Paylaş
Üç yıldır ‘Zamansız’ı bekliyoruz. Bunca önemli ismin bir araya gelmesi size ne hissettiriyor?
Hakikaten uzun sürdü. 22 şarkıyı seçmek, o şarkıları sanatçılarla eşleştirmek, sanatçıların istekleri, bizim hedeflerimiz, sınırlarımız derken buraya kadar geldik. Ortaya çıkan şey beni çok mutlu ve tatmin etti. Çok sevdiğim şarkılar bir araya geldi. Sanatçılar şarkılara kendi karakterlerini çok iyi yansıttı. Hiçbir cover’ın orijinalini taklit etmemesi gerektiğini biliyoruz. ‘Zamansız’ albümünde bu bütünüyle başarıldı. Projede yer alan sanatçıları Yeni Türkü müziğini kendi tarzında yorumlayan, kendi kuşaklarına ve hayranlarına taşıyan birer ulak olarak görüyorum. Ayrıca bu proje, Yeni Türkü’nün bir anlamda ilk büyük ‘dijital’ tecrübesi olacak, sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
Tolga Akyıldız (solda) Yeni Türkü’nün kurucusu Derya Köroğlu ile buluştu.
Nasıl seçtiniz sanatçıları?
Önce uzun bir liste yaptık ama süreç içinde zamanlama türü gerekçelerle yarısı elendi. Araya pandemi girince listeler güncellendi. İsimlerin çoğu benden geldi. Bazılarını Murathan Mungan önerdi.
En bilinen Yeni Türkü şarkılarından bazıları yok bu albümde...
‘Telli Telli’, ‘Maskeli Balo’ gibi bilinenlerin değil, farklı şarkıların olmasını tercih ve rica ettim. Bugün dijital platformlara baktığınızda Yeni Türkü’nün en çok dinlenen şarkılarının onlar olmadığını görüyorsunuz. Yeni kuşakların beğenisi başka şarkılarımıza yöneliyor.
Size en farklı gelen yorumlar hangileri oldu?
Mabel Matiz kendine özgü şahane bir yorum çıkardı ortaya. Cem Adrian da kendi dünyasını iyi yansıttı. Kenan Doğulu ‘Yeşilmişik’in yeşil ve pozitif duygusunu çok iyi aktardı. Sena Şener’e zaten bayılıyorum, olağanüstü bir yetenek; İkiye On Kala’nın yorumunda 80’ler üslubunu iyi anladığını gördüm. Sıla’nın ‘Fırtına’sı Murathan Mungan önerisiydi, çok yakıştı. Athena, yorumuyla ‘Mamak Türküsü’nü marş kıvamına getirdi. Melek Mosso ‘Karanfil’ yorumuyla çıkış şarkısı oldu. Gaye Su Akyol’u ‘İstersen Hiç Başlamasın’a çok yakıştırdım. Buray, Yeni Türkü’den uzaklaşmadan ‘Aşk Yeniden’e tat kattı. Edis genç kuşaktan çok sevdiğim isim olarak ‘Bir Masal Anlat’, Can Gox ‘Eyvallah’ dedi. Ceylan Ertem’le ‘aşk yaşıyoruz’ diyebilirim, yeri apayrı oldu benim için hep. Diğer sürprizler de Hayko’nun ‘Destina’yı heavy metal dünyasına götürmesi, Bora Duran’ın ‘Vira Vira’sı ve Mehmet Erdem’in tek atışta söylediği ‘Deliler’i oldu. Emir Can İğrek’i tanımaktan mutlu oldum. Benim seslendirmediğim bir Yeni Türkü şarkısı olan ‘Gurbete Kaçacağım’ı okudu.
Mert Fırat ve Ecem Erkek nereden aklınıza geldi?
Bu albümde oyuncular da olmalı dedik. Sahne sanatçısı olarak farklı bir enerji üretmeyi başarıyorlar.
Kitlesel albümlere imza attınız. O dönem para kazandınız mı?
Biz kitlesel olduğumuzun farkında değildik ki... Ankaralı ve naif insanlardık. ‘Akdeniz Akdeniz’ albümünün ne kadar çok satıldığını, kasetlerinin ne kadar kopyalandığını sonradan konuştuğumuz Unkapanı plakçıları anlattı bize. “Tek başıma ben 1 milyon adet sattım” diyen bir kasetçi vardı örneğin. Bir albümden kazandığımız üç kuruşla bir sonraki albümü yapabiliyorsak mutlu oluyorduk; meselemiz müzik aşkıydı. Yeni Türkü şarkılarını yazlık yerlerde iki gitarla çalıp söyleyerek müzik yapanlar daha çok para kazanıyordu bizden.
Murathan Mungan sözleri Yeni Türkü’ye ne katmıştır sizce?
Murathan Mungan’ın, sözüyle Yeni Türkü’ye açtığı yol çok önemlidir. O şiirler, sözler olmasa bugünlere gelemezdik. Bizi geri dönülmez ve muhteşem bir yola soktu. Her şeyden önce biz Yeni Türkü’nün dinleyicileri olduk.
Yeni Türkü’nün sırrını anlatırken ‘İstanbul müziği’ dediğiniz özgün üslup ve şiirsel sözler dışında neleri sayabilirsiniz?
Biz, sol geleneğin içinde bir araya gelmiş insanlarız. Theodorakis’lerin, Loizos’ların şarkılarını dinleyip Yeni Türkü fikrini geliştirdiğimizde devrimci müzik dediğimiz müziğin ‘Ağır ol molla desinler’ şeklinde bir ciddiyet beklentisi vardı. Bir gün ‘Böyle olmaz’ deyip ayağa kalktım, o baskıyı kırdım. Şarkılarımız umutlu ve kalıcı olmayı başardı.
Albümdeki
sanatçılar anlatıyor:
‘İyi kiYeni Türkü var,Yeni Türkü şarkıları var’
Ecem Erkek: Yeni Türkü’nün, hikâyesini en sevdiğim şarkısını söylemek, bu kadar iyi müzisyenin olduğu bu özel albümde olmak çok heyecan verici.
Kalben: İçinde büyüdüğüm, serpildiğim sesler arasında en değerli yerlerden birine sahip Yeni Türkü. Ürettikleri müzikten tavırlarına ve aşkla mesleklerini icra etmeye adanışlarına... Hikâyelerini anlatırkenki özgür ve yenilikçi tavırlarına… Edebiyatla iç içe geçmelerine… Hep sevgiyle ve bağlılıkla bizi kucakladı Yeni Türkü. Ayırmadan, farklılaştırmadan kucaklamak ve tüm sosyoekonomik durumlardan insanı müzik yoluyla dost etmek ne büyük hediye hepimize. İyi ki Yeni Türkü’nün dinleyicisi olabildim derken bir de en sevdiğim şarkılarını söyleme şansına eriştim. Genco Arı’ya düzenlemedeki emeği için şükranla… Bu albümde emeği geçen tüm müzik emekçisi dostlara şükranla... En çok bizlere muhteşem hatıralar ve hikâyeler hediye eden Yeni Türkü ailesine şükranla…
Kenan Doğulu: İlkgençliğimin fırtınalı günlerine eşlik eden şarkıları, hep bir ağızdan söylediğimiz unutulmaz sözleri, duygudan duyguya yolculuk yaptıran ezgileri, özgün renkleri ve saygın duruşlarıyla ortak hafızamızda derin yeri olan bir grup Yeni Türkü. Onların en sevilen şarkılarından birini seslendirmek, ‘Yeşilmişik’i başka bir yolculuğa çıkarmak, benim için büyük bir keyif, tatlı bir macera oldu. Sevgiyle, saygıyla ve müzik aşkıyla yapılmış bu güzel albümün yolu açık olsun.
Pamela: 40 yılı aşkın süredir tarzından ve müzikalitesinden ödün vermeyen Yeni Türkü’nün albümünde olmak onur veriyor. Şarkı seçerken çok zorlandık çünkü hepsi birbirinden başarılı. Yedikule şarkısı her ne kadar bir erkeğin ağzından yazılmış olsa da benim tavrıma ve duruşuma çok yakın hissettim. İyi ki Yeni Türkü var, iyi ki Yeni Türkü şarkıları var.
Paylaş