Tatil programını yapıyorsunuz. Ailecek uçacaksınız. En doğru zamanda en ucuz uçak biletinin peşindesiniz. Fiyat karşılaştıran, internet üzerinden bilet satan veya havayollarının kendi internet sitelerine giriyorsunuz. Aynı saatteki uçuş için çok farklı fiyatlarla karşılaşıyorsunuz. Hemen bir örnek vereyim. Örneğin önümüzdeki hafta İstanbul’dan Paris’e uçacaksınız. Aynı uçuş için gidiş dönüş X havayolu için aynı uçuşta bir internet sitesi 1458 TL fiyat. Başka bir internet sitesinde ise bilet fiyatı 1907 TL’ye kadar çıkıyor. O havayolunun sitesine baktığınızda ise en ucuz fiyat 1725 TL olarak karşınızda. En ucuz ile pahalı arasındaki fark 449 TL. Dört kişilik bir aile olarak uçtuğunuzda neredeyse bir bilet parasını fazla mı ödeyeceksiniz? Veya ucuz alırken hangi şartları kabul ediyorsunuz, biliyor musunuz?
EN DÜŞÜK FİYAT
En düşük fiyat olan 1458 TL’yi incelediğimizde bu bilet fiyatının aslında 1183 TL’sinin bilet ücreti, 360 TL’sinin vergi ve harçtan oluştuğunu görüyoruz. İnternet sitesi 85 TL indirim yapmış. Bileti kredi kartı ile alırken ortalama 29 TL’lik bir komisyon ekleniyor.
UCUZ AMA…
Bileti bu fiyata aldınız. Ama bilet sınıfı, iptalde yanıyor. Yani son dakika tatilinizi iptal ettiğinizde, biletle de vedalaşıyorsunuz. Değişiklik için bilet başına tek yön 85 dolar yani 390 TL civarında ceza ödüyorsunuz.
ABD’nin havacılık başkenti Seattle’dayım. Kent merkezine yarım saat uzaklıkta Renton’da sıra sıra dizilmiş uçaklara bakıyorum. Boeing, burada ayda 52 adet 737 yolcu uçağı çıkartıyor. Aralarında Türkiye’nin de olduğu onlarca ülkeden gelen 600 bin parça iki haftada ‘uçak’ haline geliyor. Boyanıyor, test uçuşlarına çıkıyor ve müşterisine teslim ediliyor. Yavru kuşlar gibi fabrikadan çıkan yolcu uçakları, buradan havalanıp yeni yuvalarına gidiyor. Buna da ‘teslimat uçuşu’ deniliyor. Antalya merkezli Corendon Havayolları’nın Türkiye’de ilk kez teslim alacağı Boeing 737MAX-8 uçağının teslimatı için Seattle’dayım. Aslında bir Boeing 737’ler 2-3 saatlik uçuşlarda kullanılıyor. Ama teslimat uçuşu çok daha uzun sürecek. İki aktarma yapıp 10 bin 400 kilometre yol kat edeceğiz. Havada 14 saat geçecek. Yakıt ikmali ile yolculuğumuz toplam 17 saate ulaşacak. ABD’nin bir köşesinden başlayan uçuş Antalya’da sona erecek. 24 ton yakıt harcanacak…
Teslimat süreci sadece fabrikanın uçağı yapmasıyla bitmiyor. Test uçuşları, vidalarına kadar uçağın kontrolü, finansmanı, izinleri uzun bir süreç. Ama hepsi planlandığı gibi tamamlanıyor. Teslimat için yine Seattle yakınlarındaki Boeing Field’te geliyoruz. Apron İrlandalı Ryanair’den Endonezyalı LionAir’e, Amerikan United’tan Çinli China Eastern’e kadar onlarca farklı havayolunun uçağı ile dolu.
Teslimat sürecini Boeing’in Türkiye, Orta Asya ve Rusya’dan sorumlu Satış Başkanı Serdar Gürz koordine ediyor. Uzun yıllar teslimat törenlerinde görüştüğümüz Bölgesel Anlaşmalar Direktörü Tibet Giray ise emekli olduktan sonra görevini damadı Emre Yıldırım’a bırakmış.
Uçağın kokusu
Bir havayolu şirketinin bilançosunu inceler misiniz? Normal bir yolcu için bilançolar pek de ilgi çekici olmayabilir. Haklı olarak sıkıcı rakamlardan oluşan koca bir sarmal olarak görebilirsiniz. Ama benim gibi bu konuda haber yapanlar için bilançolar bilet fiyatlarının nereye çıkacağını gösteren ilginç ip uçları ile doludur. Bunlardan biri de petrol fiyatları ve tahminleridir. Havayolları bilançolarında petrol fiyatları ile ilgili detaylı bilgiler paylaşır. Çünkü bir havayolunun en önemli maliyet kalemi yakıttır. Dönem dönem değişmekle birlikte yakıt fiyatları toplam maliyetlerinin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturur. Türk Hava Yolları’nın birinci çeyrek mali raporunda yakıt fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 arttığına dikkat çekildi. Yükseliş trendinin yıl sonuna kadar hızlanarak devam etmesi bekleniyor. Benzer rakamlar Amerikan Uzakdoğu’ya kadar birçok havayolu tarafından paylaşılıyor.
Fiyatlara Yansıtılıyor
Yakıttaki hızlı yükseliş trendi nedeniyle tüm havayolu şirketleri bilet fiyatlarını artırmaya başladı. Örneğin ABD’de tek yön fiyatlar son bir ay içinde 3 dolardan başlayıp uçuşun uzunluğuna göre 12 dolara yakın artış gerçekleşti. Yaz sezonu sonrasında ikinci bir artış dalgası da bekleniyor.
Yakıt Harcı
Havayolu şirketleri, petrol fiyatlarındaki artışı yolculara ‘yakıt harcı’ olarak yansıtıyor. Yakıt harcı, alan-diğer vergileri ve hizmet bedelleri ile birlikte örneğin uzun bir uçuşta bilet fiyatının neredeyse yüzde 40’ını aşıyor. Bunun da önemli bölümünü harcı oluşturuyor.
Bir yere uçtunuz. Havalimanına, terminal binalarına şöyle bir alıcı gözle bakın. Büyüklükleri, tasarımları çok farklı olabilir. Ama birçok ortak özelliği fark edeceksiniz. Büyük terminal tasarımlarında uluslararası mimarlık şirketleri yolcu psikolojisinden yola çıkarak çalışma yapıyor. Amaç hem operasyonunun hızlı yürümesi hem de ticari alanların daha fazla ciro yapması. Çünkü terminaller gelirlerinin neredeyse yarısını mağazalardan elde ediyor. Küçük dokunuşlar bir anda gelirlerin hızla artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle terminal işletmecileri detaylara önem veriyor. Aksayan yönler hızla tadil ediliyor.
Mesaj veren tabelalar
Terminal içi yönlendirme tabelalarında ağırlıklı olarak sarı üzerine siyah veya beyaz üzerine beyaz renkler kullanılır. Terminalin renk cümbüşü içinde bu tabelalar hemen dikkat çeker. Tabelalarda kolay okunmayı sağlayacak fontlar kullanılır. Helvetica, Fritiger ve Clearview en çok tercih edilenler arasındadır. Tabelalar bir yetişken tarafından 13-14 metreden rahatlıkla okunur olmalıdır. Birçok havalimanında 9-10 yaşlarındaki bir çocuğun tek başına güvenlik, pasaport ve uçağın kalkacağı kapıyı bulabilecek kadar basit bir yönlendirme olmasına dikkat edilir.
Gün ışığı etkili
Yeni terminallerde, gün ışığına büyük önem veriliyor. Yapılan araştırmalar, terminal cephesinden giren güneş ışıklarının yolcuların kendini daha rahat hissetmesine neden olduğunu ortaya koyuyor. Hatta bazı terminal işletmecileri, duty free mağazalarını cam kenarına inşa ediyor. Yapılan araştırmalar, yolcuların bu tür mağazalarda daha fazla harcama yaptığını ortaya koyuyor.
Gökyüzünde geçirdiğim en uzun süre, 16 saat 15 dakika ile Seattle-İstanbul uçuşuydu. Boeing imalat hattından çıkan 737-800 tipi tek koridorlu yolcu uçağını teslim alıp önce ABD’nin bir köşesinden Kanada’da Goose Bay Havalimanı’na uçtuk. Yakıt alıp kalktık. Yolcu ve kargo olmayınca, arkadan esen rüzgârın da yardımıyla İstanbul’a tek durak yapıp ulaşabilmiştik. Normalde iç hatlarda veya en fazla 4-5 saat uçuş yapılan tek koridorlu bir yolcu uçağında geçen 16 saat 15 dakika -ki arada yaklaşık 30 dakikalık bir yakıt alma süresi de var, vücudumu epey zorlamıştı.
Geçen hafta, Airbus’ın geliştirdiği, özel yakıt tankları ile dünyanın en uzun menzilli yolcu uçağı olacak A350-900ULR (Ultra Long Range Ultra Uzun Menzilli) serisi, ilk uçuşunu yaparak gökyüzü ile tanıştı. Singapur Havayolları’nın özel siparişi ile tasarlanan uçak, ek yakıt tankları ile 17 bin 964 kilometre menzilli. Yani A350-900ULR havada tam 20 saat kalabilecek. Singapur, test ve sertifika sürecinin ardından uçağı bu yıl içinde teslim alacak. Ardından da şirket Singapur Changi’den New York JFK Havalimanı’na ‘non-stop’ yani ‘duraksız’ seferler başlatacak. Toplam 19 saat sürecek bu uçuş yeni en uzun havayolu seferi olacak. İki kent arasındaki mesafe 15 bin 348 kilometre.
