi davranmıyor ve bizim için çok yaşamsal olan konularda gerekli destekleri vermiyor.

Hem Kürt devleti hem PKK hem de Ermeni soykırımı konusunda artık yanımızda değil.

Batılıların "Türkler savaş meydanında kazandıklarını masada verirler" söylemlerini haklı çıkarmamak için daha gerçekçi olalım.

Artık masada kazanmayı öğrenmek zorundayız.
Yazarın Tüm Yazıları