Kasım ayında New York’un yasadışı dövüşleri hakkında ‘Ham Dövüş’ adında bir kitap yazan gazeteci Jim Genia ile 42. Cadde’deki Grand Central tren garında buluştuk.
Ve sadece dövüşçülerin yakınlarının davet edildiği. Genia’ya gizlice haber verilen bir yasadışı dövüşe beraber gittik. Bronx’ın yukarılarında... İzbe bir binanın bodrum katında ufak bir antrenman salonuna. New York’un yeraltı kültüründen... Bir şiddet öyküsü...
“Hakemin işaretinden 36 saniye sonra rakibini altına aldı. Ve yüzüne yağmur gibi yumruklar indirmeye başladı. Hayranlık verici bir tabloydu. Louvre’da asılı bir Caravaggio gibi.” Genia’nın kitabından bir bölüm bu. Benim o gün yaklaşık iki saat süren dövüşler sırasında Bronx’ta şahit olduklarım çok daha sarsıcıydı. Yüzleri kan içindeki dövüşçülerin minderin üzerinde bütün güçleriyle birbirlerini sıkıp bir yandan da dizleri ve elleriyle vurmaya çalıştıklarını görmek, boks bile izlemeye tahammül edemeyen biri için yeterince fazla. Ama kitaptan alıntı yaptım. Çünkü benimle dövüşleri izleyen kadınlı erkekli 50 kişinin bunu nasıl karşıladığını bilin istedim. Bir Caravaggio tablosu gibi. şiddete tapma haliyle...
YASADIŞI MUHABİR Genia, 40 yaşında New Yorklu bir hukukçu. Ancak hiçbir zaman avukatlık yapmıyor. Ve kendine bir blog açıp kentin MMA (Mixed Martial Arts) denilen, karışık dövüş sanatı maçlarının yapıldığı yasadışı turnuvalara sarıyor. Yasadışı spor muhabiri. Zaman zaman da büyük gazetelere yasal dövüş yazıları yazıyor. Dövüşlerin organizatörü ise Peter Storm (37). O da kentin gece kulüplerinde çalışan bir güvenlik görevlisi.
HOROZ DÖVÜŞÜ Bir gün Senatör John McCain’e bu dövüşlerden bahsediyorlar. ızliyor. ınsanları horoz gibi dövüştüremezsiniz deyince birçok eyalet turnuvaları yasaklıyor. Sonra bazı kısıtlamalarla birçok yerde serbest kalıyor. Ama New York horoz dövüşüne bir daha müsaade etmiyor. New York’taki meraklıları da... Öldürme ve kalıcı sakatlık dışında kuralın neredeyse olmadığı Yeraltı Dövüş Ligi (UCL) diye yasadışı bir iletişim ağı kurup... Storm’un öncülüğünde yılda dört-beş kez gizli bir yerde toplanıp kendi aralarında dövüşüyor.
ESKİ BİR RİNG Altı numaralı trenden öğlen vakti indik. Morrison durağında. Birkaç dakikalık yürüyüşün ardından salona girdiğimde... Karşımda duvarlarına kesif bir ter kokusu sinmiş... Etrafına sandalyeler yerleştirilmiş bir odada... Eski, yıkık dökük bir ring duruyordu. Soyunma odasına geçtiğimde ise... Daha sadece bir kişi var. 23 yaşında. ınşaatlarda çalışıyor. Vejetaryen. Sahne ismi Blackie Chan. Siyah bir Jamaikalı. Kavganın başlamasına saatler var, konuşmaya başladık. “Niye dövüşüyorsun” dedim. “Evde kendi kendime çalışıyorum ve ne kadar iyi olduğumu bilmek istiyorum” dedi. “Peki ne kadar iyisin” dedim. “Üç yılda sekiz dövüşe çıktım ve dördünü kazandım” dedi.
