Paylaş
Muhammed Kemal Hammami, 11 Temmuz akşamı orucunu açmak için yanında İzz bin Abdusselam Tugayı’ndan adamlarıyla Lazkiye’nin dağlık bölgelerinde ilerlerken bir kontrol noktasına rastladı.
Lazkiye, Türkiye sınırında, Hatay’ın tam karşısında, Akdeniz’e kıyısı olan, Esad’ın köyünün de olduğu bölge.
Başında olduğu tugayın kamp alanına gitmeye çalışıyordu ve orada bir kontrol noktası olduğunu ilk kez görmüştü.
Kısa süre sonra, nizamiye kuranların, El Kaide bağlantılı Irak-Suriye İslam Devleti (ISIS) mensupları olduğunu öğrendi
Konuşmaya başladılar.
ISIS’ın savaşçıları Hammami’nin geçişine izin veremeyeceklerini söyledi.
Hammami nedenini sordu.
Kontrol noktasında bulunan savaşçılar da ISIS’ın kıyı bölge operasyonlarının emiri Ebu Ayman El Bağdadi’nin kesin talimatı olduğu cevabını verdiler.
Tartışma çıktı. İki taraf birbirlerine silahlarını doğrulttu.
Hammami kendi ülkesinde özgürlük mücadelesi veriyorken, ülke dışından gelenlerin bu şekilde kontrol noktaları kurup Suriyelileri durduramayacaklarını söyledi.
Ve El Bağdadi ile konuşmak istedi.
Kısa süre sonra ise olay yerine El Bağdadi geldi.
Görgü tanıklarına göre El Bağdadi geldiğinde Hammami adamlarına silahlarını indirmelerini söyledi.
Böylece orada barışçıl bir şekilde bulunduğunu göstermek istedi.
Ancak ne olduysa…
Tartışma yeniden alevlendi.
Ve El Bağdadi bu sırada bağırmaya başladı.
Hem Hammami’yi hem de Özgür Suriye Ordusu’nun da bağlı olduğu, başta ABD ve Batı ülkelerinin desteklediği ılımlı çizgideki Yüksek Askeri Konsey’dekileri kâfir olmakla suçladı.
Tartışma sertleşti.
En sonunda El Bağdadi silahıyla Hammami’yi göğsünden vurdu.
Hammami’nin adamlarına döndü.
Ve bütün Özgür Suriye Ordusu komuta heyetini de Hammami gibi öldüreceğini, ISIS’in Suriye’deki en güçlü unsur olacağını söyledi.
Takip edemiyorsunuz değil mi?
Bir Nusra Cephesi vardı, bu ISIS nereden çıktı?
Neden ÖSO komutanlarını öldürmek istiyorlar.
Nusra’nın lideri Ebu Muhammed Colani ile ISIS’in lideri Ebubekir Bağdadi arasında da geçen ay bir ayrılık baş göstermişti. Bu El Kaide uzantılı örgütler aralarında neyi paylaşamıyorlar?
Ama bir yandan da Nusra ve ISIS ortak hareket edip ülkenin kuzeyinde PKK’ya yakın PYD’nin silahlı unsurlarıyla neden çatışıyor?
Çok karışık değil mi?
Biliyorum, çok karışık ve vakıf olduğunu düşünenler bile kafalarında birçok soru işareti taşıyorlar.
Nitiekim bu bilgileri bana veren Suriye Destek Grubu’nun temsilcisi de olayı anlattıktan sonra şunu söyledi: “Ilımlılar ve radikaller arasındaki ayrımı asıl anlaması gerekenler, Suriyeli muhaliflere silah yardımını onaylayacak ABD Kongresi üyeleri. Onların bilmesi önemli.”
Elbette önemli.
Bilmeliler.
Ama söyler misiniz, siz bu olaya bakıp nasıl davranırsınız?
Hemen bir kargo uçağına silah doldurup öldürülen komutanın ılımlı adamlarına mı yollarsınız?
Yoksa daha önce verdiğiniz bütün müdahale ve yardım sözlerinden cayıp ufak ufak arazi mi olursunuz?
Daha önce sordum, bir daha sorayım.
Amerikalıların Suriye’de olaya hiçbir şekilde girmeyeceklerini anlatmaları için daha nasıl davranmaları lazım.
İlla “Hayır biz bu bataklığa girmeyeceğiz” demeleri mi gerekiyor.
Şu cinayet bile işin nasıl bir belaya dönüştüğünü göstermeye yetmiyor mu?
https://twitter.com/tolgatanis
Yazarın son yazıları |
#16 Temmuz 2013 Balyoz’dan Mısır’a Washington anekdotları
#9 Temmuz 2013 Gülen: Bir çayımızı içer dönerler
#2 Temmuz 2013 İsrail sarı kekini 1963'te Arjantin'den almış
#27 Haziran 20132015 öncesi en kritik şartlı tahliye davası
#25 Haziran 2013İşte ABD ve Türkiye’nin Suriye ve Gezi’deki farklılıkları
#20 Haziran 2013İstanbul’u değil Doha’yı seçene müstahak
Paylaş