LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BAŞBAKAN Erdoğan lafa geldi mi demokratlığı kimseye bırakmaz.
Ama devleti yönetiş biçimi, demokrasiye hiç uymaz.
Örneğin, kendisine yakın olmayan işadamlarına hayat hakkı tanımaz.
Onlara selam bile vermez.
Kendisini eleştiren gazetelere, gazetecilere tahammül edemez.
Onları dışlar.
Bu nedenle medyanın büyük bölümünü kendisine bağlamak için hiç de demokratik olmayan yöntemler kullanır.
Medya kurumlarının ihalelerine müdahale eder, yönlendirir.
Devletin en önemli yerlerine atama yaparken liyakate bakmaz, tamamen kendisine biat edecek insanları seçer.
Başbakan için önemli olan ölçü, türbanlı eşler ve Müslüman gibi yaşamaktır.
Bunların ötesinde daha vahim bir anlayış sergiler Başbakan.
O da yargının bile kendisine yüzde yüz bağlı olmasını, hukuku bir yana bırakıp işlerini kolaylaştırmasını ister.
Bu yüzden Danıştay’a kızar, Yargıtay’a kızar, Anayasa Mahkemesi’ne kızar.
Hukuka aykırı olan icraatını engelliyorsa hukuk düzenine bile kızar.
* * *
Başbakan’ın mantığı şu:
"Halk bana oy verdi. Bana ülkeyi yönetme yetkisi verdi. Ben istediğimi yaparım. Benim yaptıklarıma kimse itiraz etmesin. Herkes bana biat etmek zorunda."
İşadamı da, gazetecisi de, bürokratı da, çiftçisi de, öğrencisi de, sokaktaki vatandaşı da onun her dediğine, her yaptığına boyun eğsin ister.
Zaman zaman hoşuna gitmeyen tepkiler veren vatandaşları bile azarlar.
"Hadi ananı da al git" der.
Onların, korumaları tarafından salondan, miting alanından yaka paça atılmalarına ses çıkarmaz.
Sanki kendisi laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı değil de Osmanlı İmparatorluğu’nun haşmetli padişahıdır.
Onun için, hoşuna gitmeyen bir direnme karşısında sinirlerini kontrol edemez.
Kürsüye çıkınca ortalığı kasıp kavurur.
Bir başbakana yakışmayacak üslup kullanmaktan kendini alamaz.
Başbakan sürekli olarak Meclis’in her türlü yetki ve sorumluluğun sahibi olduğunu söyler.
Bu söylemiyle demokrasilerdeki "kuvvetler ayrılığı"nı yok sayar.
Recep Tayyip Erdoğan’ın demokratlığı işte böyle bir demokratlıktır.
* * *
Başbakan Erdoğan, iktidara gelmeden önce böyle bir görüntü vermiyordu veya vermemek için çaba harcıyordu.
Ama giderek gerçek kimliğine büründü.
Doğrusunu söylemek gerekirse bizim insanlarımız da Erdoğan’ı bu yola itti.
Bizde biat kültürü yerleşmiştir.
İnsanlarımızın büyük çoğunluğu, çıkar uğruna kulluk etmeye hazırdır.
Başbakanların önünde takla atma becerimiz de doğrusu kusursuzdur.
Çevrenize bakarsanız bunu rahatlıkla saptayabilirsiniz.
İnsanların nasıl çizgilerini kırdıklarını, nasıl inanmadıkları anlayışlara bile kulluk, kölelik yaptıklarını görürsünüz.
Bunu yapanların arasında güvendiğiniz kişiler de olabilir.
İnsanlığınızdan utanırsınız, mideniz bulanır.
Ama onlar son derece mutludurlar.
Hatta karşıdan size sırıtıp dururlar.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları