Anlamlı bir kampanya: Elazığ okuyor...

VALİ Muammer Muşmal ve kadrosu, Türkiye için çok önemli bir adım attı.

Elazığ’da kalıcı okuma alışkanlığı yaratmak için "Elazığ okuyor" kampanyasını perşembe günü resmen başlattılar.

Başta vali olmak üzere bu kampanyaya aklını, yüreğini katan herkesi kutluyorum.

Türk toplumunun okumamasının acısını çeken bir yazar olarak bu törene büyük bir mutlulukla katıldım.

Genç Vali Muşmal’ın yaptığı açış konuşmasında beni en çok etkileyen söylemleri yazmak istiyorum.

Muşmal sözlerine, "Okuyan insan yaşayan insandır" diye başladı, sonra da şöyle dedi:

"Kitap, insanımızın hep saygı duyduğu ama hep uzak kaldığı bir varlık olmuştur. Bunu bu kampanyayla aşacağız."

Kampanyanın hedefi, her okula öğrenci sayısı kadar kitap dağıtmak, okuma saatleri koymak, açık oturumlar düzenlemek, Elazığ halkını yazarlarla buluşturmak...

Vali sözlerini şöyle bitirdi:

"Bu kampanya ile geleceğimizi kazanacağız."

Vali haklı; çünkü okumayan toplumun bilgi çağını yakalaması olanaksız.

* * *

Törende yaptığım kısa konuşmada, Elazığlılara okuyan ile okumayan toplumların gelişmişlik farklarını anlatmaya çalıştım.

Araştırmalara göre Türk toplumu ne yazık ki okumuyor, sadece seyrediyor.

Bulgular şöyle:

Ülkemizde yetişkinlerin yüzde 95’i, gençlerin ise yüzde 70’i kitap okumuyor, TV seyrediyor.

Öğretmenlerin bile ancak yüzde 65’i okuyor.

Nüfusun geneline bakarsanız, okuma oranı binde bir olarak görülüyor.

Bundan daha vahim bulgu ise şöyle:

Türkiye’de kitap okuma oranı giderek azalıyor. Araştırmacılar, bunda TV’nin rolünün büyük olduğu kanısındalar.

Gelişmiş ülkelerde durum nasıl? Şimdi ona bakalım.

Okuma konusunda Batılı ülkeler ile Türkiye arasındaki uçurum giderek derinleşiyor.

Batılı bir insan, kitap almak için yılda 500 dolar harcıyor.

Türk insanının harcadığı para ise sadece 45 sent, yani yarım dolardan az.

Ders kitaplarında kullanılan sözcük ve kavram sayısı Amerika’da 70 bin, Japonya’da 44 bin, Suudi Arabistan’da 13 bin.

Buna karşılık Türkiye’deki ders kitaplarında kullanılan sözcük ve kavram sayısı sadece 7 bin.

İnsanlarımızın düzgün Türkçe konuşamamasının ve yazamamasının nedeni de bu.

* * *

İşte onun için Elazığ’da başlatılan kampanya çok önemli.

Ülkemiz için de yaşamsal.

İnsanları okumaya zorlamak ve onları kitapla yakınlaştırmak.

Vali Muammer Muşmal gibi Elazığ halkının bu kampanyaya sahip çıkacağına inanıyorum.

Belki kendisi için değil ama çocukları için, bilgi çağını yakalayabilecek nesiller yetiştirilmesi için...

Öteki illerin de bu kampanyayı örnek almasını diliyorum.

"Elazığ okuyor"u "Türkiye okuyor"a çevirebildiğimiz zaman bilgi çağının toplumu olmayı başarabiliriz.
Yazarın Tüm Yazıları