Erdoğan’ın karar günleri

CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi için ortalık kızışmaya başladı.

Ortam, 1989 yılındaki Turgut Özal’ın seçim öncesine benziyor.

O zaman ekim ayında yapılan seçim tartışmaları nisan-mayıs aylarında başlamıştı.

Özal her zamanki taktiğini kullanıyor, ortaya bazı sözler atıyor, sonra da toplumun nabzını ölçüyordu.

O günlerde de tıpkı şimdi olduğu gibi "Turgut Özal aday olacak mı, olmayacak mı?" tartışmaları yapılıyordu.

Sanırım haziran ayıydı, Cumhurbaşkanı Kenan Evren yaz dönemi çalışmalarını sürdürmek için Kalender’deki Huber Köşkü’ne yerleşmişti.

Ana muhalefet partisi DYP’nin lideri Süleyman Demirel’i de olağan görüşme için orada kabul etmişti.

Görüşme sırasında Evren Demirel’e "Sizce Turgut Özal aday olacak mı?" diye sordu.

Demirel şu yanıtı verdi:

"Kendisini cumhurbaşkanı seçtirecek siyasi güce sahip olan bir politikacı bunu kullanmamazlık etmez."

Evren
hafif gülümseyerek "Anlaşıldı " dedi ve konu kapandı.

* * *

Tayyip Bey’in aday olup olmayacağını merak eden okurlarımıza Evren ile Demirel arasında geçen bu konuşmayı anımsatmak istedim.

Ben Demirel’in söylediklerinin bugün için de geçerli olduğuna, Erdoğan’ın adaylığını 16 Nisan’da ilan edeceğine inanıyorum.

Sürpriz olamaz mı?

Kuşkusuz olur. Burası Türkiye. Ama bana zor görünüyor.

Şunun için; eğer Tayyip Bey aday olmazsa bunu kendi isteğiyle yaptığına kimseyi inandıramaz.

Hem kendi tabanı hem de kamuoyunun büyük bölümü bu olayı "Derin devlet izin vermedi de ondan olamadı" diye yorumlar.

Bu da Erdoğan’ın karizmasını epeyce aşındırır.

İkincisi, Erdoğan 11. cumhurbaşkanı olmanın kıyısından dönmeyi ve işaret ettiği adamı seçtirmek zorunda kalmayı içine sindirebilecek mi?

Bunun ruhunda yaratacağı fırtınaları nasıl aşacak?

* * *

Madalyonun öbür yüzüne bakarsak...

Erdoğan’ın seçilmesinin yaratacağı ciddi riskler var.

Kendisinden sonra partisi karışırsa...

AKP genel seçimlerde tek başına iktidar olamazsa...

Bunlar gerçekleşirse Erdoğan Çankaya’da kolay kolay rahat yüzü göremez.

Böyle bir durumda kendi tabanından yönelecek suçlamalara nasıl karşı koyacak?

Kendisine karşı olan kesimlerin (halkın yüzde 65’i) ona duyduğu öfkeyi nasıl göğüsleyecek?

Bu koşullarda Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması zorlaşacak.

Diyelim ki Erdoğan seçildikten sonra AKP’de bir rahatsızlık olmadı.

Hatta AKP iktidarı yine tek başına kazandı.

Buna rağmen Tayyip Bey’in sorunları bitmeyecek, çünkü o her zaman AKP’nin cumhurbaşkanı olarak kabul edilecek.

Kendisine karşı olan geniş halk kitleleri ve laik demokratik cumhuriyetin kurumları onun indirilmesini sürekli gündeme getirecek.

Bu tepkiler zaman zaman onur kırıcı olacak.

Bunlara tahammül edebilecek mi?

Hepsinden önemlisi de Çankaya’daki varlığı, icraatı rejimi ve ülkeyi sürekli gerecek.
Yazarın Tüm Yazıları