KİMSENİN sırtını mindere getiremediği şampiyon ölüme yenildi.
Acı haber, pazar günü saat 16.30’da geldi.
Oysa daha iki saat önce onun yanındaydım. Durumu çok ağırdı. Doktorlar umudu kesmişlerdi.
Bütün değerleri normal sınırların çok üzerine çıkmıştı.
Bu değerlerle bir insanın yaşaması olanaksızdı ama şampiyon ölümle güreşini sürdürüyor, pes etmiyordu.
Sonunda bir daha uyanmamak üzere derin bir uykuya daldı.
Haber gelince nasıl fena oldum. Oysa bu acı sonu biliyordum ve kendimi alıştırmıştım.
Ama olmuyor, kendinizi ne kadar alıştırırsanız alıştırın, yüreğinize bir kor düşüyor.
"Vay canına, şampiyon artık yok" dedim kendi kendime.
Ben şampiyonla sekiz yıl önce dost oldum. Onunla yaşamın güzelliklerini paylaştım. Ondan azmi, kararlılığı, dürüstlüğü, insanlar için çalışmanın kutsiyetini öğrendim.
Ben sporcunun "zeki, çevik ve ahlaklısını" onda gördüm.
* * *
Son yıllarında kendini tamamen hayır işlerine vermişti.
Okullar, öğrenci yurtları, spor tesisleri, sağlık ocağı, cami yaptırmıştı. Her gün bunlara yenilerini katmak için çırpınıyordu.
Son dört yılda doğup büyüdüğü ve hiç kopmadığı Karamürsel’in Dereköy beldesinde Kocaeli Üniversitesi için fakülte ve yüksekokullar yaptırdı.
Orayı bir kampus haline getirdi. Üniversite kampusa onun adını verdi.
Dereköy’deki okullarda eğitim gören binlerce öğrenciyi gördüğü zaman hep "Allah izin verirse buraları okullarla dolduracağım" diyordu.
Hastalığı yüzünden yataktan kalkamadığı günlerde bile son yaptırdığı fakülte binasının inşaatını takip etti.
Ama ecel binayı bitirmesine izin vermedi.
Her bayram saatler, toplar, giyecekler, şekerler, çikolatalar alır, Dereköy’de yaptırdığı Kimsesiz Çocuklar Yurdu’nda, İşitme Engelliler Okulu’ndaki çocuklara gider, onlara hediyeler verir, hepsine bayram harçlığı dağıtırdı.
Birkaç bayram ben de onunla gittim. Çocukların ayaklarına sarılıp "Gazanfer Amca sen sakın ölme" diye yalvarışlarını duydum.
İçim parçalandı.
* * *
Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Gazanfer Bilge’yi, koca şampiyonu bugün toprağa veriyoruz.
Bu yüce şampiyona onun gençlere seslenişiyle veda edelim:
"Sevgili gençler...
Kendinize hayatta başarılı olmuş kimseleri örnek alın.Büyük bilim adamlarının, sanayici ve tüccarların, sporcuların hayat hikáyelerini okuyun.
Yurdumuzun kıt zenginliklerini hortumlayan, devleti ve bankaları soyanlara, ’Nasıl da köşeyi döndü helal olsun’ demeyin, dedirtmeyin.
Onları lanetleyin.Çaldıkları önce sizin, sonra torunlarınızın geleceğidir.
Vergisini eksiksiz ödeyenleri, kahramanları ve vatanseverleri alkışlayın.
Yöneticilerinizi, vatanınıza, emeğinize, değerlenize ve sizlere sahip çıkacaklar arasından seçin.
Kanunlara uyun.Ailenize ve topluma saygılı olun. Herkes sizinle gurur duysun. Sizlere bu yolda başarılar diliyorum.
Hepinizi sevgi ile kucaklıyorum..."
Güle güle koca şampiyon.
Ülkesine, toplumuna karşı olan tüm görevlerini fazlasıyla yerine getirmiş insanların huzuru içinde yat.