LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BİR bayramı daha geride bıraktık. Günler ne kadar büyük bir hızla yaşamı törpüleyip geçiyor.
Bu bayramın insanların içini kaldıran olayı yine ortalığı kan gölüne döndüren vahşete varan kurban kesimleriydi.
Şu işi bir türlü uygar yöntemlerle yapamıyoruz. Halk yasaları dinlemiyor, devlet aciz kalıyor.
"Ulema" işte burada devreye girmeli.
Aklı başında din adamları toplanıp bu işi bir düzene bağlamalı.
İslam’a yakışmayan bu vahşeti yapanların günah işlediğini vurgulamalı.
Belki o zaman bu vahşet tablosu sona erer.
* * *
Bu bayramın güzel yanı ise trafikteki rahatlamaydı.
Meğer bizim evle gazete ne kadar yakınmış.
Ama yaşadığımız trafik bu arayı bitmez tükenmez hale getiriyor.
Geçenlerde Hürriyet’ten Fenerbahçe’ye (topu topu 40, bilemediniz 45 kilometre) tam 2 saat 15 dakikada ulaşabildim.
İnanılmaz bir işkence.
İnsanın sinirleri laçka oluyor. Herkes birbirine hırlayacak hale geliyor.
Bu işin tek çözümü metro.
Metro ağı genişletileceğine nedense çalışmalar kaplumbağa hızıyla ilerliyor.
Bunun nedenini anlamak olanaksız.
Dünyanın bütün büyük kentlerinde yöneticiler önceliği metroya veriyorlar.
İnsanlar gidecekleri yere zamanında ulaşabilmek istiyorlarsa otomobillerini bırakarak metroya biniyorlar.
İstanbul Belediyesi Taksim-Aksaray ile 4. Levent-Maslak arasını bir türlü tamamlayamadı.
* * *
Bu bayramda bizim için tatsız, iç karartıcı bir olay yaşadık.
Bayramın üçüncü günü Avrupa’nın 9 ülkesinin daha Schengen Anlaşması’na katıldığı törenlerle açıklandı.
Bu ülkeler şunlar:
Letonya, Estonya, Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovenya, Slovakya ve Malta.
Avrupa’nın tek ülke haline gelmesine çok az kaldı.
Artık Avrupa’nın 24 ülkesinin insanları bir ülkeden öbürüne pasaportsuz, ellerini kollarını sallayarak gidip gelecekler.
Bizim Avrupa Birliği’ne girmemizi engellemek için çırpınan Almanya Başbakanı Merkel bakın ne diyor:
"İsveç’ten İtalya’ya, Portekiz’den Baltık ülkelerine kadar sınırlar kalkıyor."
Avrupa artık Türklere tamamen kapandı.
Bir zamanlar kapitalist dünya ile komünist dünyayı ayıran "demirperde" şimdi Türkiye ile Avrupa arasına çekildi.
* * *
Bu haberi okuyunca aklıma 1966 yılında trenle Londra’ya gidişim geldi.
Çok iyi anımsıyorum, Avrupa’yı hiçbir ülkeden vize almadan boydan boya katetmiştim.
Yalnız girdiğim her ülkede görevliler ay-yıldızlı pasaportu görünce iki soru soruyorlardı:
"Hali?... Raki?..."
"No... No..." deyip Avrupalılar gibi elimizi kolumuzu sallaya sallaya geçiyorduk gümrük kapılarından.
41 yıl sonra Avrupa’nın bütün kapıları tek tek kapandı yüzümüze.
İşte madalyonun bizi ilgilendiren yüzündeki acı tablo bu.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları