Asıl ucube Themis

Komşu... Elinde silah mahallenin bekçiliğine soyunmuş... Gece yarısı bir delikanlıyı marketten dönerken hırsız sanıp takip ediyor.

Haberin Devamı

Tartışıyorlar. Sonra da tek kurşunla çocuğu vuruyor. Şimdi de serbest. Şubatta Florida'da yaşanan olayı çoğunuz duydunuz ama bugün adalet ve hukuk konusunda dünyanın her yerinde derin tartışmaların olduğu bir dönem, Trayvon Martin olayının karşımızdaki sistemin nasıl ikiyüzlü, kayırmacı, kıpkırmızı haksızlık üretebilen bir düzen olduğunu kanıtlayan kusursuz bir örnek olduğunu düşünüyorum. Önce avukat savunmaları ve ifadelere göre iki tarafın gözünden olayı anlatacağım. Sonra da adalet tanrıçası Themis'in aslında terazisi hileli, gözleri açık, kılıç yerine nalıncı keseri taşıyan bir ucube olduğunu ispatlamaya çalışacağım

ÖLENİN GÖZÜNDEN

Okuldan aldığı üçüncü tart. En son çantasından marijuana kırıntıları çıkınca 10 gün uzaklaştırdılar. Miami'deki annesi de onu babasının Orlando'daki evine yolladı. Trayvon Martin, 17 yaşında bir lise öğrencisi. 26 Şubat gecesi evde NBA All Star maçını seyrediyordu. Maçta devre olunca aşağı yukarı 19.00 gibi dışarı çıktı. Yakındaki markete bonibon ve buzlu çay almaya gitti. 7-Eleven'dan elindeki poşette Skittles şekeri ve Arizona çayıyla ayrıldı. Eve doğru yürümeye başladı. Cebinde 22 dolar ve cep telefonu vardı. 19.12'de kız arkadaşı aradı. Kulaklığını takıp bir yandan yürüyor bir yandan onunla konuşuyordu. Eve yaklaştığı sırada bir terslik hissetti. Kız arkadaşına, "Biri beni takip ediyor, kapüşonumu takacağım" dedi. Kız arkadaşı hızlı davranmasını istedi. "Koş" dedi. Trayvon önce, "Hayır koşmayacağım" dedi. Sonra koşmaya başladı. Adam gözden kayboldu. Fakat sonra birden tekrar belirdi. Trayvon'ın karşısına çıktı. Trayvon, "Beni neden takip ediyorsun" dedi. Adam, "Sen burada ne yapıyorsun" diye karşılık verdi. İtişme başladı. Bu sırada telefon kesildi. Gürültüleri duyan sitedekilerden biri pencereden baktığında da, karanlıkta iki kişinin boğuştuğunu gördü. Biri, "Yardım edin" diye bağırdı. Ardından da tek el bir silah sesi. Kız arkadaşının telefonundan beş dakika sonra olay yerine polis geldi. Yerde Trayvon'ın cansız bedenini buldu. 19.30'da Trayvon'ın öldüğü tespit edildi. Morga kaldırıldı. Deftere John Doe (kimliği belirsiz) olarak kaydedildi.

