HİÇ kimsenin kuşkusu olmasın, eğer AKP kendi dünya görüşündeki bir insanı Çankaya’ya göndermeye kararlıysa bu kişi kesinlikle Tayyip Erdoğan olur.
Bülent Arınç veya bir başka AKP’linin seçilmesi ise ancak Tayyip Erdoğan’ın onayıyla gerçekleşebilir.
Bu da olmayacağına göre başka olasılık yok demektir.
Peki dışarıdan veya AKP Grubu’ndan muhalefetin ve kamuoyunun onaylayacağı bir aday çıkarılamaz mı?
Hiç kuşkusuz çıkarılabilir. Ama AKP’lilerde egemen olan psikoloji buna engel.
AKP yönetiminin böyle makul bir çizgiye gelmesini ve cumhurbaşkanlığı seçimini ülkeyi germeden halletmesini düşünmek için bir hayli iyimser olmak gerekir.
Büyük olasılıkla Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı, Abdullah Gül de başbakan olacak.
Yorum ve değerlendirmeleri böyle bir sonuç üzerinde yapmak yararlı.
Burada en çok üzerinde durulması gereken konu, Tayyip Erdoğan’ın seçildikten sonra Çankaya’da rahat oturup oturmayacağı.
Eğer Erdoğan’ın eksikliği AKP’yi beklendiği kadar etkilerse, seçimlerde tek parti iktidarı çıkması hemen hemen olanaksız hale gelir.
AKP’li veya AKP’siz bir koalisyon, Tayyip Bey’i Çankaya’da zor durumda bırakır.
* * *
İkinci önemli nokta da şu:
Eğer AKP, Tayyip Erdoğan’sız da tek başına iktidar olursa, bu durum yeni cumhurbaşkanının parti üzerindeki etkisini azaltır, başbakan Gül’ü güçlendirir.
Çünkü ikinci AKP zaferi artık Erdoğan’ın değil, Gül’ün eseri olur.
Böyle bir durumda başbakan Gül ile cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilişkileri nasıl şekillenir?
Hiç kuşku yok ki, rüştünü ispatlamış bir başbakan, cumhurbaşkanının dilediğini yaptırdığı bir başbakan olmaz.
Bu nedenle çıkacak uyumsuzluk, parti örgütünü nasıl etkiler?
Bazı deneyimli AKP’liler, böyle bir durumda parti içinde uyumun da bozulacağına kesin gözüyle bakıyorlar.
* * *
Erdoğan’ın nasıl bir cumhurbaşkanlığı yapacağı da büyük merak konusu.
Erdoğan AKP’nin kurucusu, genel başkanı ve partiyi iktidara taşıyan lider kimliğinden sıyrılmayı başarabilecek mi?
AKP’yi Çankaya’dan da yönetme tutkusundan kurtulabilecek mi?
Sadece AKP’lilerin değil, tüm toplumun cumhurbaşkanı olabilecek mi?
Olaylara partilerüstü bir tutum ve kararlılıkla yaklaşabilecek mi?
Doğrusu, bugün bu sorulara olumlu yanıt vermek kolay değil.
Eğer Erdoğan, partili bir cumhurbaşkanı gibi hareket ederse ülkede büyük gerginliklere, hoşnutsuzluklara neden olur.
Böyle bir yaklaşım, Çankaya’nın toplumdan ve kurumlardan tepki görmesine yol açar.
Bu çizgide cumhurbaşkanlığı yapmaya kalkmak, kuşkusuz Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’da oturmasını iyice zorlaştırır.
2007’nin güçlüklerle dolu, gergin bir yıl olacağını söyleyenlerin haklılıkları sadece cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrası düşünüldüğünde bile tartışmasız kabul edilmesi gereken bir gerçek.
Halk 2007’de sandığa giderek ülkenin içinde bulunduğu bu zorluklardan kurtulmasını sağlayabilir.