Düzeltmek zorundayım

BİZİM meslek öfkeyi, kini ve intikam alma hırsını hiç kaldırmaz.

Hele kalem erbabıysanız...

Öfke, kin ve intikam duygusu gazetecinin dürüstlüğünü, saygınlığını yitirmesine yol açar.

Dün Sabah’taki böyle bir köşe yazısını üzüntü ile okudum.

Yazar, Erdal İnönü’nün ölümünü kullanarak kin duyduklarından intikam almaya kalkıyor.

İddia özetle şöyle.

Hürriyet 2001 yılında manşetten bir haber vermiş.

Yazara göre bu bir habermiş, doğruymuş ama dürüst değilmiş.

Erdal İnönü’nün kayınbiraderi Emlakbank’tan 2.6 trilyon lira kredi almış ve ödememiş. Bunun üzerine banka avukatları, Sevinç İnönü kardeşine kefil olduğu için İnönüler’in Anadoluhisarı’ndaki yalısına hacze gitmiş. Ancak yalı aynı gün Sevinç-Erdal İnönü Vakfı’na aktarıldığı için haciz yapılamamış.

Yazar, Hürriyet’i o sırada parti kurma hazırlığı içinde olan İnönü’nün bu girişiminden rahatsız olan CHP’nin yönlendirdiğini iddia ediyor.

Haberin manşet yapılmasının nedenini de bir yıl önce Doğan Grubu’nun POAŞ’ı İş Bankası ile ortak satın alması sırasındaki CHP yardımına bağlıyor.

Yine yazara göre CHP, Doğan Grubu’nun İş Bankası’ndan kredi alabilmesi için banka yönetim kurulundaki temsilcisini değiştirmiş ve satışın gerçekleşmesini sağlamış.

Hürriyet de CHP’ye borcunu ödemek için bu haberi manşet yapmış.

* *Ê *

Şimdi bu olayı baştan sona kadar yaşayan bir gazeteci olarak anlatmak istiyorum.

Bu, benim için hem meslek namusudur, hem de vicdani bir görevdir.

Bu haberle ilgili duyum Genel Yönetmen Ertuğrul Özkök’e değil bana geldi.

Ben de bu duyumu İstihbarat Müdürü Celal Korkut’a söyledim, "Haberin doğru olup olmadığına bakalım" dedim.

Celal bu duyumu deneyimli bir gazeteci olan Ali Dağlar’a verdi.

Aradan dört beş gün geçtikten sonra olayın doğru olduğu, yalnız yalının değil, aynı şekilde Bebek’teki İnönüler’e ait katın da hacizden kurtarılması için vakfa devredildiği anlaşıldı.

Arkadaşlarımız yalının kapısına çakılan vakıf malı olduğuna dair plakanın da fotoğrafını çekmişlerdi.

Ayrıca haciz kararı belgeleri bulunmuştu.

İnönüler Anadoluhisarı’ndaki yalıları ile Bebek’teki dairelerini Emlakbank’ın haczinden kurtarmak için vakfa devretmişlerdi.

Bu yüzden de banka haczi gerçekleştirememişti.

Burada yapılacak iki şey vardı: Ya Erdal Bey olduğu için haber görülmeyecek ya da manşetten verilecekti.

Bu haberin hazırlanmasından Ertuğrul Özkök’ün haberi olmadı.

Haber tüm belgeleriyle yazı işlerinin önüne gelince o sırada seyahatte olan Genel Yönetmen’e anlatıldı.

Haber yazı işlerinin ortak kararıyla manşet yapıldı.

Aydın Doğan olayı, haber ertesi gün gazetede çıkınca öğrendi.

* *Ê *

Yazarın çeşitli komplo teorileriyle süsleyip ilişkilendirdiği haberin hazırlanması, kullanılması süreci aynen yukarıda anlattığım gibidir.

Tamamen habercilik nedeniyle olay manşetten verilmiştir.

Zaten olayın önemi nedeniyle diğer gazeteler de bu haberi kullandılar.

POAŞ’ın Doğan Grubu-İş Bankası ortaklığı tarafından satın alınması 2000 yılının mart ayında gerçekleşti.

Yalının ve dairenin Sevinç-Erdal İnönü Vakfı’na devri ise Mayıs 2001’de yapıldı.

Bizim kafalarımız komplo teorilerine yatkın olmadığı için haberi kullanırken yazarın yıllar sonra Erdal İnönü’nün ölümü nedeniyle böyle senaryolar yazacağı hiç aklımıza gelmedi.

Yazarın yazdığı gibi "doğru" olup da "dürüst" olmayan haber nedir, nasıldır, onu anlayamadım.

Ancak asıl anlayamadığım, yazarın intikam hırsıyla yazdığı yazıda haberi yapan, kullanan meslektaşlarını hiç saygı duymadan nasıl bu kadar karalayabildiğidir.
Yazarın Tüm Yazıları