Gerçekler bazen bir hayli acıdır

AKP yine koyu bir gizemlilik içine girdi. İçe de, dışa da bütün kapılar kapandı.

Yine aynı üçlü, ülkenin yazgısını kimseyle paylaşmadan çizmeye kalkıyor.

Tıpkı seçimden önceki cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde olduğu gibi...

Yine aynı senaryoları izliyoruz.Â

ErdoÄŸan, Gül ve Arınç...Â

Bakanların bile olup bitenden en ufak bir bilgisi yok.

Belki Tayyip Bey, üçlü arasındaki konuşmaları yakın danışmanlarıyla paylaşıyordur.

Bakalım şapkadan ne çıkacak?

Devlet Bey 367 garantisi verdiğinden olacak üçlü ne yaparsa yapsın, istediği kadar gizemli bir hava takınsın heyecan yaratamıyor.

Bugün ben size tanık olduğum daha ilginç bir olayı anlatmak istiyorum.

Geçenlerde bir davetteydim. Çok ilginç bir davetti.

Önce biraz ortam hakkında bilgi vermem gerekiyor.

* * *

Davetin sahibinin ve katılanların isimlerini vermeyeceğim.

Birçoğu birbiriyle yakın dost.

Yediği içtiği ayrı gitmeyecek kadar...

Davette konuşulan tek konu, seçimler ve alınan sonuçtu. Daha doğrusu AKP’nin topladığı inanılmaz orandaki oydu.

Hemen hepsi bu sonuca şaşırmıştı.

Endişeyle birbirlerine "Şimdi ne olacak?" diye soruyorlardı.

Bu soruya gazeteci olduğum ve bir şeyler bildiğim inancıyla en fazla muhatap olanlardan biri de bendim.

Size, davete katılanlar konusunda da bilgi vermeliyim.

Hemen hepsi bir hayli varlıklı.

Çok iyi eğitim görmüş, birden fazla yabancı dil konuşan aydın, çağdaş, kültürlü insanlar.

Yaşamlarının önemli bölümü Avrupa’da, Amerika’da geçmiş Türkiye’nin krem tabakası.

Ve doğal olarak hepsi Atatürkçü.

Laik, demokratik cumhuriyete, değerlerine de sonuna kadar bağlılar.

Evet bu insanların sordukları sorulardan ve seslerinin tonundan, seçim sonuçları konusunda son derece rahatsız olduklarını anlıyordum.

Hepsini teselli ediyor, endişelenmemelerini, Türkiye’nin bu dönemi de atlatacağını söylüyordum.

Hemen hepsi iç geçirerek "Ah... Ah... İnşallah... İnşallah..." diyorlardı.

* * *

Sonra bir arkadaş yanaştı yanıma. Onların içinden birisi...

Kulağıma, "Sen sakın bunların söylediklerine bakma" diye fısıldadı.

"Ne gibi?" diye sordum.

Biraz öfke içinde sorumu yanıtladı:

"Yahu ne gibisi var mı? Bunların hepsi AKP iktidarında paralarına para kattılar. Böyle faiz dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bunlarda da para çok, onun için bu dönemde keyifleri yerindeydi."

Sözün nereye gideceğini merak ediyordum. Arkadaşım devam etti:

"Bunların hepsi hayatlarından çok memnundu. Onun için çoğu gitti oylarını AKP’ye verdi. Şimdi oturmuş günah çıkarıyorlar."

"Yok canım... Olur mu öyle şey" diyemedim, çünkü arkadaş bu kesimin nefes alışverişini bile bilir.

Ama ben yine de inanmadım. Daha doğrusu inanamadım.

Bilirsiniz, bazı acı gerçeklere inanmak istemez insan.

Çaresiz ve anlatılamaz tatsız duygularla boğuşarak davetten ayrıldım.
Yazarın Tüm Yazıları