MECLİS’te zaman zaman ilginç tartışmalar yaşanır. Milletvekilleri birbirine ağır suçlamalar yöneltirler.
Ama bir süre sonra söylenen sözler Meclis’in har gürü içinde unutulur. Bugüne kadar iktidar partilerinin damarına basan muhalefet milletvekilleri çok oldu. Onların eleştirileri nedense iktidar grubunu çok kızdırır, laf atmalar olur. Kürsüdeki hatibin de istediği zaten budur, hemen eleştiri dozunu artırır. Bazen iş çığırından çıkar, tartışmalar küfürleşmeye, yumruklaşmaya kadar gider. Bu dönemde de AKP’lileri kızdıran iki CHP’li milletvekili var. Onlar ne zaman kürsüye çıkıp konuşsalar AKP’lilerin nedense tüyleri diken diken oluyor. Bunlardan biri CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, öteki de Yalova Milletvekili Muharrem İnce. Hem İnce, hem Genç sözlerini esirgemeyen iki milletvekili. Eleştirilerini öyle dolanarak değil, damardan yapıyorlar. ¡ ¡ ¡ Kamer Genç ağırlıklı olarak yolsuzlukları dile getiriyor, ayrıca iktidarı laik demokratik cumhuriyete karşı politikalar yürütmekle suçluyor. Bu suçlamaları yaparken de lafını hiç esirgemiyor. Kamer Bey yıllardan beri söyleyeceğini direkt dile getiren bir milletvekili olduğu için iktidar karşıtı insanlar tarafından çok seviliyor. Nereye gitse büyük ilgi görüyor. CHP toplantılarında en fazla alkışı o alıyor. Halk, içinde biriken kızgınlığı seslendirdiği için Kamer Bey’e sempati duyuyor. Bu nedenle Tunceli halkı ister bir partinin listesinden girsin, ister bağımsız aday olsun Kamer Bey’i hiç tereddütsüz parlamentoya gönderiyor. Onun kendi sesleri olduğunu biliyorlar. ¡ ¡ ¡ Muharrem İnce de öyle... Kürsüde gerçekleri hiç çekinmeden dile getiriyor. O nedenle AKP grubundan büyük tepki görüyor ama o buna aldırmıyor ve söyleyeceklerini net olarak seslendiriyor. Muharrem Bey’in yıldızı geçen yıl 25 Aralık günü Meclis’te yaptığı konuşma ile birden parlayıverdi. Yaptığı konuşma öyle bir ilgi ile karşılandı ki, bütün internet siteleri bu konuşma ile doldu taştı. İnce’nin konuşmasını yüz binler okudu. Konuşmanın en çarpıcı bölümü şöyleydi: “.... 2002’de AKP iktidara geldiğinde, ilk işiniz gömlek değiştirmek oldu, sonra sakallarınızı kestiniz, ciplere bindiniz, orman içi villalarınızdaki havuzlarınızda yüzmeye başladınız. Habur’da teröriste kibar, Ankara’da işçiye gaddar oldunuz. Silivri’de faşist hukuk, Silopi’de liboş hukuk, Deniz Feneri’nde işleyen hukuk düzeni icat ettiniz...” Bu konuşmadan sonra Muharrem İnce hem AKP’ye karşı olan insanların, hem de partisinin yıldızı haline geldi. Şu anda CHP’nin grup başkanvekili. Geçtiğimiz günlerde önce İçişleri Bakanı Beşir Atalay, sonra da Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile söz düellosuna girdi. İnce’nin sinirlerine son derece hâkim olması tartıştığı kişileri iyice kızdırıyor ve onları yanlış yapmaya zorluyor. Beşir Atalay tartışma sırasında kendini tutamayıp İnce’yi yalancılıkla suçladı. Daha sonra “Kimseyi rencide etmek gibi bir amacım yok. Görüşmeler içinde sürçü lisan olabiliyor” dedi. Çubukçu ise o kadar sinirlendi ki, arkadaşları kendisini sakinleştirmek zorunda kaldı. Meclis tartışlarında en büyük hüner insanın sinirlerine hâkim olabilmesidir. Bunu yapamayanlar daima zor durumda kalırlar.