Teoman, gitmekten bahsedenlerin hislerine tercüman olmuş
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bugünlerde kiminle konuşsam, bir gitmek lafı. Herkes sanki sözleşmiş gibi habire didikliyor kendini.
Kıyıda köşede birikmişi olandan cebi en deliğine, işinden memnun olanından her gün söylenerek gidenine kadar herkes bir gitme hali içinde. Belki yıllardır bu böyle, gideceği yok kimsenin belki, ama Ayyuka’nın o güzel şarkısında dediği gibi “havada bir hinlik var” sanki. Teoman’ın son albümü “İnsanlık Halleri”ni dinlediğimde de benzer bir ruh halinden beslenen çok iyi bir albüm dinlediğimi düşündüm. Teoman, üç yıldır hiçbir şey yapmamıştı. Şaka değil, bu albüm de sekizinci albümü. Yorulduğunu biliyorum Teoman’ın. Ne kadar duygusal ve iyi bir adam olduğunu da biliyorum. Bazen yaptığı şeylerden utandığını, bunun vicdan azabını çektiğini de... Kendi de söylüyor zaten. Ama ne yalan söyleyeyim, 3 yıllık bir tutukluktan sonra böyle iyi bir albüm, bırakalım şu albüm lafını, böylesine sağlam 11 şarkı çıkacağını hiç ummuyordum. Dedim ya, o ruh hali sanki Teoman’ı daha bir özgür bırakmış. Sanki yapmak isteyip de ertelediği şarkılarıyapmış gibi. Bir gerçek var ki, Teoman bu işin formülünü çok önce bulmuş bir adam. Yani eline gitarı alır, havasındaysa arka arkaya 5 tane hit yazar. Şimdi “İnsanlık Halleri”ni dinleyince bir kez daha anlıyorum ki, o 3 yıllık tıkanıklık başka bir tıkanıklıkmış. Her şeyden önce, yapısına baktığımızda, alıştığımız Teoman şarkıları formundan ciddi farklılıklar gösteriyor şarkılar. Düzenlemeler başta Alper Erinç ve Sarp Özdemiroğlu olmak üzere Hakan Özer, Sunay Özgür ve Volkan Başaran gibi önemli isimlere ait. İşin güzel kısmı ise, buna rağmen müzikal bütünlük anlamında bir huzursuzluk hissetmiyorsunuz. Özellikle Alper Erinç’in düzenlemeleri yaklaşım olarak ciddi farklılıklar gösteriyor olsa da bütünlüğü hiç bozmuyor.
HİKAYE ANLATICISI
Teoman, şarkı yazarı olarak da enteresan bir yöntem izler. Önce sözü, hatta o sözün hikayesini, resmini düşünür. Hikaye anlatıcısıdır. Bakmayın siz, en zor yöntemdir ama Teoman bunu belki de Türkiye’de en iyi becerenlerden biridir. O yüzden şarkılarını dinlerken gözünüzün önüne bir şeyler gelir. Bu anlamda Ahmet Erhan’ın “Sevişirdik Bazen” şiiri ve Elif Şafak’ın sözlerini yazdığı “Uçurtmalar” da albümde son derece şık duruyor. Hele Calogero/Zazie’nin bestesiyle bir “Çoban Yıldızı” var ki? Bir albüm yazarken beni en çok mutlu eden durum, “Falanca filanca şarkılara dikkat” diye yazmak zorunda kalmamak oluyor. Bir albümü baştan sona dinlediğinde, içindeki hikayeyi keşfettiğinde böyle bir gereksinim olmuyor çünkü. Hiç kötü bir şarkıdan söz edemeyeceğim. Bilmiyorum, “İnsanlık Halleri” Teoman’ın son albümü mü olur, bundan sonra yapacağı şarkıları nasıl bir yöntemle sevenlerine ulaştırır... Ama bana göre külliyatının en önemli albümlerinden biri “İnsanlık Halleri”. Teoman zamanında “satacak şarkı” formuyla ilgili formül yaratmış bir şarkı yazarı. Kendi yarattığı formülün esiri olmaktansa dilerim bu yeni formülün peşinden gider. Ve her şarkısını son şarkısı gibi yazar.