ŞİZOFREN DEĞİLİZ ınşaat işçisi, dişçi, hemşire, güvenlik görevlisi... Dövüşenlerin arasında her kesimden insan var. “Chuck Palahniuk’un Dövüş Kulübü gibi” dedim Storm’a. “Üzerimize yapışmasına engel olamam. Ama aramızda kimse şizofren değil” dedi. İplerin yanına kurulup altı maç izledim o gün. Ellerinde eldiven herkesin ringde tekme tokat birbirine vurduğu, kuralsız altı horoz dövüşü. Jim arada beni ikaz ediyordu. “Biraz arkaya gel üstüne kan sıçramasın” diye. Ama şaşırtıcı olan... Ringde birbirlerine acımasızca vuran o insanlar, maç bitince benden daha normal gözüküyordu. Daha saygılı. Daha örnek.
TÜRKÇE DİYE SÖYLÜYORUM 39 yaşındaki Kirkland Campbell’la konuşuyoruz. Son maça çıkıp kazandıktan sonra. “Storm, şizofren olmadığınızı söylüyor ama inanmakta zorlanıyorum. Hangisi gerçek sensin. Ringde gördüğüm mü, şimdi karşımda duran mı” dedim. “ıkisi de benim. Kendimi kontrol edebiliyorsam neden olmasın ki” dedi. “Ne iş yapıyorsun” dedim. “Türkçe gazetede yazacağın için söylüyorum. Çalışma Bakanlığı’nda güvenlik görevlisiyim” dedi.
RUH HASTALARI DÖVÜŞEMEZ Gandhi’nin insanı şiddete sürükleyen yedi hatadan biri dediği, bilinçsiz zevk arzusu bu... Ringdekilerin acımasızca kavga ettiği... Salondakilerin de kendinden geçerek bağırdığı, iplere kadar gelip en yakınından izlediği bir şiddet ayini... “Bu ringde insan öldürmek çok kolay. Hiç olay yaşanmadı mı” dedim Genia’ya. “UCL sekiz yıldır sürüyor. Sadece tek bir ciddi olay oldu. Bir akıl hastasıydı. Çok agresifti ve dövüştüğü kişinin boynunu kırmak üzereyken bağırışlardan sonra bırakıp gitti. Sonra gazetelerde cinayet işlediğini okuduk” dedi. “Akıl hastalarına karşı dövüşenleri nasıl koruyorsunuz o zaman” dedim. “Aslında ona gerek kalmıyor. Çünkü söylediğim istisna dışında ruhsal problemleri olanlar bu ringde başarılı olamıyor çünkü iyi dövüşemiyorlar” dedi.
KÜLTÜRÜ ÖLDÜRECEK Dövüşlere katılanların iki farklı motivasyonu var. Birinci gruptakiler 39 yaşındaki Kirkland gibi zevk için dövüşenler. ıkinci gruptakiler ise Blackie Chan gibi bir gün bu dövüşler New York’ta serbest bırakılırsa profesyonel olmayı hayal edenler. Ancak Genia gibiler ise bunu iki sebepten istemiyor. Hem yasallaşırsa dövüşe kısıtlamalar getirileceği için. Hem de Madison Square Garden’a taşınacak turnuvaların yeraltı kültürüne zarar vereceğine inandıkları için. Seyrettim. Dövüş üzerine bahis oynamadıkları için polisten korkmadığını söyleyen bu insanların yeraltındaki şiddet ayinine katıldım. Çıkışta da tren yerine... Genia ile birlikte New Yorklu bir müzisyenin grafitiye bulanmış steyşın vagon eski Volvo’su ile şehre döndüm. Dövüşlere ilham verici bulduğu için gelen Paul Josephs adında bir rock’çı. Araba Wall Street işgal eylemlerinin resmi shuttle’ı gibiydi...Ses sonu kadar açık. Ve ona “Müzikten pek anlamam” dedikçe Joseph “Tam da bu yüzden dinle ve ne düşündüğünü söyle” diyordu. İlham kaynağı dövüş olan bir beste. Genia’ya işte o anda hak verdim. Belki fark etmiyoruz... Ama New York’u New York yapan çoğu şey gibi... Aslında böyle bir dünyanın ürünü... O gün benim de bir parçasına şahit olduğum zengin yeraltı kültürünün...