ORTALIK durulsun da sakin kafayla yazarım diye düşündüm. Onun için bugüne kadar bekledim.
Şimdi beni taa başından beri rahatsız eden vicdan borcumu ödemek istiyorum:
Bana bugüne kadar Aydın Doğan’dan herhangi bir baskı gelmedi.
Baskıyı bırakın bir ima bile gelmedi.
Ben Hürriyet’te Aydın Bey’i en eski tanıyan insanım.
O Milliyet’i satın aldığı zaman ben Milliyet’in yazı işleri yöneticilerinden biriydim.
Abdi İpekçi’den sonra herkesin "Abdi’siz Milliyet olmaz..." dediği o zor günlerde gazetenin saygınlığına gölge düşürmeden bu işi götürmüştük.
O günlerde Aydın Doğan’ın kırk yıllık Babıali patronu gibi olgun ve soğukkanlı davranmasının ve Milliyet’in sorumluluğuna sahip çıkmasının büyük rolü olmuştu.
Hep "Ben yayın işine karışmam.Siz Milliyet’i Milliyet gibi çıkarmayı herkesten daha iyi bilirsiniz" derdi.
Gerçekten de yayına hiçbir zaman karışmadı.
Yazı işleri kadrosu olarak büyük bir güven duygusu içinde gazeteyi çıkardık.
* * *
Sonra ben Güneş’e geçtim. Oradan da Hürriyet’e geldim.
6-7 yıl sonra bir gün Aydın Doğan’ın gazeteyi aldığını öğrendim.
Yeniden birlikte olduk.
Aradan tam on bir yıl geçti.
Bu zaman içinde Aydın Doğan’ın bir gün bile yazı işlerine müdahale ettiğine tanık olmadım.
Köşe yazarlarına ise hiçbir zaman değil karışmak, imada bile bulunmadı.
Bu gerçeği yazmak benim için bir vicdan borcudur.
Şunu da belirtmeliyim; Aydın Bey askeri dönemlerde bile bu ilkesinden ödün vermedi.
O en zor dönemlerde hem gazetelerine, hem de yazarlarına daima kol kanat gerdi.
Zaman zaman baskılar geldi ama onlara karşı daima dik durdu, en ufak bir ödün dahi vermedi.
Babıáli’ye geldiği ilk gün söylediği "Ben yayına ve köşe yazarlarına karışmam kardeşim" sözünden aradan geçen 28 yılda hiç dönmedi.
Zaten benim bu söylediklerimin doğruluğunun kanıtı, hálá gazetede yazmamdır.
Aydın Bey dik durmasını bilen, kesinlikle eğilmeyen, dürüst bir patrondur.
Türkiye bir hukuk devleti değil
BEN Kurtlar Vadisi’ni izlemem. Bir fikir edineyim diye zaman zaman bakarım.
Bana göre kötü bir dizi. Halkın milli duygularını istismar ederek reyting yapmaktan başka bir şey düşünmeyen bir kadro tarafından yapılıyor.
Ama Kurtlar Vadisi’nin yayından kaldırılması için yapılan baskıyı da kabul etmem.
Bu tür müdahaleler, Türkiye’nin bir hukuk devleti olmadığının, demokrasiye ise henüz ulaşamadığının acı bir göstergesidir.