Hükümetin gerekçesi şöyle: “Diyanetin yapısında radikal değişiklikler olacak. Bu tasarruf bu çerçevede gerçekleşti.” Bardakoğlu’nun görevden alınmasının gerçek nedeni bu mu? Şimdi biraz bunu irdeleyelim. Yedi yıldır Diyanet İşleri Başkanlığı yapan Bardakoğlu dindar ama çağdaş bir insandır. Sosyal yaşama yaklaşımı hep sağduyulu olmuştur. Sürekli kendini geliştiren bir din anlayışını benimser. İslam dininin açık bilgiye dayandığını, İslam’ı üçüncü, beşinci yüzyılda yaşanmış şekliyle anlamanın yanlış olduğunu savunur. Bilgiye dayalı din çağrısının sürekli olduğunu hep vurgular. Bardakoğlu her yerde dindarlığın davranışlarla sınırlı olmadığını kararlılıkla belirtirdi. İslam dünyasının ahlak eksenli bir dindarlığa sahip olması gerektiği düşüncesine inanırdı. * * * Şimdi de Bardakoğlu’nun görevde kaldığı süre içerisinde söylediklerini anımsatalım: “Bir kadının başını örtmesi, onun Müslümanlığa giriş şartı olarak hiçbir zaman algılanmamış, sadece kendi dindarlığının bir tercihi olarak görülmüştür” dedi. “Bir konuda yasal düzenleme yapacağız, Diyanet’in görüşü nedir demek, laiklik ilkesine aykırıdır” dedi. (Başbakan “Türban konusunda Diyanet’e soracağız” demişti.) “Ben bugüne kadar hiçbir resepsiyona katılmadım. Şu sebeple katılmıyorum; rahmetli Atatürk’ün cumhuriyeti kurarken Diyanet İşleri Başkanlığı’na verdiği önemi ve itibarı bugüne kadar hiçbir zaman görmedik” dedi. “Ben şahsen elini uzatan hanımefendilerin elini sıkmakta bir beis görmüyorum. Tokalaşmanın haram olduğunu bildiren açık bir dini metin bulunmamaktadır” dedi. (Sağlık Bakanı, Hayrünnisa Gül’ün elini sıkmamıştı.) Hazreti Muhammed’e ait gibi gösterilen uydurma hadislerin temizlenmesi için çalışma başlattı. “Kurban kesimi canlı hayvan rezervini tehlikeye sokacak olursa ‘kesmeyin’ derim” dedi. Evet Bardakoğlu hem düşünce, hem söylemleriyle bu iktidara çok fazlaydı. Nitekim bu fazlalık onun görevden alınmasına neden oldu. Ben zaten AKP hükümetinin Bardakoğlu’nu 7 yıl görevden neden almadığına hep şaşmışımdır. * * * Cuma günü Ankara’daki camilerde bir hutbe okutuldu. Hutbe şöyle: “Yılbaşı çerçevesinde yapılan kutlamalar esasen bizim milletimiz yönünden, dini, ahlaki, kültürel ve geleneksel hiçbir temele sahip değildir. Aklı ve sağlığı tehdit eden içki tüketimini, aile bütçesini tahrip eden kumarı, savurganlığı ve cinsel taşkınlıkları, dini, milli ve ahlaki değerlerimizle bağdaştırmak asla mümkün değildir.” Bu hutbede vatandaşlara yılbaşında kutlama yapmaması öğütleniyor. Çağından ne kadar kopuk bir anlayış. Televizyonlardaki kutlamaları hepimiz izledik. Başı bağlı kadınlar da herkes gibi, meydanlardaki şenliklerde dans edip eğleniyorlardı. Eğlenmek insanların ruh sağlığını besler. Dans etmenin, oynamanın dine uygun olmadığını ancak çağından kopmuş kafalar savunur. Yukarıda verdiğimiz örnekler Bardakoğlu’nun görevden alınmasının gerçek nedenlerini ortaya koyuyor. Ve Bardakoğlu’nun bu hükümete çok fazla geldiğini de...