Ahmet Necdet Sezer’i çok arayacağız...

HİÇ kuşkunuz olmasın, arayacak olanların başında da AKP’liler gelecek. Çünkü Cumhurbaşkanı Sezer rejimin güvencesi olduğu kadar, onların da güvencesiydi.

Çünkü onların yaptıkları rejim karşıtı girişimleri, kararları, çıkardıkları yasaları, yaptıkları abuk subuk atamaları hep frenledi.

Rejime, cumhuriyetin temel ilkelerine ve değerlerine, hukuk devletine kalkan olduğu kadar, AKP iktidarının suç işlemesini de engelledi.

Yaşayanlar, Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında bunun Türkiye için ne kadar önem taşıdığını görecekler.

Aynı durum, AKP’lilerin dışında Sezer’i sevmeyenler için de geçerlidir.

Onu katı, aşırı kuralcı, halktan kopuk, ülke yönetimini zorlaştırıcı bulanlar, bu yüzden de ondan nefret edenler Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığıyla birlikte doğacak gerginlikleri, krizleri yaşadıkça Sezer’i çok arayacaklardır.

Onun için yazının başlığını hiç düşünmeden böyle koydum.

* * *

2002 yılının temmuzuydu.

İstanbul bunaltmayan, insanı sarıp sarmalayan sıcacık bir gün yaşıyordu.

Beşiktaş’ın Ümraniye’deki Nevzat Demir Tesisleri’nin açılış törenindeyiz...

Törene Cumhurbaşkanı Sezer ile eşi de katıldı.

Sezer tören alanına girdiği anda kalabalıktan yoğun bir alkış koptu.

Törene katılan halk, Cumhurbaşkanı’na "Hoşgeldiniz" diyordu.

Arkasından da hep bir ağızdan tempo tutmaya başladılar:

"Türkiye seninle gurur duyuyor... Türkiye seninle gurur duyuyor..."

Halkın attığı bu slogan dakikalarca dinmek bilmedi.

Oysa Sezer görevinin henüz ilk yıllarındaydı.

Hiç böyle bir sevgi gösterisi beklemiyordum. Kimse de beklemiyordu.

Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından bu kadar sevildiğine şaşırmıştım.

O gün Türk insanının sezgisinin ne kadar güçlü olduğunu ve doğruyu yakaladığını bir kez daha anladım.

* * *

Şimdi Sezer’in yerine o koltuğa,

"Yargıyla, üniversitelerle, demokratik anayasal kurumlarla kavgalı olan...

Bu kurumları kendi kafasına uygun kurumlar haline getirmeyi düşleyen...

Laik, demokratik cumhuriyeti, onun temel ilkelerini ve değerlerini içine sindiremeyen...

Atatürk ilke ve devrimlerini değiştirmek isteyen...

Çağdaş eğitim yerine, imam hatip ağırlıklı eğitimi oturtmayı hedefleyen...

Bilgi çağını yakalamak için bilime, bilimin yol göstericiliğinin esas alınmasına inanmayan...

İslam yaşam tarzına özlem duyan...

Kadının örtünmesinden yana olan...

Kadın-erkek eşitliğini içine sindiremeyen...

Tarafsız olması, devletteki uyumu sağlaması mümkün olamayan..."

birisi oturacak.

İşte onun için diyorum ki, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i çok arayacağız.
Yazarın Tüm Yazıları