Eskiden uçak bileti fiyatı tekti. Yani üç ay önce aldın veya son dakikaya kaldın diye fark etmezdi. Tek fiyattan ister bir yıl önce veya uçuşa dakikalar kala satın alabilirdiniz. Şirketler yıllar önce ‘gelir yönetimi’ bölümleri açtılar. Ardından da fiyatlar oynamaya başladı. Havayolu finansmana ihtiyaç duyduğunda, satışlar düştüğünde bilet fiyatlarını da düşürdü. Yoğun dönemlerde fiyatlar yükseldi. Bunların arkasında geliri/talebi an ve an takip eden birimler, özel yazılımlar vardı. Bir havayolu için stratejik ticaret noktası gelir yönetimi oldu.
Fiyat karmaşası
Bu dev yapı aynı zamanda yolculara karmaşık fiyatlar sunmaya başladı. İnanılmaz farklı fiyatların ortaya çıkması yolcuların kafasında ciddi soru işaretlerini de yanında getiriyordu.İngiliz Havayolları British Airways (BA), geçtiğimiz günlerde ‘nostaljik’ sayılan bir adım attı. ABD, Ortadoğu ve Asya için ekonomide, ‘basic fare’ olarak adlandırılan temel ücrette ilginç bir promosyon başlattı.Ne zaman alırsanız alın, uygulanan sabit ücret Londra’dan Boston’a 175, Dubai’ye 210, Hong Kong’a 228 Pound olarak belirlendi. Bu adım havayolunun ‘transatlantik ortakları’ Finnair, Iberia ve American Airlines ile birlikte atıldı. Şirket sonuçlardan memnun. Önümüzdeki dönemde benzer uygulamaların standart hale getirilmesi de gündemde.
Temel ücret tuttu
İstanbul Atatürk Havalimanı’na geldiniz. Terminalde, özellikle de Dış Hatlar Terminali’nde fonda ‘cırt cırt’ diye sesler duyarsanız sakın şaşırmayın. Bu işlem bavullarını güvenlik altına almaya çalışan yolcuların koli bandı ile bagajlarını ‘sarmaları’ sırasında çıkıyor. Genellikle bu metot Afrikalı ve Orta Asyalı yolcular tarafından tercih ediliyor. Siz bavulunuzun güvenliği için ne yapıyorsunuz?
Uluslararası Hava Taşıyıcıları Birliği (IATA) tarafından hazırlanan verilere göre, geçen yıl 21 milyon 600 bin parça bavul kayboldu, hasarlandı veya içinden bir şey çalındı. ‘Kayıp bagaj’ kategorisine giren bavul sayısı son yıllarda ciddi anlamda düştü. Nedeni yeni nesil takip teknolojileri. Ama bu gelişim yaşansa da yolcuların en büyük şikâyet kaynağı olan kayıp bavul derdi yolcu uçakları uçtuğu sürece devam edecek.
Tedbirin fiyatı 5 TL
İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan seyahat eden özellikle Afrikalı ve Orta Asyalı yolcular koli bantları ile bavullarını sarıyor. Bu yolcular, Türkiye’den aldıkları tekstil ürünlerini kendi ülkelerine götürüp satıyor. Bavullar bantlanarak hem zorlanan kapasiteleri nedeniyle açılmalarının önüne geçiliyor. Hem de gidilen havalimanında bu bavulların açılıp içindekilerin çalınmasının önüne geçilmiş oluyor.
Tabii ki hırsızı durdurmak imkânsız. Ama koli bantı ile sarılmış bavulu açmak diğerlerine göre daha uzun sürüyor. Koli bantları, havalimanındaki büfelerde 5 TL’den satılıyor.
Türkiye’ye uçan en eski havayolu şirketlerinden Air France, yaz sezonuyla birlikte yerini ‘Joon’ adını verdiği, geçen yıl aralık ayında uçuşlarına başlayan yeni markasına bıraktı. “Joon nereden çıktı? Air France Türkiye pazarını terk mi ediyor” diye sorarken kendimi havayolunun davetiyle ilk uçuşlarından birinde buldum. Air France, Barcelona, Berlin, Lizbon, Oslo, Porto, Roma ve İstanbul gibi noktalarında bayrağı Joon’a devretmişti. ‘Dijital, gençlerin havayolu’ sloganına yakında Cape Town, Şeyseller gibi noktalar da eklenecek.
Yeni konsept hızla yayılıyor
Bu konsept büyük havayolları arasında hızla yayılıyor. Air France’ın Joon, Singapur’un Scoot’u, Qantas’ın Jetstar’ı karma modellerle yolcunun karşısına çıkıyor. Okunuşu ‘Jun’ olan havayolunda business uçanlar için bir değişiklik yok. Check-in’de ayrı kontuar, özel yolcu salonu, uçakta geniş koltuklar gibi standart hizmetler veriliyor. Ekonomi ise ‘ağır başlı’ yapıdan sıyrılmış. Deri koltuklar, renkli yastıklar sizi şaşırtıyor. İstanbul Atatürk – Paris CDG Havalimanları arasında kullanılan uçak tipi Airbus A320.