BEŞİKTAŞ’ın Liverpool’a 8-0 yenilmesinin analizi doğru bir şekilde yapılabilir mi?
O kadar karmaşık oluşumları tek tek ele almak, sosyolojik ve psikolojik açıdan doğru bir değerlendirmeden geçirmek gerçekten zor.
Beşiktaşlı futbolcular biraz duygularına hákim olabilselerdi...
Profesyonel aklın gereğiyle hareket edebilselerdi...
Kesinlikle böyle bir hezimet yaşanmazdı.
Hiç kuşkusuz Liverpool, çok daha yetenekli profesyonel futbolculardan kurulmuş bir takım.
Takım disiplinini kusursuz uyguluyorlar.
Futbol dışı yaşamları tam profesyonelce.
Maçta işler kötü gitse de bunu akıllarını kullanarak önleyebiliyorlar.
Olumsuzluklar, şansızlıklar karşısında morallerini yitirip dağılmıyorlar.
Son dakikaya kadar maça asılmanın kazanmanın tek koşulu olduğu bilincindeler.
Onlar duygularıyla değil, akıllarıyla oynamasını iyi beceriyorlar.
* * *
Yosi Benayoun...
Sağ kanat oyuncusu.
Bu mevki için gerekli olan tüm niteliklere sahip.
Kıvrak, çabuk, hızlı ve ayak yetenekleri olağanüstü.
Bu yetilerini kusursuz kullanması onu mükemmeliyete taşıyor.
8-0’ın en büyük mimarı olan bu 27 yaşındaki İsrailli futbolcunun özellikle hırsına hayran oldum.
3 gol atan bu futbolcu maçın son dakikalarında bile bir gol daha atabilmek veya arkadaşlarına attırabilmek için kendini paralıyordu.
Liverpool takım olarak aynı hırsa sahip.
Atmak, daha çok atmak...
Bizim futbolcular bu hırstan yoksun.
Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum.
Fenerbahçe maçından sonra yönetimin gösterdiği aşırı, dengesiz tepki ve düşünmeden yapılan açıklama (Paf takımı blöfü) yanlıştı.
Böyle bir kararın açıklanması futbolcuları olumsuz etkiledi.
Oysa "Hakem bizi yaktı" tezi Liverpool maçı için psikolojik bir doping olarak ustaca kullanılabilirdi.
Tersine, taraftarın tepkisini azaltmak için malzeme yapıldı.
Bu yanlış strateji hezimette önemli bir rol oynamış olabilir.
Koşullar ne olursa olsun, futbolcuların ve yöneticilerin, takımı için canını vermeye hazır taraftar kitlesine böyle bir acı yaşatmaya hakkı olmamalıydı.
* * *
Sevgili okurlar, hepimizin yürekten duyduğu bir başka acıyı açık açık dile getirmek istiyorum.
Dünkü gazetelerde yorum yapılmadan kullanılan bir fotoğraf gördüm.
Bu fotoğraf beni bir Türk vatandaşı olarak Beşiktaş’ın yenilgisinden daha fazla üzdü.
Uzun uzun baktığım bu fotoğrafta iki kadın yan yana duruyorlardı.
İkisi de hafifçe gülümsüyordu.
Hanımlardan biri modern giyimliydi.
Öteki ise baştan aşağı tesettürlüydü.
Fotoğrafta yan yana duran bu iki hanımefendiden biri Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’dü.
Öteki ise Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyev’di.