Paylaş
Sandal çifti; aşk bitti diyerek evliliği noktaladıktan sonra, Mustafa Sandal yanına Eypio’yu alıp her günün sıfırdan başladığına inanarak hayatına ‘Reset’ atmaya karar verdi. Mustafa Sandal yeniden tek başına. Ancak ne 90’lardayız ne de kendisi 20’lerinde. Hedefinin yeniden genç kuşakları yakalamak olduğu düşünülünce (Hem Volga Tamöz’ün düzenlemesi hem de Eypio’nun varlığı buna kanıt) işinin çok kolay olmadığı ortada. ‘Artık şarkı yazamıyorum, benden geçti’ şeklinde bir inancı varsa önce ondan kurtulması ve içindeki cevhere ulaşmasını temenni ediyorum. Yalçın Polat-Eypio imzalı ‘Reset’ gayet güçlü bir hit adayı ancak genç tüketici şarkıyı söyleyen kişiyle şarkısı arasındaki ilişkiyi ne kadar inandırıcı, şarkının video’sundan geçen enerjiyi ne kadar samimi bulacak? Bunun yanıtı; 2010’ların sonuna gelirken daha önemli artık.
Sandal’lardan artık sadece ‘Emina’ olarak anacağımız diğer müzisyen ise genç tüketiciye ulaşmak için çok daha kestirme bir yol seçti. Kendisine Darko Dimitrov’dan düzenlemesiyle gelen parçayı düet için belki de götürebileceği en doğru kişiye; yani yeni kuşağın Tarkan’ı Edis’e götürdü. Edis’in, yükselişteki albümü ‘An’ın videoları, konserleri ile uğraşırken, araya albümde olmayan bir tekli almasının nedeni şarkıyı beğenmesi ve tabii Emina ile düet yapma fikrine ısınması olsa gerek. Türkçe sözleri bizzat yazdı hatta Edis.
Emina ses rengini azımsamaktan vazgeç!
Parçaya gelecek olursak... Nihat Odabaşı’nın çektiği iddialı videosuyla ‘Güzelliğine’ form olarak Batı armonisine yakın. Sound ve beste itibariyle global pop/R&B listelerinde kendine yer bulacak özelliklere sahip bir şarkı inanın. Ama o işler öyle yürümüyor ne yazık ki.
Şunun da altını çizeyim: Söz konusu dünya listelerinde tutunan şarkıların çoğunun benzeşme nedeni ünlü birileri için aynı endüstriyel formülden üretilmiş bir sound ve şarkı yürüyüşüne sahip olmaları. Bu nedenle bu parçayı başka ünlü şarkılara benzetebilirsiniz; nedeni işte o formül.
‘Güzelliğine’ vesilesiyle aldığımız notlara gelince... Öncelikle Emina’nın ses rengini azımsamaktan, Türkçe aksanını bahane etmekten vazgeçmesi gerekli. Bence kararlılığı, Edis’i ikna edişi ve şarkının tamamı açısından sonuç başarılı. Bir zamanlar yaptığı gibi eş durumuna sığınmaya gerek kalmadığından kendilerine de tez bir reset dilerim. Bir başlangıç olması umuduyla...
İkinci olarak; Edis’in vokalinin, bu sound’da da çok güzel parladığını görmenin mutluluğu içindeyim. Cesur davranırsa çoğu kişinin hayal dahi etmediği sonuçlara ulaşacağına inanıyorum.
Son dönemin en kalitelisi
Hande Yener’in zaman zaman bazı sound’lara özendiği oldu ama onu Hande Yener yapan, bir markaya dönüştüren şeyin ne olduğunu çabuk fark etti. Bu nedenle kariyerinin ilerleyen yıllarında; ister ‘eller havaya’ kategorisinde, ister ‘Beni Sev’deki gibi orta tempo, gayet melodik güçlü şarkılar yakaladığında olsun hep bir imza atmayı başarıyor yaptığı işe. Artık öyle bir noktaya geldi ki dilediği denize açılacak bir gücü var, umarım farkındadır. Ve ‘Beni Sev’e dikkat etmenizi rica ederim. Çünkü son dönemde dinlediğim en kaliteli pop şarkılarından biri. Devrim Karaoğlu’nu beste ve kıvamında deep house soslu düzenleme için tebrik ederken Yıldız Tilbe sözlerinin ve Ümit Kuzer remix versiyonun kattığı değeri de unutmayalım. Sırada İngilizce teklisi var.
Paylaş