Haberin Devamı

ÖLDÜRENİN GÖZÜNDEN

Haberin Devamı

28 yaşında. Ceza hukuku eğitimi almış. Anneden yarı Perulu, babadan Beyaz Amerikalı. George Zimmerman'ın işi sigortacılık ama sitenin 'Mahalle Gözetleme' servisine gönüllü olup, 9 mm'lik silahıyla o gece de daha önce olduğu gibi etrafta bekçilik yapıyordu. Kapüşon takmış, eli kemerinde birini gördü. Şüphelendi. Yağmura rağmen yavaş yavaş yürüyüp evlere baktığını fark etti. Daha önce tam 45 kez yaptığı gibi yine 911'i aradı. 46'ıncı kez. Ve "Bir hırsız gördüm" dedi. 911'deki memur durumu anlamaya çalışıp sorular sormaya başladı. "Bu aşağılık herifler her zaman kaçıyorlar" dedi. Memur, "Takip ediyor musunuz" diye sordu. Zimmerman, "Evet" dedi. Memur, "Bunu yapmanızı istmiyoruz. Bir ekip gelecek, sitenin giriş kapısında onlarla buluşun" dedi. Telefonu kapattı. Jipine doğru yürümeye başladığı sırada, arkadan Trayvon saldırdı. Zimmerman'ı altına alıp yumruklamaya başladı. Burnu kırıldı. Boğuşma sırasında da kendini savunmak için silahını ateşledi ve Trayvon'ı göğsünden tek kurşunla vurdu.

SONUÇ

Haberin Devamı

* Şerif hiçbir araştırmaya gerek görmedi. "Serbest kalsın" dedi Zimmerman için. Gerekçesi de Florida'nın meşhur meşru müdafaa yasası oldu. Ortada yitirilmiş bir insan hayatı varken, araştırılmayı hak eden daha önemli ne var acaba!

* Gözler kapalı öyle mi! Zimmerman'ın babasının emekli yargıç olduğu ortaya çıktı. Şerif de mahalle gözetmenliği için kendilerinden eğitim alan Zimmerman'ın yasalara saygılı biri olduğunu söyleyip kefil oldu.

* Teraziye gelince... Geçmiş araştırması diye bir şey var. Bir olay olduğunda önce her iki tarafın da geçmişini inceliyorlar. Neden olmasın, ipucu verecekse... Ama yamukluk, geçmişinde bir suç işlemiş kişi, araştırılan olaya da 1-0 yenik başlıyor. Hatırlarsanız aynısını DSK olayında tecavüze uğradığını iddia eden kadına yaptılar. George Zimmerman polis dostu örnek vatandaş. Trayvon, okuldan üç kez uzaklaştırma almış sorunlu çocuk. Şunu mu demek istiyorlar? Devletin yanında olanları küstürmeyelim ki, diğerleri için bir şevk kırılması yaşanmasın.

Haberin Devamı

* Ortalık bir aydır toz duman. Kara Panterler Zimmerman'ın başına 10 bin dolar ödül koydu. Zimmerman'ın tutuklanması için yarım milyon insan dilekçe imzaladı. Şehirlerde inadına kapüşonlu yürüyüşler düzenleniyor. Ama halen serbest. Obama bile "Oğlum olsaydı Trayvon gibi olurdu" diyerek tarafını belli ettiği halde iş milim değişmedi. Ne bu? Bağımsızlık mı, inat mı?

* Yargı tınmıyor ama medya da bırakmıyor. ABC her hafta bir şey patlatıyor. En son Zimmerman'ın olaydan sonra karakola girerken kelepçeli görüntülerini yayınladılar. Ortada ne kırık bir buruna dair işaret ne de kan izi vardı. Bir şey fark etti mi? Hayır!

* En fenası da, olayın meşru müdafaanın gerçekten olabileceği bir ihtilaf ortamında değil sessiz sakin bir sitede yaşanması ve kimsenin hikâyenin en can alıcı yanını sorgulamaması oldu. Afganistan'da dokuzu çocuk 16 sivili katleden Başçavuş Robert Bales'in öyküsünü okuyorum. "Mahallenin örnek çocuğu Robert'ı kim bu hale getirdi" diye soruyorlar. Amerika'nın kaldıracağından fazla savaş var, az gönüllü çıkıyor, üçüncü kez savaş bölgesine gönderilen Robert gibiler bir süre sonra kontrollerini yitiriyorlar, deniyor. Peki yargıç çocuğu George'u kim bu hale getirdi? Kim bir Latinden polis budalası bir işgüzar yarattı?

Yazarın Tüm Yazıları