Bir eski sosyal demokratın sosyal demokratlara ihaneti

HALUK Özdalga...Eski CHP’li, sonra DSP’li. Yani eski sosyal demokrat.

Hatta bir zamanlar bu işin sıkı teorisyenlerindendi.

Ancak son seçimden kısa bir süre önce birden saf değiştirerek AKP’ye girdi ve Ankara’dan milletvekili seçildi.

Şimdi yeni partisine hizmet etmek, Başbakan’ına yaranmak için tek yapacağı işi yapıyor ve yakın geçmişte bağlı olduğu bütün değerleri bir kenara bırakarak sosyal demokratlara ihanet ediyor.

Bu Haluk Özdalga oturuyor, Sosyalist Enternasyonal üyesi Avrupalı sosyal demokrat parti liderlerine birer mektup yazıyor ve CHP’nin artık sosyal demokrat bir parti olmadığı iddia ederek Sosyalist Enternasyonal’den çıkarılmasını istiyor.

Bununla da kalmıyor, verdiği demeçlerde CHP’yi demokrasi ve özgürlük karşıtı olmakla suçluyor.

Hatta daha ileri giderek CHP’ye şu iftirayı atıyor: "CHP iktidara karşı askeri kışkırtıyor."

Ne diyelim, bu soylu, ilkeli davranışından dolayı kendisini kutlarız.

Artık Başbakan’ından okkalı bir aferin alır. Kendisi için ne büyük onur!

* * *

Bu ihanet defterini burada kapayalım da başbakanlığın olağanüstü harcamalarını biraz irdeleyelim.

Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü’nün 2007 bütçesinde bir önceki yıla göre 9 kat artırılan ve 290 milyon YTL’ye çıkarılan paranın hesabına bakalım.

Bu olağanüstü artışın nedeni ve bu paraların nerelere harcandığı, CHP Milletvekili Ahmet Ersin’in merakına yol açmış ve bunu Başbakan’a sormuş.

Vatan Gazetesi de bunu haber yapmış.

Vay sen misin bunu soran, haber yapan...

Başbakan küplere binmiş. Batman’da Vatan’a basıyor fırçayı:

"Bunun hesabını biz bu gazetenin patronlarına vermeye mecbur değiliz."

Oysa mecbur. Yalnız Tayyip Erdoğan değil, demokratik ülkelerin bütün başbakanları, harcamalarının hesaplarını vermek zorunda.

Ve başbakanlar bu hesabı verirler.

Ama bizim Başbakan yalnız bunun değil, yaptığı hiçbir işin, harcamanın hesabını vermiyor.

Yalnız şunu iyi bilsin ki bundan kaçış yok.

İktidarı bittiği anda bütün hesapları istese de istemese de verecek.

Eşe, dosta, yandaşa dağıtılan ihalelerin, özelleştirmelerin, edindiği malların, mülklerin, çocuklarına verilen bursların, kredilerin, aldığı hediyelerin, ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmenin, hepsinin hepsinin hesabını verecek.

* * *

Bir başka önemli konuya gelelim...

Fethullah Gülen’in beraat kararının Yargıtay’da kesinleşmesi, cemaatini büyük sevince boğdu.

Ama aksiliğe bakın ki Amerika’dan gelen tatsız haberler bu sevinçleri gölgeledi.

Amerika, 10 yıldır ağırladığı Fethullah Gülen’in oturma izninin uzatılması isteğini nedense reddetti.

Bunun iki nedeni olabilir. Ya Fethullah Gülen’in Türkiye’ye dönmesini ve ılımlı İslam projesindeki görevinin başında olmasını istiyor...

Ya da bazı isteklerini yerine getirmeyen Fethullah Gülen’i cezalandırıyor.

Fethullah Gülen de dönmeye pek niyetli gibi değil.

"Eğer Türkiye’ye dönersem kendim gibi dönerim" diyor ve Humeyni ile özdeşleştirilmesine şiddetle karşı çıkıyor.

Hazır olun.

Önümüzdeki günler ilginç gelişmeler olacak.
Yazarın Tüm Yazıları