ÖNCEKİ akşam son günlerin en flaş isimlerinden biri olan Prof. Ergun Özbudun’un Marmara Grubu’nda yaptığı geniş açıklamaları dinledim.
Prof. Özbudun Başbakan’ın 6 Haziran’da kendisinden yeni bir anayasa taslağı hazırlamasını istediğini anlattı.
"6 kişilik bir akademisyen grubunu oluşturduk ve çalışmaya başladık.Ağustos sonunda da taslağı Başbakan’a teslim ettik" dedi.
Prof. Özbudun’a "Başbakan size hazırlayacağınız taslağın içeriği için bir çerçeve çizdi mi?" sorusu yöneltildi.
Prof. Özbudun şu yanıtı verdi:
"Hayır, bizden herhangi bir istekte bulunulmadı ama bizim önümüzde AKP’nin programı olduğu için onu dikkate aldık."
Hazırladıkları ön çalışma taslağını kamuoyuna açıkladıklarını hatırlatan Özbudun, AKP’nin son şeklini verdiği taslağın da önümüzdeki günlerde toplumun her kesiminde tartışmaya açılacağını söyledi.
* * *
Prof. Özbudun katılımcıların sorularında beliren endişeler konusunda şunları söyledi:
"Ben bu endişelere katılmıyorum.Türbanın üniversitelerde laikliği aşındıracağına, bu kurumlarda kaos yaratacağına inanmıyorum.Ama duyulan endişelere de saygılıyım ve bunların giderilmesi için bazı sınırlamalar konulması konusunda uyarılarımı yaptım.
Hiçbir hürriyet sınırsız değildir.Türbanı bahane edip marjinal kıyafetlerle (burka, mayo, Nazi üniforması) üniversitelere girmek için provokatif girişimler olabilir. Bunları önleyici ölçüler getirilmelidir."
Toplantıda bulunan bazı eski rektörler deneyimlerine dayanarak önemli değerlendirmeler yaptılar:
"Bu kapı açılırsa bunun önüne geçmek olanaksızdır.Türban kısa zamanda ortaöğretime ve ilköğretime, hatta devlet dairelerinde hizmet verenlere de yayılır."
Prof. Özbudun bunun olmayacağını, çünkü hem üniversite dışındaki eğitim kurumlarında, hem de kamuda hizmet verenlerde türban takılmasının laik sisteme aykırı olduğunu, o nedenle kabul edilemeyeceğini söyledi.
Katılımcılar "Olursa ne yapılacak?" diye ısrar etti.
Prof. Özbudun net bir ifadeyle şöyle dedi:
"Eğer bu yapılırsa güvenlik güçlerinin buna engel olmaları gerekir."
Bu hükümetin böyle bir tutum için olmayacağı belirtilince sürpriz bir yanıt verdi:
"O zaman buna başta ben karşı çıkarım ve hep birlikte mücadele ederiz."
* * *
Prof. Özbudun’un bu açıklamayı yaptığı saatlerde henüz AKP-MHP görüşmesi devam ediyordu.
Marmara Grubu’nun toplantısı bittikten sonra iki parti arasında uzlaşma sağlandı.
Prof. Özbudun’un uyarılarının hiçbirinin dikkate alınmadığı da anlaşıldı.
Dün CNN’e açıklamalar yapan Özbudun uzlaşılan değişiklik ile türbanın ortaöğretime ve ilköğretime de rahatlıkla girebileceğini söyledi.
Ancak öğleden sonra hükümet anayasaya "Yüksek Öğretimde" diye bir ifade soktu.
Eklenen bu ifadenin endişeleri gidereceğini sanmıyorum.
Hoca daha işin başında hükümete güvenmenin ne kadar büyük hata olduğunu gördü.
Bu iktidarın hedefinin türbanı her alanda serbest bırakmak olduğunu da sanırım anladı.
Şimdi toplantıda verdiği sözlerinin arkasında durup durmayacağını merak ediyorum.
Bakalım laik düzenin korunması için mücadele verenlerin safına geçecek mi?