Paylaş
Aleyna Tilki’nin vizyon sahibi olduğuna kendisi henüz 17 yaşındayken karar vermiştim. Bir konser teklifinin astronomik kaşesini şu gerekçeyle geri çevirmişti: “18 yaşımı doldurana kadar biletli konser yapmayı düşünmüyorum. Sadece ücretsiz halk konserlerine çıkacağım. 18 olduktan sonra da ilk konserimi kendim organize edeceğim.” Öyle de yaptı.
Emrah Karaduman’ın yamacındaki günlerinden sonra Ersay Üner ve Ozan Çolakoğlu’nun ‘Sen Olsan Bari’siyle yakaladığı ‘teen pop’ çizgisi bir zirveydi ama orada kalmak zordu. Zaman zaman bocalasa da zeki bir genç kadın olduğundan deneyim edinip yoluna devam etti. YouTube’da kazandığı parlak başarılarla yurtdışında dikkatleri üzerine çekti. Hatta Amerika’lara kadar gidip bazı önemli müzisyen ve prodüktörlerin kapılarını zorladı.
Araya bir başka hayali olan müzikal gençlik dizisindeki başrol girse de Exxen TV’deki ‘Bu Benim Masalım’ nedeniyle yurtdışı projesini ertelemedi ve ilk İngilizce teklisi ‘Retrograde’i yayımladı. Bu, bitmiş olan İngilizce albümün habercisiydi.
Altın değerindeki imzalar
Aleyna için bu büyük bir adım. Eninde sonunda hedefine ulaşacağına yürekten inanıyorum. Dünyada star olmuş akranlarından eksiği yok, fazlası var. Kriterleri ortaya koyarak şarkıyı inceleyelim isterim.
İşi tamamen yabancılara teslim etmekle doğru yapmış. Sözlerde Dua Lipa (Ve Grammy adayı olmuş Sarah Hudson), bestede Diplo imzası altın değerinde. Dua Lipa hayranları Aleyna’yı destekleyecektir. Şarkı da zaten belirgin biçimde Dua Lipa kıvamında. Prodüktör ve besteci King Henry deseniz Beyoncé’yle, Justin Bieber’la çalışmış biri. Ortak prodüktör ve İngilizce vokal koçluğunu üstlenen Lorna Blackwood da ondan aşağı kalır bir isim değil. İngilizcesi yeterli olmayan Aleyna’ya büyük fayda sağlamış. Masabaşında vokalle biraz fazla oynandığını düşünsem de sözler, beste, prodüksiyon açısından Aleyna sınıfını geçiyor.
Öte yandan video direktörlüğü, sanat yönetmenliği gibi işlere heveslenmesinin iyi sonuç vermediği kanısındayım. Özellikle senkronize dans ve direk dansı sahnelerinde yeterince iyi olmayışı videonun enerjisini düşürmüş.
OYUNU KURALINA GÖRE OYNUYOR
Yarattığı skandallardan, sosyal medyada yediği linçlerden besleniyor da diyebilirsiniz ancak kırdığı cevizleri unutturmak amaçlı olarak bir süredir ortalarda gözükmüyordu Kerimcan Durmaz. Bir şarkıya hazırlandığını da biliyorduk ama doğrusu böyle bir iddiayla çıkageleceğini tahmin etmiyorduk. Peşinen yiğidin hakkını vereyim; Kerimcan Durmaz müzik kariyerine cesur bir giriş için elinden geleni yapmış. Ortaya rap zeminine oturan bir dans şarkısı çıkarmış. Nakaratıyla, Durmaz’ın duruşuna uygun sözleriyle, sound’uyla hiç burun kıvrılacak bir iş değil; hem şarkı yazarlığı hem de vokal açısından hedefini tutturmuş ‘Peşimde’. Zaten YouTube’da zirveyi ele geçirip Aleyna Tilki’yi ikinciliğe mahkûm etmesinden de aynı başarıyı dinleme platformlarında yakalamasından da durum belli.
Tam bu noktada videonun öneminden söz etmek lazım. Kerimcan Durmaz kesenin ağzını açarak söz ve müzik dışındaki her şeyi (şarkının ve videonun prodüksiyonu) işinin ehli yabancı ve kalabalık bir ekibe teslim etmiş. Ortaya çıkan video; hızı, kurgusu, renkleri ve Durmaz’ın mesajını taşıyışı itibariyle nokta atışı olmuş. İç pazarı hedeflemesine karşın yurtdışından izleyeceklere de selam çakmış.
Dilim dilim kesilen pahalı hanım çantaları, mücevher gibi saatler, kaslı hemcinslerle yapılan havuz sefaları, lüks spor arabalar, flaşlar, kürkler ve siyah dansçılarıyla Kerimcan Durmaz standardını Beverly Hills’e göre ayarlıyor. Kısaca, ilginin hep onun üstünde olduğunu, nefret edenlerin kendisini çekemediğini ve nasıl ‘sürtük’ olunacağını öğreteceğini söylüyor. Videoyu taht sahibi bir ‘drag queen’ olarak bitiriyor. Cesaretine, özgüvenine, dansçılığına, şarkısına, videosuna ve iddiasına saygı duyuyorum. Çünkü oyunu kuralına göre oynuyor.
Paylaş