BAŞBAKAN, iktidara geldiği günden beri türban konusunda çok dikkatli davranıyordu.
Kullandığı sözcükleri bile özenle seçiyor, bir gerginlik olmamasını istiyordu.
Ama İspanya’da sürpriz bir açıklama ile türban konusunda kafasında ne varsa açıklayıverdi.
Türbanın siyasi bir simge olduğunu itiraf etti.
"Sorunu anayasada halledeceğiz" dedi.
Başbakan’ın türban konusunda bu kadar kararlı konuşma nedeni kendisini siyaseten çok güçlü görmesinden kaynaklanıyor olabilir.
Demek ki, ülke içindeki dengeleri böyle bir çıkışı yapmasına engel olarak görmüyor.
Kesin olan şu:
Anayasaya konacak madde ile artık yüksek öğretimde türban yasağı kalkacak.
Peki sonra ne olacak?
Ülkede gerginlikler tırmanacak.
Üniversitelerde huzur bozulacak.
Türbanı, siyasi ve siyasette kullanılan bir simge olarak kabul eden, bu nedenle laik demokratik cumhuriyete aykırı bulan mahkeme kararları sert tartışmalar yaratacak.
* * *
Üniversitelerde öğrenciler kamplaşacak.
Türbanın karşısına başka siyasi simgeler dikilecek.
Örneğin boyunlara poşular bağlanacak, kalpaklar, parkalar giyilecek...
Çekişmeler, itişmeler, kavgalar olacak.
Yıllardan beri aklı başında bütün politikacıların söylediği bir söz vardır.
"Kışlaya, camiye, okula siyaset sokmayın" derler.
Bunu dinlemeyen, dini pervasızca kullanan siyasetçiler oldu Türkiye’de.
Hepsi de gelip geçti.
Ama Türkiye onların yüzünden ağır faturalar ödemek zorunda kaldı.
Askeri müdahaleler yapıldı, Türk demokrasisi ağır yaralar aldı.
Özellikle demokrat insanlar çok ağır bedeller ödedi.
Acılar çekti.
Can verdi.
Bunların sorumluları dini politikaya alet eden, dini kullanarak oy toplamaya çalışan siyasetçiler oldu hep.
İhtilaller, müdahaleler Türkiye’nin büyük zaman yitirmesine yol açtı.
* * *
İspanya’da Erdoğan’a Batılı meslektaşlar ısrarla şu soruyu sordular:
"Siz dinci parti misiniz?"
Başbakan "Hayır, muhafazakár demokratız" diye yanıt verdi.
Bu yanıta Avrupalıların inanmadığını sanırım kendisi de biliyor.
Kendileri istedikleri kadar "Muhafazakár demokratız" desin, AKP dinci bir partidir.
İcraatları ortada.
Ramazan aylarında yaşananlar iktidarın dini ne kadar pervasızca kullandığının kanıtıdır.
Başbakan "Türban siyasi simge olsa da suç sayılmaz" diyor.
Oysa yasalara göre kamuda, siyasette dini simgeleri kullanmak suçtur.
Olsun, hiç önemli değil.
Başbakan Meclis’i toplar, söz konusu kanunları değiştirir ve dinin siyasette kullanılmasını suç olmaktan çıkarır olur biter.